Savaş hukuku

Silahlı kuvvetlere mensup hasta ve yaralıların koşullarını iyileştirmek amacıyla 1864 yılında imzalanan Birinci Cenevre Sözleşmesinin metni

Savaş hukuku, savaşa girişmek için kabul edilebilir gerekçeleri (jus ad bellum) ve savaş sırasında sergilenen davranışların sınırlarını (jus in bello veya uluslararası insancıl hukuk) belirleyen hukuk dalıdır. Uluslararası kamu hukukunun (milletler hukuku) bir parçası olarak kabul edilir.

Bir savaş suçunun temel tanımı, bir savaşı yöneten angajman kurallarının ihlalidir. Bunlar savaş sırasında işlenen en ciddi suçlardır ve kovuşturma için herhangi bir zaman aşımı süresi yoktur.

Cenevre Sözleşmesi, yeni savaş suçları türlerini tanımladı ve kovuşturma için evrensel yargı yetkisi oluşturdu ve uluslararası insancıl hukukun büyük bir bölümünü içeriyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), uluslararası insancıl hukuku veya silahlı çatışma hukukunu “insani nedenlerle silahlı çatışmanın etkilerini sınırlamaya çalışan bir dizi kural” olarak tanımlamaktadır. Çatışmalara katılmayan veya artık katılmayan kişileri korur ve savaş araç ve yöntemlerini kısıtlar.” Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurucu anlaşması olan Roma Statüsü’nün 7. ve 8. Maddeleri, savaş suçları ve insanlığa karşı suçların çok ayrıntılı bir listesini sunar. Dört savaş suçu kategorisi vardır: soykırım, barışa karşı suçlar, savaş geleneklerinin ihlali ve insanlığa karşı suçlar.[1]

Günümüzde savaş hukukunun ele aldığı konular arasında savaş ilanları, teslimiyetin kabulü ve savaş esirlerine muamele, ayrım ve orantılılık ile birlikte askerî gereklilik ve gereksiz yere acı çekilmesine neden olabilen bazı silahların yasaklanması bulunmaktadır.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]