Krotonlu Alkmaion

Alkmaiōn temalı sikke.

Krotōnlu Alkmaiōn (Eski Yunanca: Ἀλκμαίων Κροτωνιάτης; Latince: Alcmaeon Crotoniensis), MÖ 500'lerde yaşamış hekim ve filozoflardan biridir. Sokrates öncesi düşünürlerin arasında yer alır. Onun düşüncesinde insan ve hayvan arasındaki temel ayrılık insanın düşünce yapısından kaynaklanır. İnsanın düşünmesi hafıza, tasavvur ve bilgilerden meydana geliyordu ki, diğer biyolojik canlılarda olmayan bir niteliktir bu ona göre. Filozofluğunun yanı sıra hekimliğinin de bu düşüncelerinde etkisi olmuştur. Alkmaiōn'un bir başka önemli yanı ise, beynin, düşüncelerin temel maddesi ve insan algılayışının merkezi organı olduğunu tahmin etmiş ve öne sürmüş olmasıdır. Platon'un diyaloglarında ismi geçmektedir.

Denize yakın yaşayan Yunanlar hayvanlarla ilgili morfolojik bilgiye sahiptirler. Bir hayvanın iç yapısını bilmek için diseksiyon yapmak gerekir.[1] İlk hayvan diseksiyonunu M.Ö.500lerde Güney İtalya'da Krotonlu  Alkmeon yapmıştır. Canlı varlıkları bile kesip biçtiği düşünülüyor.[2] Alkmeon, Pithagoras ekolünün lideriydi.[3]  Anatomi, tıp ve fizyolojiyle ilgilenmiştir. Peri Physeos (Doğa Üzerine Denemeler) adlı eserinde doğa bilimleri konusunda çalışmaları yazmıştır.[4]

Alkmaiōn genç hayvanların gelişimini incelemiştir. Bugün bu yapıya embriyo denilmektedir. Civciv embriyolu döllenmiş yumurtayı; bu embriyonun nasıl bir gelişim gösterdiğini ve sinir sisteminin çiftleşmede oynadığı rolü incelemiştir. O güne kadarki Yunan "bilimi"nde egemen olan bebeğin yalnızca babanın tohumuyla oluştuğu fikrine katılmıyordu. Censorinus (M.S. 3.yy)'un yazdıklarına göre bebeğin Diogenes, Hippokrates ve Stoacı düşüncede babanın, Anaksagoras, Alkmaiōn, Parmenides, Empedokles ve Epikuros'da ise annenin "ürünü" olduğu düşünülmekteydi. Alkmaiōn ayrıca bebeğin cinsiyetinin oluşumu hakkında oran verir; buna göre ebeveynlerden hangisinin meni sayısı fazlaysa bebek o cinsiyete sahip olurdu. Üstelik Alkmaiōn'a göre meni beyinde yer alır.[5]

Batılı Yunanların öne sürdüğü gibi düşünce merkezinin kalp değil beyin olduğunu anlamıştır. Beyni incelemiş (bu nedenle nörolojinin kurucularından biri sayılır) bu organı göze bağlayan yolları göstermiştir ve böylece -büyük olasılıkla- göz sinirlerini de bulmuştur. Görmeye neden olan üç şey;

  1. Işın ve dış ateş,
  2. Gözdeki içsel ateş (göze darbe geldiğinde aydınlık olma sebebidir),
  3. Gözdeki yuvarlağının içindeki sudur.[6]

Aristo'ya göre çatışık konusunu ilk kez Alkmeon ele almıştır. Böylece ilk kez kadın-erkek, sağ-sol sonlu-sonsuz, iyi-kötü, aydınlık-karanlık, çift-tek, birlik-çokluk, durgunluk-devinim, doğru-eğri, kare-eşitkenar[7] gibi bilgilerin birbirine zıt (çatışık) olduğunu ortaya koymuştur.

Duyu organlarını keşfetmiştir. Beynin duyu merkezi olduğunu söylemiştir. Beyin ile duyu organları arasında bir bağ olduğunu söylemiştir. Bu bağda herhangi bir kesintiye uğrarsa iletişim kesilir. Ses duyumunun kulak içindeki çukurla rüzgarın değmesiyle birlikte çınlama ile oluştuğunu bulmuştur.

Alkmaiōn, ruhların gök cisimleriyle karşılaştırılabileceğini ve onların sonsuz dairesel yörüngeler üzerinde döndüklerini söyler; dairesellik, ölümsüzlükle eşdeğerdir. İnsanlar ölürler; çünkü başlangıç noktalarına geri dönemezler. Yaşam bir daire değil, açık bir eğridir ve aşağı doğru bir hareket yapar. Bu nedenle ölümsüz olan gök cisimleri ve ruhlar aşağı doğru hareket etmezler; sonsuz olarak dönerler ve ölümsüzdürler.[8]

Daimonları hastalıkların nedeni olarak gören görüşü reddedip, hastalıkların doğal nedenlerle ortaya çıktığını ortaya koyarak tıp tarihinde bir ilke imza atanın da yine Alkmaiōn olduğu düşünülmektedir. Ona göre insanın zihinsel işleyişi biyolojik temele dayanır, bu nedenle "bilimsel psikolojinin babası" olarak adlandırılır.

Pisagor'un öğrencisi olan Alkmaiōn dogmacıdır. Bu sebeple bilgi üretemediği konularda Tanrının bileceğini savunmuştur. O'na göre “ruh yaşamın ilkesidir”. İnsanlar ölür çünkü başlangıçla sonu birleştirememişlerdir. Ruh ölmez çünkü yıldızlar gibi hareketleri çemberseldir ve daima tekrar edip aynı yere gelir. O'na göre ruh hayatın kaynağıdır ve ruh ölümsüzdür.

Alkmaiōn Yunan bilim geleneğini oluşturan kişileri etkilemiştir.

  1. ^ Kahya Esin, Öner Murat, Biyoloji Tarihi, İmge Yayınevi, 2007, sy. 88
  2. ^ Theodorides, Jean, Biyoloji Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul, 1992, sy.15
  3. ^ Ronan, Colin, Bilim Tarihi, TÜBİTAK Yayınları, Ankara, 2005, sy.94
  4. ^ Küçüker, Orhan, Biyoloji Tarihi, Nobel Tıp Kitabevi, 2014, İstanbul, Sy. 26-27
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2020. 
  6. ^ Şahin, Yalçın, Biyoloji’de Geçmişe Yolculuk, Palme Yayıncılık, Ankara, 2007, sy. 89
  7. ^ Aksakal, Alev, Bilgeliğe Yolculuk, Yakamoz Yayınları, 2005, sy. 44
  8. ^ Türkçebilgi.com, Krotonlu Alkmeon maddesi, (16.12.2014)