Dokuma

Dokuma, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde, birbirinin altından, üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür.

Dokuma tezgâhlarında çözgü denilen yan yana duran ipliklerin gücü nire denilen araçlarla bir kısmının yukarı kaldırılması, diğer kısmının aşağı çekilmesi suretiyle açılan aralıktan ki bu aralığa ağızlık denir, mekik yardımıyla atkı denilen iplikle yapılır.

El dokuma tezgâhı, Hjerl Hede, Danimarka
Yanagawa Shigenobu'nun Fujin Shokunin, Sakae Nishiki Sha, Kohagi (anlam: "Sakae Tekstil Firması'nın Kohagi adlı kadın usta" (Kongre Kütüphanesi'nde Hataori olarak kaydedilmektedir.) adlı Edo Bunka dönemine ait Ukiyo-e eseri.

Dokuma, atkı ve çözgü ipliklerinin dikey açı yapacak şekilde, birbirinin altından, üstünden geçirilmesiyle ortaya çıkan düz yüzeyli üründür.

Dokuma tezgâhlarında çözgü denilen yan yana duran ipliklerin gücü nire denilen araçlarla bir kısmının yukarı kaldırılması, diğer kısmının aşağı çekilmesi suretiyle açılan aralıktan ki bu aralığa ağızlık denir, mekik yardımıyla atkı denilen iplikle yapılır.

Dokumacılık türleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dokumacılık, yapım teknikleri ve kullanılan araçlara göre üç grup altında incelenir.

  1. Mekik Dokumalar: Kumaş Dokuma, Siirt Battaniyesi, Kolan, çarpana dokuma
  2. Kirkitli Dokumalar:
    1. Kirkitli Düz Dokumalar; Kilim, Cicim, Zili (sili), Sumak
    2. Kirkitli Halı dokumalar; Halı
  1. Mekiksiz Dokumalar: Palaz, Kolan, çarpana (kartlı, kartsız dokumalar), Dokusuz Dokular (Keçe)

Mekikli Dokumalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gücüler yardımıyla gruplar halindeki çözgüler arasında oluşturulan aralıktan, atkı ipinin mekikle geçirilmesi sonunda elde edilen düz yüzeyli dokumalardır.

Çeşitli kumaş dokumaları, Siirt battaniyesi, kolanlar ve grup içinde yer almaktadır. Siirt battaniyesi düz bez ayağı dokumalardandır.

Geleneksel Türk dokumaları, ev, çarşı, saray dokumaları olarak sınıflandırılabilir. Kadınlar tarafından evlere yün, ipek, keten veya pamuk kullanılarak yapılan bu dokumalar el sanatı örneklerindendir. Kumaş, çevre, peşkir, yağlık gibi çeşitlilik göstermektedir.

Kolan Dokuma
Yün, pamuk, keten, kıl ipliklerinin çözgü, atkı olarak kullanıldığı, yassı, enli kuşak bağ gibi dokumalardır.
Kolan ve çarpana dokumalar gücü yerine kartların, gücü çubuğunun kullanılması, atkı ipinin mekikle geçirilmesi nedeniyle mekikli dokumalar içinde değerlendirilmektedir.
Kolan dokumada yere çakılan iki çubuk arasına, dokunacak yere göre boyu ayarlanan çözgü ipleri gerilmekte, arasına gücü görevi yapan gücü çubuğu geçirilmektedir. Çubuğun döndürülmesiyle açılan çözgü aralığından atkı ipi atılıp, kılıçla sıkıştırılarak dokuma yapılmaktadır.
Renk dağılım tablosuna göre hazırlanan çözgü iplikleri çarpanaların deliklerinden geçirilip, kartların döndürülmesiyle oluşan çözgü aralığından atkı ipliği atılarak dokumaya devam edilmektedir. Çözgünün bir ucu dokuyucunun beline veya yene karşılıklı çakılmış çubuklara bağlanmaktadır. Dokuma çözgü yüzlüdür.
Günümüzde daha çok yörükler tarafından dokunan, kullanılan bu dokuma, yaşantılarını geçirdikleri kara çadır, Alaçık, topak ev denilen çadırlarının kaplama maddesi keçelerin sarılması, tepelerinin tutturulmasında kazık bağı olarak, sepet, çuval, heybe gibi taşıma araçlarında, hayvanların koşum takımlarında, araba, develerinin başını süslemede; kadın giyiminde, baş takılarının tutturulmasında, önlük, elbise kuşak bağı, çocuk kundağı, beşik bağı olarak; erkek giyiminde ise; barutluk, fişek çantası, kılıç askısı, Kuran bağı, yay kurmak için kement, çorap, tozluk bağı, takunya, terlik bantı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde ise bu dokumalar daha çok süsleme malzemesi olarak tercih edilmektedir.
Kumaş; çevre, peşkir, çarşaf, yağlık olarak çeşitlilik göstermektedir.

Kirkitli Halı Dokumalar

[değiştir | kaynağı değiştir]
Halı
Pamuk, kıl, ipek, yün ipliklerin halının boyuna yan yana dizilmesinde meydana gelen çözgü iskeletinin her çift teline yün, ipek, floş iplerinin değişik tekniklerle, ilme bağlanıp, üzerine atkı ipliği kirkitle sıkıştırılmak suretiyle dokunan havlı yüzlü dokumadır. Halı imalinde atkı sayısı iki veya üçtür. Türkiye'de genellikle iki atkı kullanımı görülmektedir. Birkaç sıra dokuma yapıldıktan sonra ilmeler halı makası ile istenilen yükseklikte kesilmektedir. Son yıllarda desene göre havları kabartmalı olarak kesilen halılar da görülmektedir. Yaygı, örtü, yastık vb. olarak kullanılmaktadır.
Halı dokumalarda genellikle iki tip düğüm görülmektedir.
  1. Türk Düğümü (Gördes Düğümü - Çift Düğüm - Kapalı İlme): Manisa'nın Gördes kazasında kullanıldığından bu ismi alan, Türkiye'de halı dokumalarda kullanılmaktadır, dünya literatürüne de Türk Düğümü olarak geçmiştir. Bu düğümünde iki türü görülmektedir. İç Anadolu'da kullanılan düğüm şeklinde, iplik, çözgü çiftinin önce öndeki sonra arkadaki teline dolanarak bağlanan düğümdür. Batı Anadolu'da kullanılan düğümde aynı işlem ters uygulanmaktadır. Bu değişiklik halının kalitesini etkilememekte, yalnızca Batı Anadolu'da dokunan halıların hav kesiminde kolaylık görülmektedir.
  2. İran Düğümü (Sine İlmesi - Tek Düğüm - Açık İlme): Batı İran'daki bir yöreden adını alan Sine Düğümü olarak bilinmektedir. Bu düğümde iplik yalnızca çözgü çiftinin önündeki teline bağlanır, diğer çözgünün arkasından geçirilip aşağı doğru çekilerek sıkıştırılmaktadır. İran düğümlü halılarda da iki atkı ipi kullanılmaktadır.
Uşak, Konya, Bergama (Yağcıbedir), Hereke, Gördes, Kula, Ladik, Sivas, Milas, Antalya (Döşeme altı), Fethiye, Kırşehir, Niğde, Kayseri, Isparta renk, motif, kaliteli halı üretimi yapan önemli halı merkezlerdendir.

Dokuma yapılan tezgâhları kullanım biçimleri ve tiplerine göre şu şekilde sınıflandırılabilir:

Kirkitli Dokuma Tezgâhları
Masa tezgâhı, yatay tezgâh (konar - göçer veya yer tezgâhı; bez ayağı dokumaların yapımında kullanılmaktadır), dikey tezgâh (halı dokuma tezgâhı. Sarma tezgâh, düz tezgâh olmak üzere üç çeşidi görülmektedir).
Mekikli Dokuma Tezgâhları
Kamçısız tezgâhlar (genellikle iki pedallı, mekiğin elle atılması ile dokumalar yapılmaktadır), Kamçılı Tezgâhlar (mekiğin kamçının çekilmesi ile atılarak dokuma yapılmaktadır), Çukur Tezgâhlar (dokuyucunun oturduğu yer, pedalların bulunduğu kısım çukur içerisindedir), Yüksek Tezgâhlar, Armürlü (sekiz gücüden yirmidört gücüye kadar gücü gerektiren dokumalarda kullanılmaktadır) ve Jakarlı (Yirmi otuzikiden fazla gücü gerektiren dokumalarda kullanılmaktadır) Tezgâhlar.