Doğaya başvurma

Doğaya başvurma bir şeyin doğal olması nedeniyle iyi ve doğal olmaması nedeniyle kötü olduğunu savunan argüman veya retorik taktiktir.[1] Genel olarak "Ne doğalsa o iyidir" biçiminde bir önermeyi temele aldığı için kötü argüman olarak kabul edilir..

Argümanın biçimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu tür argümalarının genel biçimi şudur:

  • 1. Doğal olan her şey iyidir.
  • 2. N doğaldır.
  • S. O halde, N iyidir.

veya

  • 1. Doğal olmayan her şey kötüdür.
  • 2 .U doğal değildir.
  • S. O halde, U kötüdür

Kimi bağlamlarda, "doğa" ve "doğal" terimlerinin kullanımı belirsiz olabilir ve bu da diğer kavramlarla istenmeyen ilişkilere yol açar. "Doğal" kelimesi "normal" kelimesine benzer şekilde yüklü bir terim olabilir. Bazen de örtük bir değer yargısı taşıyabilir. Doğaya başvurma bu nedenle petitio principii doğuracaktır. Çünkü sonuç ve öncüller birbirine çıkmaktadır.[2]

"Doğa" kavramının nasıl algılanılması gerektiği felsefe tarihi boyunca tartışılmıştır. Antik Yunanistan'da, "Doğa kanunları, doğal dünyada gerçekte ne olduğunun genelleştirilmiş açıklamaları olarak değil, daha çok insanların izlemesi gereken normlar olarak görülüyordu. Dolayısıyla doğaya başvurma, normlar için bir kaynak olarak ele alınan insanın doğasına başvurma eğilimindeydi. Yunanllar için bu, tüm düşünce geleneklerine göre, davranış normlarının gerçek kaynağını oluşturan bir alana yönelik bilinçli bir araştırma ve keşif anlamına geliyordu

Modern çağ filozofları 'özne' kavramını oluşturarak insanı doğa alanından ayırdılar. Örneğin, Rousseau şunu öne sürmüştür: "Doğamızın bize neye izin verdiğini bilmiyoruz."[3] Bundan sonra "doğa" edilgen bir varlık olarak algılanagelmiştir.

Dört farklı markanın kendilerini bir şekilde "doğal" olarak tanıtan ürünlerinin bulunduğu süpermarket rafı

Doğaya başvurmanın kimi popüler örnekleri, yiyecek, giyim, alternatif tıbbın etkisiyle kullanımı bir hayli artan bitkisel ilaçlar ve bunun gibi pek çok alanda reklamlarda bulunabilir.[4][5] Etiketler, ürünlerin çevre dostu ve güvenli olduğunu belirtmek için "tamamen doğal" ifadesini kullanabilir. Bununla birlikte, bir ürünün "doğal" olup olmaması, kendi başına, güvenliğini veya etkililiğini belirlemede önemsizdir.[6] Sözgelimi, doğada birçok tehlikeli zehir bulunur.

İlaçların "doğal olmadığını" ve bu nedenle kullanılmaması gerektiğini ifade ederek doğaya başvurma medya ve internetin de etksiyle yaygınlaşmış bir uygulamadır.[5] Bu, aşılama uygulamasına karşı kullanılan bir argüman olarak özellikle dikkate değerdir.[7]

Et tüketimi konusunda Peter Singer "doğal olan"ın bir parçası olarak et yemekten kaçınmanın daha kabul edilebilir olduğu düşüncesinin safsata olduğunu söylüyor. Bu nedenle Singer, et yemenin ahlaki olarak izin verilebilirlliğinin "doğal" olana başvurarak değil, kendi yararına göre değerlendirilmesi gerektiğini iddia ediyor.[8]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Principia Ethica. Cambridge: Cambridge University Press. 1922. s. 45. 
  2. ^ "Appeal to Nature". The Fallacy Files. 23 Şubat 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2020. 
  3. ^ Jean-Jacques Rousseau, Emile: or, On education, USA: Basic Books, 1979, p. 62.
  4. ^ Making Sense: Philosophy Behind the Headlines. Oxford University Press. 2004. ss. 181-182. ISBN 978-0-19-280506-5. 
  5. ^ a b Meier (2019). "Naturally better? A review of the natural-is-better bias". Social and Personality Psychology Compass (İngilizce). 13 (8): e12494. doi:10.1111/spc3.12494. ISSN 1751-9004. 28 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ekim 2020. 
  6. ^ How to Think Straight: An Introduction to Critical Reasoning. Prometheus Books. 1998. ISBN 978-1-57392-239-5. 
  7. ^ "False "balance" on influenza with an appeal to nature". Science-Based Medicine. 13 Şubat 2014. 15 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2019. 
  8. ^ Practical Ethics. 3rd. Cambridge University Press. 2011. ss. 60-61. ISBN 978-0521707688. There would still be an error of reasoning in the assumption that because this process is natural it is right.