Uluslararası ticaret hukuku

Uluslararası ticaret hukuku, uluslararası ticaret faaliyetlerinde işlem ve sözleşmeleri etkileyen ulusal ve uluslararası düzenlemeler ile teamül hukuku ve hukukun genel ilkelerinden oluşan kurallar bütünü.

Bu kurallar;

olmak üzere 3 farklı hukuk alanında yer alabilir.

Özel hukuk alanında yer alan kurallar, uluslararası ticari sözleşmelere uygulanma kapasitesi bulunan hükümlerden oluşur.

Bu hukuk alanında taraflar, sözleşme özgürlüğü ilkesi uyarınca; kanuna, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmamak kaydıyla, sözleşme içeriğini serbestçe kararlaştırabilirler. Örneğin; ödemenin nasıl yapılacağı veya malın taşınması sırasında oluşabilecek hasarın kimin tarafından üstlenebileceği gibi konuları tarafların serbestçe belirleme imkanı söz konusudur.

Uluslararası ticari sözleşmelere etki eden kamu hukuku karakterli kurallar, devletlerin egemenlik haklarına dayanarak meydana getirdikleri kurallardan oluşur. Gümrük kanunları ve ürünlerin belli bir standartta olmasını öngören düzenlemeler bu kategorideki kurallara örnek olarak gösterilebilir.

Uluslararası kamu hukuku

[değiştir | kaynağı değiştir]

Uluslararası kamu hukuku kuralları ise uluslararası ticari işlemleri kontrol eden kurallardır. Bu kurallar birden çok ülkenin taraf olduğu çok taraflı antlaşmalar ile iki taraflı antlaşmalar içerisinde yer alır.

Dünya Ticaret Örgütü anlaşmaları çok taraflı anlaşmalar olup İngiltere'nin Almanya ile imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşması ise iki taraflı anlaşmaya örnek olur.[1]

Gelişim süreci

[değiştir | kaynağı değiştir]

Uluslararası ticaret hukukunun gelişimi 3 aşamada incelenir. İlk aşama Orta Çağ'a uzanmaktadır. Bu çağdaki uluslararası ticaret hukuku ise lex mercotoria (tacirlerin hukuku) olarak adlandırılır. Lex mercotoria o dönemde limandan limana veya fuardan fuara dolaşarak ticaret yapan tacirlerin arasındaki ilişkiye uygulanan bir tür teamül hukukudur.[1][2]

Bu hukuk türü 5 temel özelliğe sahiptir. Bu özellikler, lex mercotorianın;

  1. Uluslararası nitelikte olması,
  2. Temel kaynağının ticari teamüller olması,
  3. Yargıçlardan ziyade tacirlerin uygulaması,
  4. Temelinde hakkaniyet ilkesinin yatması,
  5. Noterlik faaliyetleriyle evrensel nitelik kazanmasının artmış olmasıdır.[1]

Uluslararası ticaret hukukunun ikinci gelişim aşaması 18 ve 19. yüzyıllarda yaşanmıştır. Bu aşama aynı zamanda toplumların feodal yapıdan ulus devlet yapılanmasına geçiş süreciyle de paralellik gösterir. Bu dönemde Fransa, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerde ulusalcılığın etkisiyle uluslararası ticari ilişkilerin iç hukuk kurallarıyla düzenlendiği gözlenmektedir. Bununla birlikte sözleşme özgürlüğü ve mülkiyet hakkı başta olmak üzere lex mercotoria temel ilkeleri de bu dönemde korunmuştur.[1]

Asıl gelişim ise II. Dünya Savaşı sonrasında oluşan yeni ekonomik düzen içerisinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde ilk olarak uluslararası ticaretin önündeki kamusal engeller kaldırılmaya çalışılmıştır. Bu kamusal engellerin başında ise gümrük vergileri ile standartlar olarak ifade edilen tarife dışı engeller gelmektedir. Özellikle 1947 yılında çok taraflı olarak imzalanan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması tarifelerin kaldırılmasında büyük rol oynamıştır.[1]

Uluslararası ticarete yön veren uluslararası kuruluşlardan bir tanesi Dünya Ticaret Örgütü'dür.[3] Etkili bir diğer uluslararası kuruluş ise Dünya Gümrük Örgütü'dür. Bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler Ticaret Hukuku Komisyonu, Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Örgütü ve Milletlerarası Ticaret Odası da uluslararası ticaret üzerinde etkili olan uluslararası kuruluşlardan bazılarıdır.[1]

  1. ^ a b c d e f Ticaret Hukuku. Seçkin Yayınları. Ağustos 2018. 
  2. ^ "Milletlerarası Ticari Sözleşmelerde Lex Mercotoria'nın uygulanması". 2004. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 
  3. ^ "Dünya Ticaret Örgütü". 2011. 23 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020.