Maşa

Uçları silikonla kaplanmış, kilitleme mekanizması olan ve 250 derece civarı sıcaklıklara dayanabilecek şekilde tasarlanmış bir maşa örneği.
Dış mekanlardaki mangal etkinlikleri için tasarlanmış olan uzun saplı ve kilitleme mekanizmalı bir maşa örneği.

Maşalar, nesnelerin kavranması ve kaldırılması amacıyla kullanılan aletlerdir. Şekilleri, kullanım amacına uyum sağlayacak şekilde değişiklik göstermektedir. Bazıları ise büyük birer kerpeten ya da kıskaç olarak görülebilir.

Maşalar üç sınıfa ayrılır:

  1. Uçları küçük düz dairesel şekilde sonlanan uzun kollara sahip olan maşalar. Örnek olarak kömür parçalarını alarak ateşin içine yerleştirmeye yarayan ateş-maşaları verilebilir.
  2. Bir adet metal şeridin ortadan bükülerek veya iki adet şeridin bir uçta yay kullanılarak birleştirilmesiyle oluşturulan maşalar. Örnek olarak şeker maşaları (kaşık ya da pençe şekli verilmiş uçlara sahip ve genellikle gümüşten yapılmış, kesme şeker sunmak için kullanılan maşalar) ve kuşkonmaz maşaları verilebilir.
  3. Pivot ya da eklem kısımları tutulan uçlara yakın yerleştirilen maşalar. Örnek olarak bir nalbantın dövdüğü demiri tutmak için kullandığı maşalar ya da pota maşaları verilebilir.

Maşalar, gıdaları bir keskinlikle hareket ettirmeye, döndürmeye ve çevirmeye olanak sağladıklarından, genellikle mutfak gereci olarak kullanılırlar.

Pirkei Avot isimli, Orta Çağ'ın 3. yüzyılına ait bir klasik Yahudi metni olan, ahlaksal öğretiler ve özdeyişler derlemesine göre, ilk maşa Tanrı tarafından yedinci günde dinlenmeden hemen önce yaratılmıştır. Bu söylemin mantıksal çıkarımını da bir nalbantın yeni bir maşa yapabilmesi için elinde iş için kullanacağı bir maşanın olması gerekmesine bağlanmıştır. Buna göre, Tanrı insanoğluna ilk maşayı sağlamış olmalıdır.[1]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Scherman, Nosson. Ethics of the Fathers Annotations. The Complete ArtScroll Siddur. Brooklyn, NY: Mesorah Publications, 1984. 544-586.