Sokolluzade Hasan Paşa
Sokulluzade Hasan Paşa, (? – 1602), sancakbeyi, beylerbeyi ve vezirlik görevlerinde bulunmuş Osmanlı devlet adamıdır. Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa’nın en büyük oğludur.
Hayatı
[değiştir | kaynağı değiştir]İlk görevleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Dergâh-ı âlî müteferrikası görevindeyken 9 Kasım 1571’de Bosna sancakbeyi olmuştur. 22 Şubat 1572’de Halep, 31 Ocak 1573’de Diyarbekir beylerbeyi olmuştur. Özdemiroğlu Osman Paşa’nın 2 Haziran 1576’da göreve atanmasına kadar Diyarbekir beylerbeyi görevinde bulunmuştur. 1577 yılında Şam beylerbeyi olarak görülmektedir.[1]
Osmanlı-Safevî Savaşı Dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]Hasan Paşa, Şam beylerbeyliği esnasında 1579 yılında Osmanlı-Safevî Savaşı’na katılarak Kars ve Tiflis savunmalarına destek sağlamış ve kışın başlamasıyla Şam’a dönmüştür.[2] Bu sırada sadrazam olan babası Sokollu Mehmed Paşa 11 Ekim 1579’da uğradığı suikast sonucu öldürüldü. İran cephesi serdarı Koca Sinan Paşa’nın yanında yeniden sefere katılmış, 1579 yılında Tiflis'i kuşatan Safevî ordusunu mağlubiyete uğratarak kuşatmayı kaldırmaya zorladı.[2] 18 Ekim 1580’de Diyarbekir beylerbeyi görevine getirilse de kısa süre sonra saraydan gelen yazıyla Şam beylerbeyi görevinde kaldı. Sefer dönüşü 14 Kasım 1580’de Bağdat beylerbeyi görevine getirilse de kısa süre sonra yeniden Şam beylerbeyi oldu. 1583’te İran cephesine gitmiş ve Revan’ın fethinde görev almış, Gürcistan üzerine akınlarda bulundu. 6 Ocak 1584’te ikinci defa Halep beylerbeyi oldu. İran cephesinde görev almaya devam eden Hasan Paşa, Gürcistan’daki Tomanis Boğazı olarak adlandırılan yerde inşa edilmiş kalenin muhafazasıyla görevlendirildi. 1585 yılında seferdeyken Erzurum beylerbeyi görevine getirildi. Bu görevi sırasında Osmanlı hâkimiyetindeki Gürcistan topraklarında yağma faaliyetlerinde bulunan isyancılarla mücadele etti. Sadrazam Özdemiroğlu Osman Paşa’nın yanında İran Seferine katılmış ve Tebriz’in fethinde görev aldı. Tebriz'in bir banliyösü olan Şenb-i Gazan'da bulunan ordugâha saldıran Safevi veliahdı Hamza Mirza ile yapılan ve Osmanlı galibiyetiyle sonuçlanan Şenbigazan Muharebesinde önemli rol oynadı. Gürcü beylerinden Simon’un, Tomanis Kalesini kuşatması üzerine 1585 yılı sonu-1586 yılı başı gibi düzenlenen harekâta katılmış ve kalenin kuşatmadan kurtulmasında görev aldı. 1587 yılında da asi Gürcü beyleri Simon ve Menûçihr’i cezalandırmak üzere harekâtta bulundu.[1]
1588-1593 yılları arasındaki görevleri
[değiştir | kaynağı değiştir]İran seferi serdarı Ferhad Paşa'nın Revan ve Nahçıvan dolaylarına sefer düzenlemesi emrine karşı gelince görevinden alınmıştır. İstanbul'a gelip padişahtan af dileyip görevine dönme talebi önce reddedilmiş ancak kısa süre sonra yeniden Şam beylerbeyi olmuştur.[3] 1588 yılı Ağustos ayından önce Şam beylerbeyi olan Hasan Paşa, bir süre sonrada Anadolu beylerbeyi olmuştur. 19 Ocak 1590’da Anadolu beylerbeyi olarak görülen Hasan Paşa, Karadeniz ile İzmit körfezinin bir kanalla birleştirilmesi projesinde mübaşir olarak görevlendirilmiştir. 1591 yılı Mayıs ayında Rumeli beylerbeyi olduktan sonra 15-24 Ocak 1593 tarihinde vezirlikle Budin beylerbeyi olmuştur.[1]
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı ve Eflak Voyvodasıyla mücadelesi
[değiştir | kaynağı değiştir]1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı’nın başlaması üzerine Sadrazam Koca Sinan Paşa’nın yanında sefere katılarak Vesprim ve Várpalota’nın ele geçirilmende yer almıştır. Kasım ayında İstolni Belgrad’ın Avusturyalılarca kuşatılması üzerine buraya yardıma gitmiş ancak yaralanarak geri çekilmiştir. Yaşanan mağlubiyetten sorumlu tutularak başarısız bulunmuştur. Hatvan’ın kuşatılması üzerine yardıma gitse de 2 Mayıs 1594’de yaşanan ve başarısızlıkla sonuçlanan muharebede yaralanarak Budin’e dönmüştür. Temmuz-Eylül aylarında Yanıkkale Kuşatmasında görev almış ve kuşatma esnasında 27 Ağustos 1594’de Rumeli beylerbeyi olmuştur. Yanıkkale’nin ele geçirilmesinden sonra Komarom kuşatmasına katılmıştır. İsyan eden Eflak Voyvodası Mihai Viteazul’a karşı 28 Şubat 1595’de Eflak serdarı olarak Vidin’in korunmasıyla görevlendirilmiştir. 11 Mart’ta vezirlikle birlikte bir kez daha Rumeli beylerbeyi olmuştur. 8-17 Temmuz 1595’de Vidin’i kuşatmaya çalışan Eflak ve Macar kuvvetlerini yenilgiye uğratarak Rusçuk’ta bulunan Sadrazam Serdar Ferhat Paşa’nın yanına gitmiştir. Perhad Paşa’nın görevden alınıp yerine Koca Sinan Paşa’nın gelmesiyle onun maiyetinde sefere devam etmiş ve Bükreş’in fethinde görev almıştır. Sefer dönüşünde 23 Ağustos’ta Mihai Viteazul’un saldırısıyla yaşanan Călugăreni Muharebesinde Osmanlı ordusu taktiksel olarak yenilgiye uğramışsa da Hasan Paşa ağır kayıpların verilmesini önlemiştir. Padişah III. Mehmed’in başında bulunduğu Eğri Seferine katılarak Eğri Kalesi’nin 12 Ekim 1596’da ele geçirilmesinde yararlılık göstermiştir. Ancak yerine yeniçeri ağası Veli Paşa getirilmiştir. Bu durum fazla uzun sürmemiş, 22 Ekim’de Veli Paşa’nın verilen görevi yerine getirmeyip Osmanlı güçlerinin yenilgiye uğramasına sebep olmasından dolayı görevden alınmasıyla yeniden Rumeli beylerbeyi olmuş ve Haçova Muharebesi’de önemli rol üstlenmiştir. 1596 yılı Aralık ayı başında Sadrazam Yusuf Sinan Paşa’nın desteğiyle dördüncü vezir yapılarak Belgrad serdarı olmuştur. Ancak Yusuf Sinan Paşa’nın görevden alınıp Damat İbrahim Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesiyle 1597’de görevden alınarak yerine Satırcı Mehmed Paşa getirilmiş, Mehmed Paşa’nın hakkındaki şikâyeti üzerine de Ağustos ayında İstanbul’a çağrılmıştır. Önce Malkara’ya sürgün edilmesine karar verilse de sonrasında bu karardan vazgeçilerek İstanbul’da kalmasına izin verilmiştir. Bir süre sonra affedilerek 22-31 Ekim 1597’de kendisine vezirlik verilmiştir. 29 Ocak - 6 Şubat 1598 tarihleri arasında serdar olması istenmiş ancak bu görev için istediği talepler Sadrazam Hadım Hasan Paşa ile arasını bozmuştur.[1]
Bağdat beylerbeyliği, Celali İsyanlarıyla mücadele ve ölümü
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağdat beylerbeyi Elvendzâde Ali Paşa’nın ölümü üzerine onun yerine bu göreve getirilmiştir. Kendisi bu görevi istemese de hapse atılacağı tehdidiyle görevi kabul etmiş ve 8 Mart 1598’de padişahın huzuruna çıktıktan sonra Bağdat’a yola çıkmıştır. Buradaki görevinde eyaletteki düzeni sağlamaya çalışırken Celâlî isyanları elebaşlarından Karayazıcı üzerine harekete geçerek 12 Ağustos 1601’de Elbistan dolaylarındaki Sepedlü Muharebesi'nde onu yenmiştir. Karayazıcı’nın yaralı olarak Canik Dağlarına çekilmesiyle isyancıları takip ederek Tokat’a gelmiştir. Karayazıcı’nın ölmesi üzerine kardeşi Deli Hasan etrafında Celâlileri toplayarak önce Hasan Paşa’nın mallarını taşıyan kervanı yağmalamış sonrasında da Hasan Paşa’nın bulunduğu Tokat üzerine harekete geçmiştir. Şehir Celaliler tarafından yağmalanırken, Hasan Paşa da kaleye çekilmiştir. Kuşatma sürerken kaleden kaçan birisi Celaliler’e katılmış ve Hasan Paşa’nın sabah rutini hakkında isyancılara bilgi vermiştir. 20 Nisan 1602’de pusu kuran Celaliler tarafından tüfek atışıyla öldürülmüştür.[1]
İstanbul Eyüp’te babası tarafından yaptırılan Sokullu Mehmed Paşa Türbesi’nde gömülmüştür.[4]
Hasan Paşa'nın, 1575 yılında Diyarbakır’da inşa ettirdiği Hasan Paşa Hanı bulunmaktadır.
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c d e {{>Afyoncu, Erhan (2009). "Sokulluzâde Hasan Paşa". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Cilt 37. Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 366-368. 18 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ a b "Osmanlı Devleti ve Kafkasya", M. Sadık Bilge, Eren Yayınları, İstanbul (2005), s.63
- ^ Zararsız, Abdullah (2021). "Osmanlı Kroniklerinde Sokollu Mehmed Paşa ve Sokoloviç Ailesi" (PDF). Mediterranean Journal of Humanities. Cilt XI. akdeniz.edu.tr. ss. 321-354. 26 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ Belediyesi, T. C. Eyüpsultan. "Sokollu Mehmet Paşa Türbesi". 24 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.