Astrolog

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Astrologlar veya müneccimler, bir bireyin doğum anındaki gök cisimlerinin konumlarını analiz ederek, kişinin geleceği hakkında çeşitli tahminlerde bulunmaktadırlar.

Uzun bir süre boyunca, astronomlar ve müneccimler aynı kişiler olarak kabul ediliyordu. Osmanlı Devleti döneminde, padişahın emrinde çalışan müneccimler, gökyüzünü gözlemleyerek o yılın takvimini ve namaz saatlerini belirlemekte rol oynuyorlardı. Roma imparatorları da müneccimlere sıkça danışırlardı. Orta Çağ'dan Rönesans dönemine kadar, müneccimlik üniversitelerde öğretilir ve hükümdarlar ünlü müneccimleri saraylarına davet ederlerdi. Ancak, 1789 Fransız Devrimi'nden sonra müneccimlik kavramının geri planda kalmasıyla birlikte astronomi bilimsel bir disiplin halini aldı. Müneccimler genellikle yıldızları on iki burca ayırarak çalışırlar, bu burçlardan her biri belirli bir işareti temsil eder. Gezegenlerin yörüngeleri de bu burçlarda kesişir. Bu burç topluluğu, herkesin yıldız falcılığına başvurmasına hizmet eder.

Astrologlar, bireyin doğduğu anın coğrafi koordinatlarına dayanarak, gök cisimlerinin konumlarını hesaplayarak kişinin doğum yerini merkez alarak bir çember üzerinde bu gezegenleri yerleştirirler. Bu oluşturulan çembere genellikle "horoskop" veya "doğum haritası" adı verilir. Astrologlar, bu çemberi 30 derecelik 12 eşit parçaya böler ve her bir parçayı bir "ev" olarak tanımlar. Gök cisimlerinin hangi evde bulunduğuna göre, birey veya başka bir konu hakkında çeşitli yorumlar yaparlar. Bu yaklaşım sadece bireyleri değil, aynı zamanda genel olayları veya konuları da aynı mantıkla inceleyebilir.

Astrologlar daha sonra "ilerletilmiş harita" olarak adlandırdıkları bir çizim yaparlar. Bu çizimde, doğum tarihinden sonraki herhangi bir tarihte gök cisimlerinin konumlarını gösterirler. Bu konumlar, bireyin doğum haritasındaki yerleşimine göre değerlendirilerek, kişinin gelecekte (ilerletilmiş haritadaki an) karşılaşabileceği olaylar hakkında öngörülerde bulunulur.

Astrologlar, yaptıkları analizleri sürekli olarak kayıt altına alır ve uluslararası astroloji birlikleri aracılığıyla birbirleriyle paylaşarak geniş bir arşiv oluştururlar. Bu arşivde, 6000 yıldan daha eski dönemlere ait horoskoplar ve analizler bulunmaktadır. Carl Gustav Jung'ın benzerlik yasasına benzer bir yaklaşımla, geçmişte yaşamış bir bireyin doğum haritasındaki gök cisimlerinin yerleşimine göre olayları analiz ederler. Aynı gök cisminin farklı kişilerin doğum haritasına benzer şekilde yerleşen durumlarını seçip inceleyerek benzerlikleri ortaya çıkarırlar. Bu benzerlikleri, "Bu gök cismi bu açıda iken doğan kişi bu olayı yaşar, bu karakterde olur." şeklinde yorumlar yaparlar.

Günümüzde Hindistan'da devlet üniversitelerinde dört yıllık astroloji eğitimi verilmekte ve Oxford Üniversitesi'nde resmi olarak astroloji dersi olmasa da kampüs bu amaçla kullanılmaktadır.