Gıda hakkı

Dünya çapında gıda hakkı (2011-2012 itibarıyla).[1][2][3]
  Bir çerçeve yasanın kabul edildi veya hazırlandı (19).
  Anayasal, bir hak olarak açık (23).
  Anayasal, daha geniş haklar içinde örtük veya yönlendirici ilke olarak (41).
  Uluslararası anlaşmalar yoluyla doğrudan uygulanabilirlik (103).
  Bilinen bir gıda hakkı bulunmuyor.
Not: Aynı ülke birden fazla kategoriye girebilir; bir ülkeye verilen renk, o ülkenin girdiği en yüksek kategoriye karşılık gelir

Gıda hakkı ve varyasyonları, insanların kendilerini onurlu bir şekilde besleme hakkını koruyan bir insan hakkı olup, yeterli gıdanın mevcut olmasını, insanların buna erişme imkanına sahip olmasını ve bireyin beslenme ihtiyaçlarını yeterince karşılamasını ifade eder. Gıda hakkı, tüm insanların açlık, gıda güvensizliği ve yetersiz beslenme'den uzak olma hakkını korur.[4] Gıda hakkı, hükûmetlerin isteyen herkese ücretsiz gıda dağıtma yükümlülüğü ya da beslenmeye hakkı olduğu anlamına gelmez. Ancak, insanlar kendi kontrolleri dışındaki nedenlerle, örneğin gözaltında tutuldukları için, savaş zamanlarında veya doğal afetlerden sonra gıdaya erişimden mahrum kalırlarsa, bu hak hükûmetin doğrudan gıda sağlamasını gerektirir.[5] Bu hak, Nisan 2020 itibarıyla 170 devletin taraf olduğu Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme[5]'den türetilmiştir.[2] Sözleşmeyi imzalayan devletler, yeterli gıda hakkının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde aşamalı olarak tam olarak hayata geçirilmesi için mevcut kaynaklarının azamisini kullanarak adım atmayı kabul etmektedir.[4][6] Toplam 106 ülkede gıda hakkı ya çeşitli biçimlerde anayasal düzenlemeler yoluyla ya da gıda hakkının korunduğu çeşitli uluslararası anlaşmaların yasalarda doğrudan uygulanabilirliği yoluyla uygulanmaktadır.[7] 1996 Dünya Gıda Zirvesi'nde hükûmetler gıda hakkını yeniden teyit etmiş ve 2015 yılına kadar 840 milyon olan aç ve yetersiz beslenen insan sayısını yarı yarıya azaltarak 420 milyona indirmeyi taahhüt etmişlerdir. Ancak bu sayı geçtiğimiz yıllarda artmış ve 2009 yılında dünya çapında 1 milyardan fazla yetersiz beslenen insanla kötü bir rekora ulaşmıştır.[4] Ayrıca, gizli açlık - çocuklarda bodur bedensel ve zihinsel büyümeye neden olabilen mikro besin eksiklikleri - çekenlerin sayısı dünya çapında 2 milyardan fazladır.[8] Uluslararası hukuka göre devletler gıda hakkına saygı göstermek, bu hakkı korumak ve yerine getirmekle yükümlü olsalar da, bu insan hakkına ulaşmadaki pratik zorluklar, dünya genelinde yaygın gıda güvensizliği ve Hindistan gibi ülkelerde devam eden davalar ile ortaya konmaktadır.[9][10] Gıda ile ilgili en büyük sorunların yaşandığı kıtalarda - Afrika, Asya ve Güney Amerika'da sadece gıda kıtlığı ve altyapı eksikliği değil, aynı zamanda yanlış dağıtım ve gıdaya yetersiz erişim de söz konusudur.[11] İnsan Hakları Ölçüm Girişimi[12] dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin gıda hakkını gelir düzeylerine göre ölçmektedir.[13]

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, yeterli gıda dahil olmak üzere yeterli yaşam standardına sahip olma hakkı]nın yanı sıra "açlıktan kurtulma temel hakkını" da tanımaktadır. Bu iki kavram arasındaki ilişki açık değildir. Örneğin, "açlıktan kurtulma" (Genel Yorum 12'nin daha acil ve acil olarak tanımladığı[14]) yetersiz beslenme sorunu yaşayan ve en uç noktada açlıktan ölen insanların sayısı ile ölçülebilir. "Yeterli gıda hakkı" çok daha yüksek bir standarttır ve sadece yetersiz beslenme olmamasını değil, aynı zamanda güvenlik, çeşitlilik ve saygınlık dahil olmak üzere gıda ile ilişkili tüm nitelikleri, kısacası aktif ve sağlıklı bir yaşam sağlamak için gereken tüm unsurları içerir. Yukarıdaki tanımdan esinlenen Gıda Hakkı Özel Raportörü 2002 yılında bu tanımı şu şekilde yapmıştır:[15]

Tüketicinin ait olduğu halkın kültürel geleneklerine uygun olan ve korkudan uzak, fiziksel ve zihinsel, bireysel ve kolektif, tatmin edici ve onurlu bir yaşam sağlayan niceliksel ve niteliksel olarak yeterli ve uygun gıdaya doğrudan veya finansal satın almalar yoluyla düzenli, kalıcı ve sınırsız erişim hakkı.

Bu tanım, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin (ESKHS)] Genel Yorum Bölümünün 12. maddesinde ayrıntılı olarak açıklanan tüm normatif unsurları içermektedir:[16][note 1]

Yeterli gıda hakkı, her erkek, kadın ve çocuğun, tek başına veya başkalarıyla birlikte, her zaman yeterli gıdaya veya bu gıdayı temin edecek araçlara fiziksel ve ekonomik olarak erişebildiği zaman gerçekleşmiş olur.

Eski Gıda Hakkı Özel Raportörü Jean Ziegler, gıda hakkının üç boyutunu tanımlamıştır.[4][14] Erişilebilirlik ya doğrudan verimli topraklardan ya da diğer doğal kaynaklardan beslenme olanaklarını ya da gıdayı üretim yerinden talebe uygun olarak ihtiyaç duyulan yere taşıyabilecek iyi işleyen dağıtım, işleme ve pazar sistemlerini ifade eder. Erişilebilirlik gıdaya ekonomik ve fiziksel erişimin garanti altına alınması anlamına gelir. Bir yandan ekonomik erişim, gıdanın diğer temel ihtiyaçlardan ödün vermeden yeterli bir beslenme için uygun fiyatlı olması gerektiği anlamına gelir. Öte yandan, hasta, çocuk, engelli veya yaşlı gibi fiziksel olarak savunmasız kişilerin de gıdaya erişimi olmalıdır. Yeterlilik, gıdanın, örneğin yaş, yaşam koşulları, sağlık, meslek, cinsiyet, kültür ve din dikkate alınarak her bireyin diyet ihtiyaçlarını karşılaması gerektiği anlamına gelir. Gıda güvenli olmalı ve gıda zincirinin farklı aşamalarında tağşiş ve/veya kötü çevresel hijyen ya da uygunsuz işleme yoluyla gıda maddelerinin kirlenmesini önlemek için hem kamusal hem de özel yollarla yeterli koruyucu önlemler alınmalıdır; ayrıca doğal olarak oluşan toksinlerin belirlenmesi ve önlenmesi ya da yok edilmesi için de özen gösterilmelidir. Ayrıca, gıdaya erişimde ve gıdanın teminine yönelik araç ve haklarda ırk, renk, cinsiyet, dil, yaş, din, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler temelinde yapılan her türlü ayrımcılık gıda hakkının ihlalini teşkil eder.

Üzerinde uzlaşılmış gıda standartları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gıda hakkı ile ilgili olarak uluslararası toplum, 1974 Dünya Gıda Konferansı, 1974 Uluslararası Dünya Gıda Güvenliği Taahhüdü, 1977 Mahkumlara Uygulanacak Muameleye İlişkin Standart Asgari Kurallar, 1986 Kalkınma Hakkı Bildirgesi, ECOSOC 1987/90 sayılı Karar, 1992 Rio Çevre ve Kalkınma Deklarasyonu ve 1996 İstanbul Yerleşim Hakları Deklarasyonu .[17] gibi ortak kabul gören standartlar da belirlemiştir.

Negatif veya pozitif hak

[değiştir | kaynağı değiştir]

İki tür insan hakkı arasında geleneksel bir ayrım vardır. Bir yanda, müdahale edilmediğinde saygı gören negatif ya da soyut haklar. Diğer yanda ise gerçekleştirilmesi için kaynak gerektiren pozitif ya da somut haklar. Ancak günümüzde bu iki tür hak arasında net bir ayrım yapmanın mümkün olup olmadığı tartışılmaktadır.[18] Buna göre gıda hakkı, kişinin kendi eylemleriyle gıda elde etme negatif hakkı ve gıdaya erişememesi durumunda gıda tedarik edilme pozitif hakkı olarak ikiye ayrılabilir. Negatif gıda hakkı, İngiltere'nin 1215 tarihli Magna Carta'sında olduğu gibi erken bir tarihte tanınmıştır: "hiç kimse geçim araçlarından yoksun bırakılacak ölçüde 'cezalandırılamaz'."[18]

1941'den itibaren uluslararası gelişmeler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu bölüm, 20. yüzyılın ortalarından itibaren gıda hakkının oluşturulması ve uygulanmasıyla ilgili uluslararası gelişmelere genel bir bakış sunmaktadır.[19]

1941 - ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt Dört Özgürlük konuşmasında özgürlüklerden biri olarak şunları saydı:[20]

"Yokluk çekmeme özgürlüğü."

Daha sonra bu özgürlük 1945 Birleşmiş Milletler Şartı'nın bir parçasını oluşturmuştur (Madde 1(3)).[20] * 1948 - İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gıda hakkını yeterli yaşam standardı hakkı'nın bir parçası olarak tanımıştır:

"Herkes, yiyecek, giyecek, konut, tıbbi bakım ve gerekli sosyal hizmetler de dahil olmak üzere kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahına uygun bir yaşam düzeyine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetimi dışındaki koşullarda geçim sıkıntısı durumunda güvenliğe sahip olma hakkına sahiptir" (Madde 25).

1966 - Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, yeterli bir yaşam standardına sahip olma hakkı ile ilgili olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini yinelemekte ve buna ek olarak açlıktan kurtulma hakkını özellikle tanımaktadır. Sözleşmeye taraf devletler şunları tanımaktadır:

"herkesin kendisi ve ailesi için yeterli gıda dahil olmak üzere yeterli yaşam standardına sahip olma hakkı" (Madde 11.1) ve "herkesin açlıktan kurtulma temel hakkı". (Madde 11.2).

1974 - Dünya Gıda Konferansı'nda Açlık ve Yetersiz Beslenmenin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Evrensel Bildirge'nin kabul edilmesi.[21] 1988 - Gıda hakkının Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Alanında Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Protokol ("San Salvador Protokolü") ile kabul edilmesi. 1996 - Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Roma'da 1996 Dünya Gıda Zirvesi'ni düzenler ve sonuçta Dünya Gıda Güvenliği Roma Deklarasyonu ortaya çıkar.[21]

    • 2004 - FAO, Devletlere gıda hakkına ilişkin yükümlülüklerini nasıl uygulayacakları konusunda rehberlik sunan Gıda Hakkı Kılavuz İlkeleri'ni kabul etti. Kılavuz ilkelerin hazırlanması 2002 Dünya Gıda Zirvesi'nin bir sonucu olarak başlatılmıştır.[5]

2000 - Gıda Hakkı Özel Raportörü'nün görev alanı belirlendi.[22]* 2000 - Hedef 1 de dahil olmak üzere Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin kabul edilmesi: 2015 yılına kadar aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması. 2012 - Gıda Yardımı Sözleşmesi, Gıda Yardımı Sözleşmesi'nin (1985?) bir sonucu olarak kabul edildi ve gıda yardımı konusunda yasal olarak bağlayıcı ilk uluslararası anlaşma oldu. Amartya Sen 1998 Nobel Ödülü'nü kısmen modern zamanlardaki kıtlık ve kitlesel açlığın tipik olarak gıda eksikliğinin bir ürünü olmadığını, bunun yerine genellikle gıda dağıtım ağlarındaki sorunlardan veya hükûmet politikalarından kaynaklandığını gösteren çalışmaları sayesinde kazandı.[23]

Gıda hakkı uluslararası insan hakları ve insani hukuk kapsamında korunmaktadır.[5][24]

Uluslararası hukuk

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gıda hakkı, 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde (Madde 25) yeterli yaşam standardına sahip olma hakkının bir parçası olarak tanınmıştır ve 1966 Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (Madde 11).[5] 2009 Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokol gıda hakkını uluslararası düzeyde uygulanabilir hale getirmektedir.[19] 2012 yılında Gıda Yardımı Sözleşmesi kabul edilerek gıda yardımına ilişkin yasal olarak bağlayıcı ilk uluslararası anlaşma olmuştur.

Uluslararası araçlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca 1948 Soykırım Sözleşmesi (Madde 2), 1951 Mültecilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme (Madde 20 ve 23),[25] 1989 Çocuk Hakları Sözleşmesi (Madde 24(2)(c) ve 27(3)), 1979 Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (Madde 12(2)) veya 2007 Engelli Hakları Sözleşmesi (Madde 25(f) ve 28(1)).[5]

Bölgesel araçlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gıda hakkı, aşağıdaki gibi bölgesel belgelerde de tanınmaktadır: 1988 Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Alanında Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Protokol veya "San Salvador Protokolü" (Madde 12); 1990 Afrika Çocuk Hakları ve Refahı Şartı; Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı]], dolaylı olarak yaşam hakkı (Madde 4), sağlık hakkı (Madde 14) ve ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma hakkı (Madde 22), Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu SERAC v Nijerya 20 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. kararına göre;[26] 2003 Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartına Ek Afrika'da Kadın Haklarına İlişkin Protokol veya "Maputo Protokolü" (Madde 15);* ASEAN İnsan Hakları Bildirgesi (Madde 28). Ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ne de Avrupa Sosyal Şartı gıda hakkından bahsetmektedir. Birçok ulusal anayasada da bu tür araçlar bulunmaktadır.[5]

Yasal olarak bağlayıcı olmayan belgeler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gıda hakkıyla ilgili yasal bağlayıcılığı olmayan çok sayıda uluslararası insan hakları belgesi bulunmaktadır. Bunlar arasında tavsiyeler, kılavuz ilkeler, kararlar veya bildirgeler yer almaktadır. En ayrıntılı olanı 2004 Gıda Hakkı Kılavuz İlkeleri'dir. Bunlar yeterli gıda hakkının uygulanmasına yardımcı olacak pratik bir araçtır.[5] Gıda Hakkı Kılavuz İlkeleri yasal olarak bağlayıcı değildir, ancak uluslararası hukuka dayanır ve Devletlerin Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 11. Maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini nasıl uygulayacaklarına dair seçtikleri bir dizi tavsiyedir.[5] Son olarak, United Nations Food and Agriculture Organization'ın 1945 Anayasası'nın giriş bölümünde şu hüküm yer almaktadır:[25]

Bu Anayasayı kabul eden Uluslar, beslenme düzeylerini ve yaşam standartlarını yükseltmek ... ve böylece ... insanlığın açlıktan kurtulmasını sağlamak amacıyla kendi paylarına düşen ayrı ve toplu eylemleri ilerleterek ortak refahı teşvik etmeye kararlı olarak....

Diğer belgeler

[değiştir | kaynağı değiştir]

1993 yılında ABD ve Kanada'da Uluslararası Gıda Güvenliği Anlaşması geliştirilmiştir.[27] 1998 yılında Santa Barbara, Kaliforniya, ABD'de beş kıtadan açlıkla mücadele uzmanlarının katılımıyla Gıda Hakkı Üzerine Uzlaşı Stratejisi Konferansı düzenlenmiştir.[28] 2010 yılında, bir grup ulusal ve uluslararası kuruluş, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası'nı değiştirmek için bir teklif oluşturdu. 2013. Yeni Ortak Gıda ve Tarım Politikası'nın ilk maddesi "gıdayı sadece bir meta olarak değil, evrensel bir insan hakkı olarak görmektedir."[29]

Devlet yükümlülükleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Devletlerin gıda hakkıyla ilgili yükümlülükleri uluslararası hukuk kapsamında iyi bir şekilde belirlenmiştir.[5] Devletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ni (ICESCR) imzalayarak yeterli gıda hakkının aşamalı olarak tam olarak gerçekleştirilmesi için mevcut kaynaklarının azami ölçüde kullanılması yönünde adımlar atmayı kabul etmişlerdir. Ayrıca bu bağlamda uluslararası işbirliği ve yardımın temel rolünü de kabul etmişlerdir.[30] Bu yükümlülük Committee on Economic, Social and Cultural Rights (CESCR) tarafından yeniden teyit edilmiştir.[14] Right to Food Guidelines'ı imzalayanlar da gıda hakkını ulusal düzeyde uygulamayı taahhüt etmişlerdir. Genel Yorum no. 12'de CESCR devletlerin yükümlülüğünü üç tür olarak yorumlamıştır: saygı gösterme, koruma ve yerine getirme yükümlülüğü:[31]

  1. Saygı gösterme, devletlerin insanların gıdaya erişimini asla keyfi olarak engellememesi gerektiği anlamına gelir.
  2. Koruma, devletlerin, işletmelerin veya bireylerin bireyleri yeterli gıdaya erişimlerinden mahrum bırakmamalarını sağlamak için önlemler alması gerektiği anlamına gelir.
  3. Yerine getirme (kolaylaştırma ve sağlama), hükûmetlerin proaktif bir şekilde insanların gıda güvenliği de dahil olmak üzere geçimlerini sağlayacak kaynaklara ve araçlara erişimini ve bunlardan yararlanmasını güçlendirmeye yönelik faaliyetlerde bulunmasını gerektirir. Savaş zamanları veya doğal afet sonrası gibi kendi kontrolleri dışındaki nedenlerle gruplar veya bireyler gıda hakkından yararlanamıyorsa, devletlerin bu hakkı doğrudan sağlama yükümlülüğü vardır.[4]

Bunlar, FAO Konseyi Gıda Hakkı Kılavuz İlkeleri'ni kabul ettiğinde devletler tarafından tekrar onaylanmıştır.[4] Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (ESKHS)], açlıktan kurtulma hakkının uluslararası işbirliğini gerektirdiğini ve üretim, tarım ve küresel tedarik konularıyla ilgili olduğunu kabul etmektedir. Madde 11 şunu belirtmektedir:

Bu Sözleşmeye Taraf Devletler... bireysel olarak ve uluslararası işbirliği yoluyla, özel programlar da dahil olmak üzere, gerekli önlemleri alacaklardır: (a) Teknik ve bilimsel bilgiden tam olarak yararlanarak, beslenme ilkeleri hakkındaki bilgiyi yayarak ve doğal kaynakların en verimli şekilde geliştirilmesi ve kullanılmasını sağlayacak şekilde tarım sistemini geliştirerek veya reforme ederek gıda üretimi, muhafazası ve dağıtımı yöntemlerini iyileştirmek; (b) Hem gıda ithal eden hem de gıda ihraç eden ülkelerin sorunlarını dikkate alarak, dünya gıda arzının ihtiyaca göre adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak.

Gıda hakkı standartlarının ulusal düzeyde uygulanmasının ulusal anayasalar, yasalar, mahkemeler, kurumlar, politikalar ve programlar ile balıkçılık, arazi, hassas gruplara odaklanma ve kaynaklara erişim gibi çeşitli gıda güvenliği konuları üzerinde sonuçları vardır.[5] Gıda hakkının aşamalı olarak gerçekleştirilmesine ilişkin ulusal stratejiler dört işlevi yerine getirmelidir:

  1. Yeterli gıda hakkına tekabül eden yükümlülükleri tanımlayın; bunlar ister devletin ister özel aktörlerin yükümlülükleri olsun;
  2. Faaliyetleri ve programları gıda hakkının hayata geçirilmesini etkileyebilecek farklı hükûmet birimleri arasındaki koordinasyonu iyileştirmek;
  3. Belirli hedeflere hangi zaman dilimi içinde ulaşılması gerektiğini tanımlayan, ideal olarak ölçülebilir göstergelerle ilişkilendirilmiş hedefler belirleyin;
  4. yeni yasama girişimlerinin veya politikalarının hak üzerindeki etkisini güvence altına alan bir mekanizma sağlar[kaynak belirtilmeli].[5]
Uluslararası

Gıda hakkı tüm Devletlere sadece kendi ulusal topraklarında yaşayan kişilere karşı değil, aynı zamanda diğer Devletlerin nüfuslarına karşı da yükümlülükler getirmektedir. Gıda hakkı ancak hem ulusal hem de uluslararası yükümlülüklere uyulduğu takdirde gerçekleşir. Bir yanda uluslararası ortamın ve özellikle iklim değişikliğinin yetersiz beslenme ve gıda güvensizliği üzerindeki etkisi vardır. Öte yandan, uluslararası toplum ancak ulusal düzeyde yasal çerçeveler ve kurumlar oluşturulduğu takdirde katkıda bulunabilir.[5] Ayrımcılık yapmama Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 2(2) maddesi uyarınca, hükûmetler gıda hakkının cinsiyet, renk, ırk, yaş, dil, din, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler nedeniyle ayrımcılık yapılmaksızın kullanılacağını kabul etmiştir.[4] CESCR, kırsal bağlamda kadın çiftçiler de dahil olmak üzere dezavantajlı ve marjinalleştirilmiş çiftçilere özel önem verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.[32]

Dünya çapında benimsenme

[değiştir | kaynağı değiştir]
Gıda hakkına ilişkin çerçeve yasalar geliştirmekte olan veya kabul etmiş olan ülkeler (19):[1]
  Bir çerçeve yasa kabul edildi (10)
  Bir çerçeve yasanın hazırlıyor (9)

Çerçeve kanun, "sektörler arası sorunları ele almak için kullanılan bir yasama tekniğidir."[33] Çerçeve kanunlar, genel yükümlülükler ve ilkeler ortaya koyduğu için anayasal bir hükümden daha spesifiktir. Bununla birlikte, yetkili makamlar ve özel tedbirleri belirlemek zorunda olan ilave mevzuat alınmalıdır.[34] Çerçeve yasaların kabul edilmesi Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi tarafından "gıda hakkına ilişkin ulusal stratejinin uygulanmasında önemli bir araç" olarak tavsiye edilmiştir.[35] Gıda güvenliği veya gıda hakkına ilişkin çerçeve yasaları kabul etmiş on ülke ve geliştirmekte olan dokuz ülke bulunmaktadır. Bu gelişmenin önümüzdeki yıllarda artması muhtemeldir.[7] Genellikle gıda hakkı yasaları yerine gıda güvenliği yasaları olarak bilinirler, ancak etkileri genellikle benzerdir.[34] Çerçeve yasanın avantajları arasında hakkın içeriğinin ve kapsamının daha ayrıntılı olarak belirlenebilmesi, devletin ve özel aktörlerin yükümlülüklerinin ayrıntılı olarak ortaya konabilmesi, uygun kurumsal mekanizmaların oluşturulabilmesi ve çözüm yollarına ilişkin hakların sağlanabilmesi yer almaktadır. Çerçeve yasaların diğer avantajları arasında hükûmetin hesap verebilirliğini güçlendirmek, izleme yapmak, kamu görevlilerinin rollerini anlamalarına yardımcı olmak, mahkemelere erişimi iyileştirmek ve idari başvuru mekanizmaları sağlamak sayılabilir.[34] Bununla birlikte, mevcut çerçeve yasadaki yükümlülükler ve çözüm yollarına ilişkin hükümler her zaman çok kapsamlı değildir ve gıda hakkının uygulanabilirliğine ne kattıkları da her zaman açık değildir.[34] 2011 yılı itibarıyla, aşağıdaki on ülke gıda güvenliği veya gıda hakkı konusunda bir çerçeve yasa kabul etmiştir: Arjantin, Bolivya, Brezilya, Ekvador, El Salvador, Guatemala, Endonezya, Nikaragua, Peru ve Venezuela.[34] Ayrıca, 2011 yılında şu dokuz ülke gıda güvenliği veya gıda hakkı konusunda bir çerçeve yasa hazırlıyordu: Honduras, Hindistan, Malavi, Meksika, Mozambik, Paraguay, Güney Afrika, Tanzanya ve Uganda.[34] Son olarak, El Salvador, Nikaragua ve Peru, çerçeve yasalarını güncellemek, değiştirmek veya güçlendirmek için taslak hazırlamaktadır.[34]

Açık anayasal gıda hakkına sahip ülkeler (23):[1]
  Ayrı ve tek başına bir hak olarak tanınmaktadır (9)
  Nüfusun belirli bir kesimi bu hakka sahiptir (10)
  Yeterli bir yaşam standardı, yaşam kalitesi, kalkınma veya çalışma hakkına ilişkin bir insan hakkının parçası olarak tanınmaktadır (7)
Not: Brezilya'da her üçü, Güney Afrika'da ise ilk ikisi bulunmaktadır; her kategoriye dahil edilmişlerdir ancak toplam için bir kez sayılmışlardır.
Anayasal gıda hakkının daha geniş haklar içinde örtük olarak yer aldığı veya direktif ilkeler içinde açık olduğu ülkeler (41):[1]
  Daha geniş anayasal haklar içinde örtülü olarak tanınnmaktadır (31)
  Açık anayasal yönerge ilkesi olarka tanınmaktadır. (13)
Not: Etiyopya, Malavi ve Pakistan her iki kategoride de yer almaktadır; her kategoriye dahil edilmişlerdir, ancak toplam için bir kez sayılmışlardır.

Anayasaların gıda hakkını ya da bu hakkın bazı yönlerini dikkate almasının çeşitli yolları vardır.[36] 2011 yılı itibarıyla 56 anayasa gıda hakkını şu ya da bu şekilde korumaktadır.[7] Anayasal tanımanın üç ana kategorisi şunlardır: açık bir hak olarak, daha geniş insan hakları içinde zımni olarak ya da direktif ilkesinin bir parçası olarak. Bunlara ek olarak, diğer insan hakları yargı tarafından yorumlandığında hak dolaylı olarak da tanınabilir.[36]

Açık şekilde bir hak olarak tanımlayan ülkeler

[değiştir | kaynağı değiştir]

İlk olarak, gıda hakkı 23 ülkede açıkça ve doğrudan kendi başına bir hak olarak veya daha geniş bir insan hakkının parçası olarak tanınmıştır.[37] Üç farklı biçim ayırt edilebilir. 1. Aşağıdaki dokuz ülke gıda hakkını ayrı ve tek başına bir hak olarak tanımaktadır: Bolivya, Brezilya, Ekvador, Guyana, Haiti, Kenya, Güney Afrika, Geçici Protokol'de Nepal Anayasası (gıda egemenliği olarak) ve Nikaragua (açlıktan özgürlük olarak).[38] 2. Nüfusun belirli bir kesimi için gıda hakkı on ülkede tanınmıştır. Çocukların gıda hakkına ilişkin hükümler şu ülkelerin anayasalarında yer almaktadır: Brezilya, Kolombiya, Küba, Guatemala, Honduras, Meksika, Panama, Paraguay ve Güney Afrika. Yerli çocukların gıda hakkı Kosta Rika anayasasında koruma altına alınmıştır. Rica. Son olarak, tutuklu ve mahkûmların yemek hakkı Güney Afrika anayasasında da tanınmıştır.[38] 3. Beş ülke gıda hakkını yeterli yaşam standardı, yaşam kalitesi veya kalkınma hakkının bir parçası olarak açıkça tanımaktadır: Belarus, Kongo, Malavi, Moldova ve Ukrayna; iki ülke ise çalışma hakkının bir parçası olarak tanımaktadır: Brezilya ve Surinam.[38] Macaristan Temel Kanunu'nun XX. maddesi gıda hakkını sağlık hakkının bir parçası olarak kabul etmektedir.[39]

Örtük veya yönlendirici ilke olarak

[değiştir | kaynağı değiştir]

İkinci olarak, aşağıdaki 31 ülke gıda hakkını daha geniş insan hakları kapsamında zımnen tanımaktadır:[36] Ermenistan, Azerbaycan, Belçika, Bolivya, Burundi, Kamboçya, Çek Cumhuriyeti, Kongo, Kosta Rika, Kıbrıs, Ekvador, El Salvador, Ekvator Ginesi, Eritre, Etiyopya, Finlandiya, Gürcistan, Almanya, Gana, Guatemala, Gine, Kırgızistan, Malavi, Hollanda, Pakistan, Peru, Romanya, İsviçre, Tayland, Türkiye, Venezuela.[40] Üçüncü olarak, aşağıdaki on üç ülke anayasalarında gıda hakkını yönlendirici bir ilke veya hedef olarak açıkça tanımaktadır:[36] Bangladeş, Brezilya, Etiyopya, Hindistan, İran, Malavi, Nijerya, Panama, Papua Yeni Gine, Pakistan, Sierra Leone, Sri Lanka, Uganda.[40]

Uluslararası hukuk yoluyla uygulanabilir

[değiştir | kaynağı değiştir]
Gıda hakkının tanındığı uluslararası hukuku onaylayan ve aynı zamanda uluslararası hukukun birincil veya ulusal hukuka eşit olduğu ülkeler (103):[1]
  Direct applicability: ICESCR, CEDAW and CRC (95)
  Direct applicability: ICESCR and CRC (2)
  Direct applicability: CEDAW and CRC (5)

Bazı ülkelerde uluslararası antlaşmalar ulusal mevzuattan daha yüksek veya ona eşit bir statüye sahiptir. Sonuç olarak, gıda hakkı, söz konusu ülkenin hakkın tanındığı bir antlaşmaya üye olması halinde, uluslararası antlaşmalar yoluyla doğrudan uygulanabilir. Bu tür anlaşmalar arasında Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (ICESCR), Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women (CEDAW) ve Convention on the Rights of the Child (CRC). Gıda hakkının anayasalarında zımnen veya açıkça tanındığı ülkeler hariç tutulduğunda, bu hak en az 51 ülkede daha uluslararası antlaşmalar yoluyla doğrudan uygulanmaktadır.[41]

ICESCR aracılığıyla taahhüt

[değiştir | kaynağı değiştir]
ICESCR

Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ne taraf olan ülkeler, yeterli beslenmeyi garanti altına almak için, bu yönde yasal düzenlemeler yapmak da dahil olmak üzere her şeyi yapmak zorundadır. Sözleşme 77'den fazla ülkede ulusal mevzuatın bir parçası haline gelmiştir. Bu ülkelerde Sözleşme'de yer alan gıda hakkına ilişkin hükümler mahkemelerde ileri sürülebilmektedir. Bu durum Arjantin'de (sağlık hakkı konusunda) gerçekleşmiştir[42]

Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesini (160) onaylayarak gıda hakkını taahhüt eden ülkeler.[2][3]
   eSKHUS'ye Ek İhtiyari Protokol (8)'ü onayladı.
  Ratified the ICESCR (160).
Not: İsteğe bağlı protokolün tüm tarafları aynı zamanda sözleşmenin de üyesidir

.

Bununla birlikte, vatandaşlar genellikle Sözleşmeyi kullanarak dava açamazlar, ancak bunu yalnızca ulusal hukuk kapsamında yapabilirler. Eğer bir ülke bu tür yasalar çıkarmazsa, devlet sözleşmeyi ihlal etmiş olsa bile vatandaşın tazminat hakkı yoktur. Sözleşmenin uygulanması Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi aracılığıyla izlenmektedir.[43] Toplamda 160 ülke Sözleşmeyi onaylamıştır. Diğer 32 ülke sözleşmeyi onaylamamıştır, ancak bunlardan 7'si sözleşmeyi imzalamıştır.[2]

İsteğe bağlı protokol

Devletler, ESKHS İhtiyari Protokolü'nü imzalayarak, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi'nin Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi İhtiyari Protokolü'nü alma ve değerlendirme yetkisini tanımış olurlar[44] Sözleşme kapsamındaki haklarının ihlal edildiğini iddia eden bireylerden veya gruplardan gelen şikayetleri almak ve değerlendirmekle görevlidir.[45] Ancak, şikayetçilerin tüm iç hukuk yollarını tüketmiş olmaları gerekir.[46] Komite "inceleyebilir",[47] "dostane çözüm" için çalışır,[48] Sözleşme'nin ağır veya sistematik bir şekilde ihlal edilmesi durumunda, "aşağıdaki hususları davet edebilir Taraf Devleti işbirliğine davet edebilir" ve son olarak "yıllık raporuna yargılama sonuçlarının özet bir açıklamasını ekleyebilir."[49] Aşağıdaki yedi ülke Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin İhtiyari Protokolünü onaylamıştır: Bolivya, Bosna Hersek, Ekvador, El Salvador, Moğolistan, Slovakya ve İspanya. Ayrıca 32 ülke de ihtiyari protokolü imzalamıştır.[3]

Gıda hakkına ulaşmak için mekanizmalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gıda Hakkı Özel Raportörü Sayın De Schutter, gıda hakkının ulusal stratejilere ve kurumlara dönüştürülebilmesi için yasalarda yer alması çağrısında bulunmuştur. Ayrıca, gelişmekte olan ekonomilere arazi kullanıcılarının, özellikle de azınlık ve savunmasız grupların haklarını korumalarını tavsiye etmiştir. Ayrıca mega-kalkınma projeleri karşısında smallholder tarımının desteklenmesini ve agroekolojik uygulamalara büyük geçişler yoluyla toprak ve su bozulmasının durdurulmasını tavsiye etti. BM uzmanı son olarak, artan obezite ile mücadele etmek için bir strateji benimsenmesini önerdi.[50] Birleşmiş Milletler'in Yeterli Gıda Hakkına ilişkin 11. Maddesi çeşitli uygulama mekanizmaları önermektedir.[14] Madde, yeterli gıda hakkını uygulamak için en uygun yol ve araçların kaçınılmaz olarak bir Devletten diğerine önemli ölçüde farklılık göstereceğini kabul etmektedir. Her Devlet kendi yaklaşımını seçmelidir, ancak Sözleşme açıkça her taraf Devletin herkesin açlıktan kurtulmasını ve mümkün olan en kısa sürede yeterli gıda hakkından yararlanabilmesini sağlamak için gerekli her türlü adımı atmasını gerektirmektedir. Madde, gıda hakkının hesap verebilirlik, şeffaflık, halkın katılımı, ademi merkeziyetçilik, yasama kapasitesi ve yargı bağımsızlığı ilkelerine tam uyum gerektirdiğini vurgulamaktadır. Gıda hakkının uygulanmasına yönelik strateji açısından Madde, Devletlerden gıda üretimi ve işlenmesi, gıda depolama, perakende dağıtım, pazarlama ve tüketimi de dahil olmak üzere gıda sisteminin tüm yönlerine ilişkin kritik sorunları belirlemelerini ve ele almalarını istemektedir. Uygulama stratejisi, gıda dükkanlarına ve perakende ağına veya alternatif olarak gıda yetiştirme kaynaklarına erişimde ayrımcılığın önlenmesi ihtiyacına özellikle dikkat etmelidir. Devletler, insanların gıda kaynaklarını koruma yükümlülüklerinin bir parçası olarak, özel sektör ve sivil toplum faaliyetlerinin gıda hakkı ile uyumlu olmasını sağlamak için uygun adımları atmalıdır. Madde, bir Devletin ekonomik uyum süreci, ekonomik durgunluk, iklim koşulları veya diğer faktörlerden kaynaklanan ciddi kaynak kısıtlamalarıyla karşı karşıya kaldığı her durumda, yeterli gıda hakkının özellikle savunmasız nüfus grupları ve bireyler için yerine getirilmesini sağlamak için önlemler alınması gerektiğini belirtmektedir.[14]

Diğer haklarla ilişkisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Tüm insan haklarının karşılıklı bağımlılığı ve bölünmezliği fikri Birleşmiş Milletler'in kurucu ilkelerinden biriydi. Bu, 1993 Viyana Deklarasyonu ve Eylem Programı'nda "tüm insan hakları evrenseldir, bölünemez ve birbirine bağlıdır ve birbiriyle ilişkilidir" şeklinde kabul edilmiştir. Gıda hakkı özellikle aşağıdaki insan haklarıyla bağlantılı olarak değerlendirilmektedir: yaşam hakkı, geçim hakkı, sağlık hakkı, mülkiyet hakkı, ifade özgürlüğü, bilgi edinme özgürlüğü, eğitim hakkı, örgütlenme özgürlüğü ve su hakkı.[51] Diğer ilgili haklar şunlardır: çalışma hakkı, sosyal güvenlik hakkı, sosyal refah hakkı,[52] ve yeterli bir yaşam standardına sahip olma hakkı. Örneğin, ICESCR'nin uygulanmasını denetleyen Komite'ye göre, "su hakkı diğer insan haklarının gerçekleştirilmesi için bir ön koşuldur." Yeterli gıdaya sahip olmak için yeterli suya sahip olma ihtiyacı, özellikle köylü çiftçilerin durumunda açıkça görülmektedir. Gıda hakkının gerçekleştirilmesi için tarım için sürdürülebilir su kaynaklarına erişimin sağlanması gerekmektedir.[53] Bu durum geçimlik tarım için daha da güçlü bir şekilde geçerlidir.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
Dipnotlar
  1. ^ Genel Yorumlar yasal olarak bağlayıcı değildir, ancak bu antlaşmaya Taraf Devletler için yasal olarak bağlayıcı olan ICESCR'nin yetkili yorumudur.
Atıflar
  1. ^ a b c d e Knuth 2011.
  2. ^ a b c d United Nations Treaty Collection 2012a
  3. ^ a b c United Nations Treaty Collection 2012b
  4. ^ a b c d e f g Ziegler 2012: "Gıda hakkı nedir?"
  5. ^ a b c d e f g h i j k l m Special Rapporteur on the Right to Food 2012a: "Gıda Hakkı."
  6. ^ International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 1966: madde 2(1), 11(1) ve 23.
  7. ^ a b c Knuth 2011: 32.
  8. ^ Ahluwalia 2004: 12.
  9. ^ Westcott, Catherine and Nadia Khoury and CMS Cameron McKenna, The Right to Food, (Advocates for International Development, Ekim 2011)http://a4id.org/sites/default/files/user/Right%20to%20Food%20Legal%20Guide.pdf 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  10. ^ "Aadhaar vs. Right to food". 2 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2023. 
  11. ^ Ahluwalia 2004: iii.
  12. ^ "Human Rights Measurement Initiative - Ülkelerin insan hakları performansını takip eden ilk küresel girişim". humanrightsmeasurement.org. 8 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2022. 
  13. ^ "Right to food - HRMI Rights Tracker". rightstracker.org (İngilizce). 24 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2022. 
  14. ^ a b c d e f Committee on Economic, Social and Cultural Rights 1999.
  15. ^ Special Rapporteur on the Right to Food 2008: para. 17; Gıda Hakkı Özel Raportörü 2012a'da alıntılanmıştır.
  16. ^ Committee on Economic, Social and Cultural Rights 1999: para. 6.
  17. ^ Ahluwalia 2004: dipnot 23.
  18. ^ a b Food and Agriculture Organization 2002: "Magna Carta'ya giden yol."
  19. ^ a b Special Rapporteur on the Right to Food 2010a: 4.
  20. ^ a b Ahluwalia 2004: 10.
  21. ^ a b Gıda ve Tarım Örgütü 2012b.
  22. ^ Special Rapporteur on the Right to Food 2012a: "Mandate."
  23. ^ Steele, Jonathan (19 Nisan 2001). "The Guardian Profile: Amartya Sen". The Guardian. Londra. 29 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2023. 
  24. ^ Ahluwalia 2004: 10-12.
  25. ^ a b Ahluwalia 2004 gibi çok çeşitli uluslararası belgelerde de tanınmaktadır: 11.
  26. ^ Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu: para. 64-66 (s. 26).
  27. ^ The International Food Security Treaty Association 2012
  28. ^ The International Food Security Treaty Association 2012: "IFST Hakkında."
  29. ^ Proposal for a New Bu yüzyılın zorluklarını karşılayan Avrupa Tarım ve Gıda politikası 2010.
  30. ^ International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 1966: article 2(1), 11(1) and 23; Ziegler 2012: "What is the right to food?"
  31. ^ Committee on Economic, Social and Cultural Rights 1999
  32. ^ Committee on Economic, Social and Cultural Rights 1999: para. 7.
  33. ^ Knuth 2011: 30.
  34. ^ a b c d e f g Knuth 2011: 30-1.
  35. ^ Committee on Economic, Social and Cultural Rights 1999: para. 29; cited in
  36. ^ a b c d Knuth 2011: 14.
  37. ^ Knuth 2011: 14; 36.
  38. ^ a b c Knuth 2011: 21.
  39. ^ https://jak.ppke.hu/uploads/articles/12332/file/Kovacs_Julcsi_tezisak.pdf 14 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  40. ^ a b Knuth 2011: 35-6.
  41. ^ Knuth 2011: 23, 32.
  42. ^ Golay 2006: 21; ayrıca bkz Golay 2006: 27-8.
  43. ^ Gıda ve Tarım Örgütü 2002;Ahluwalia 2004: 20.
  44. ^ Optional Protocol to the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 2008: Madde 1.
  45. ^ Optional Protocol to the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 2008: Madde 2.
  46. ^ Optional Protocol to the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 2008: Madde 3.
  47. ^ Optional Protocol to the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 2008: Madde 8.
  48. ^ Optional Protocol to the International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights 2008: Madde 7.
  49. ^ Opsiyonel Protokol Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme 2008: Madde 11.
  50. ^ De Schutter 2012, para. 3.
  51. ^ Ahluwalia 2004: 14.
  52. ^ Golay 2006: 13.
  53. ^ Committee on Economic, Social and Cultural Rights 2002: para. 1.

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]