Çok düşük yoğunluklu lipoprotein

Çok Düşük Yoğunluklu Lipoproteinler (İngilizce Very Low Density Lipoproteins'den VLDL olarak kısaltılırlar) plazma lipoproteinlerinin yoğunluğu 0,95-1,006 g/mL arasında olan bir alt grubudur. VLDL, karaciğerde oluştuktan sonra taşıdıkları trigliseritleri vücuttaki çeşitli dokulara aktarırlar, bu sürecin sonunda LDL'ye dönüşürler.

Karaciğer, kolesterol ve trigliseritlerin sentezlendiği başlıca organdır, bu organın ihtiyacını aşan kolesterol ve trigliseritler VLDL tanecikleri olarak kana salınırlar. Sindirim sırasında ince bağırsak bol miktarda trigliserit yüklü şilomikron tanecikleri salgılanır, diğer zamanlarda ise trigliserit içeren lipoproteinler karaciğerin salgıladığı VLDL tanecikleridir. VLDL karaciğerde sentezlenmiş kolesterolu, trigliseritleri, fosfolipitleri ve kolesteril esterleri taşır. Suda çözünemeyen bu lipitler VLDL'in bünyesi içinde paketlenince kanda taşınabilir hale gelirler. Bu taneciklerde bulunan apoB ve apoE apolipoproteinleri hem onları sağlamlaştırır, hem de metabolik yaşamlarının sonunda hücreler tarafından tanınıp endositoz yoluyla dolaşımdan çıkartılmalarını sağlar.

Yeni oluşan (genç) VLDL'de apolipoprotein B-100 proteini bulunur. Kana ilk karıştığı an %54 trigliserit, %18 fosfolipid, %12 kolesterol ester, %7 kolesterol, % 1 serbest yağ asidi ve %8 proteinden oluşur. Protein oranının göreceli azlığından dolayı diğer plazma lipoproteinlerine göre yoğunluğu çok düşüktür (<1,006 g/cm3) bu yüzden "çok düşük yoğunluklu lipoprotein" olarak adlandırılmıştır. Büyüklük olarak 30-80 nm çapındadır.

Dolaşım sırasındaki değişimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Genç VLDL kanda dolaşırken yüksek yoğunluklu lipoproteinlerden (HDL) apolipoprotein C-II (apoC-II) ve apolipoprotein E (apoE) edinir. Bu noktada VLDL olgunlaşmış sayılır. VLDL dolaşım sırasında vücuttaki kılcal damarlı bölgelerden (yağ, kalp ve kas) geçerken lipoprotein lipaz (LPL) ile etkileşir. ApoC-II, LPL'nın aktivasiyonu için gereklidir. LPL, VLDL'in taşıdığı trigliseritleri yağ asitlerine dönüştürür, bunlar da hücrelerin içine alınıp ya depolanır ya da enerji üretimi için kullanılırlar.

Dolaşım sırasında VLDL tekrar HDL ile karşılaştığında apoC-II HDL'ye geri döner (ama apoE kalir). Ayrıca, kolesteril ester transfer proteini (Cholesteryl Ester Transfer Protein, CETP) HDL'den aldığı kolesteril esterleri, VLDL'deki trigliserit ile takas eder.

VLDL'deki trigliseritler azaldıkça bu lipoproteinin yoğunluğu yükselir, bu yüzden orta yoğunluklu lipoproteinler (intermediate density lipoprotein, IDL) olarak adlandırılır. IDL'nın yoğunluğu 1,006 ile 1,019 g/cm3 arasındadır.

IDL'nın yaklaşık yarısı karaciğer hücrelerinde bulunan reseptörler tarafından tanınıp endositoz yoluyla bu hücrelerin içine alınır. IDL'nin öbür yarısı ise trigliseritlerin yerini kolesteril esterlerin alması ve apoB dışındaki diğer proteinlerin kaybolması sonucu düşük yoğunluklu lipoproteinlere (low density lipoprotein, LDL) dönüşür. LDL'nin başlıca apolipoprotein apoB-100'dür. LDL, LDL reseptörü aracılığıyla karaciğer ve diğer doku hücrelerin içine endositoz yoluyla alınır. Hücre içine alınan LDL'nın taşıdığı lipitler ya depolanır, ya hücre zarında kullanılır ya da başka ürünlere (örneğin, steroid hormonlarına, safra asitlerine) dönüştürülürler.

Hastalıklarla ilişkileri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yüksek düzeyde VLDL, aterosklerozun hızlanmasına yol açabilir. Yüksek insülin ve düşük glukagon seviyelerinde LPL baskılandığından dolayı hiperinsülinemi durumunda (insülin rezistansı) VLDL yüksek olur.

  • Biochemistry, 5th ed., J. M. Berg, J. L. Tymoczko, L. Stryer. New York: W. H. Freeman and Co., 2002.
  • The Genetic Landscape of Diabetes. Dean, L.; McEntyre, J.R. Bethesda (MD): National Library of Medicine (US), 2004