Edirne Antlaşması (1829)

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Edirne Antlaşması
Edirne Antlaşması'na göre sınır ve toprak düzenlemeleri
TürBarış antlaşması
İmzalanma14 Eylül, 1829
YerEdirne, Osmanlı İmparatorluğu

Edirne Antlaşması, 14 Eylül 1829 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ve Rus İmparatorluğu arasında Edirne şehrinde imzalanan barış antlaşması.

Antlaşma, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'nı sona erdirirken, Yunanistan bağımsızlığını kazandı.

Osmanlılar ayrıca, Rumeli'de Tuna deltası ile Kafkasya'da Çerkesya, Kuban Nehri ile Bzıb Irmağı arasındaki Karadeniz liman ve kaleleri (Anapa, Soğucak, Gelincik, Sohum, Anakara ve Faş başta olmak üzere), Ahıska ve Ahılkelek'i Rusya'ya terk etti ve savaş tazminatı ödemeyi kabul etti.

1828-29 Osmanlı-Rus Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

Rusya, Sultan II. Mahmud'un Navarin'de Osmanlı donanmasının yakılması ile sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaş açtı. Sultan II. Mahmud bu arada Yeniçeri Ocağını kaldırmış, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu. Teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık gösteremedi. Eflak ve Boğdan'ı işgal eden Ruslar, Tuna'ya kadar indiler. Balkanları aşan Rusya, batıda Edirne, doğuda ise Erzurum'a kadar ilerledi.

Bu gelişmeler üzerine Osmanlı İmparatorluğu barış istedi. Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra imzalanmış şartları en ağır antlaşmalardan biri olan Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Yunanistan Devleti'nin kurulmasını kabul etti.

Antlaşma metni[değiştir | kaynağı değiştir]

Asıl antlaşma metni ile ona ekli birer "Sözleşme" ve "Senet"ten oluşan 16 maddelik olup Antlaşma Antlaşma önemli koşulları şunlardı:

Antlaşmanın süresi: Antlaşma süresizdi. İki devlet arasında ebedi sulh tesis ediliyordu (1. madde).

Osmanlı-Rus sınırı (Rumeli): Prut ve Tuna nehirleri boyunca Hızırilyas Boğazı’nda Karadeniz’e ulaşıp, Yılan Adasını (tahkimat yapılmaması kaydıyla) Rusya'ya bırakıyor, Tuna'nın sağ kıyısı ise iskân edilmemek şartıyla Osmanlı Devleti'nde kalıyordu (2. madde).

Osmanlı-Rus sınırı (Kafkasya): Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu'nun (İran'la imzaladığı 10 Şubat 1828 tarihli Türkmençay Antlaşması uyarınca) Revan ve Nahçıvan hanlıklarını ilhakını tanıyor (3. madde), daha kuzeydeki sınır ise Rusya'nın ilhak ederek ortadan kaldırdığı Guria Prensliği'nin güneyinden başlayarak Ahıska ve Ahılkelek'i Rusya'ya bırakacak şekilde çiziliyordu (4. madde). Bu maddeyle Osmanlı İmparatorluğu, Çerkesya üzerindeki tüm haklarını ve Kuban Nehri ile Bzıb Irmağı arasındaki Karadeniz liman ve kalelerini (Anapa, Soğucak, Gelincik, Sohum, Anakara ve Faş başta olmak üzere) Rusya'ya devrediyordu.

Eflak ve Boğdan Prenslikleri: Osmanlı İmparatorluğu iki prensliğe de geniş özerklik veriyor, Rusya da bu statünün garantörlüğünü üstleniyordu (5. madde). Antlaşmaya ekli Senet uyarınca; Voyvodaın yerli Boyarlarca seçilmesi ve görevlerinin ömür boyu sürmesi, ancak istifa edebilecekleri gibi suçlu görüldüklerinde Bâb-ı Âli tarafından görevden alınabilmeleri karara bağlandı. Ayrıca, Tuna'nın sol yakasındaki adalar ile Müslümanlarla meskun yerler Eflak ve Boğdan'a bırakılırken, bu iki ülke halkı, Rus ordusunun bölgeyi tahliye etmelesini müteakip iki yıl boyunca bütün vergilerden muaf tutuldu.

Sırbistan Prensliği: Osmanlı İmparatorluğu, Akkerman Antlaşması'nın (7 Ekim 1826) Sırbistan’la ilgili hükümlerini uygulamayı taahhüt ediyor, ayrıca Sırbistan’dan ayrılan altı kasabayı iade ediyordu (6. madde).

Boğazlar: Osmanlı İmparatorluğu, Boğazların Rus ticaret gemilerine ve Osmanlılar'la savaş halinde bulunmayan devletlerin Rus limanlarına giden ticaret gemilerine açık tutmayı taahhüt ediyordu (7. madde).

Ticaret Tazminatı: Osmanlı İmparatorluğu, Rus tüccarlarının savaştaki zararlarına karşılık 18 ay içinde ve dört taksitte 1.500.000 Macar altını ödeyecekti (8. madde).

Savaş tazminatı: Osmanlı İmparatorluğu; (4. maddede mezkur) Ahıska, Ahılkelek, Anapa ve Poti kalelerini terk etmeyi ve 10.000.000 Macar altını ödemeyi kabul ediyordu (9. madde).

Yunanistan: Osmanlı İmparatorluğu, Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Londra'da 6 Temmuz 1827'de ve buna dayalı olarak yine Londra'da 22 Mart 1829'da aralarında yaptıkları, Yunanistan Krallığı'nın kurulmasını ve bağımsızlığını öngören anlaşma ve protokolü kabul ediyordu (10. madde).

Rus ordusunun Osmanlılarda kalan topraklardan tahliyesi: Rusya, (8. maddedeki) ticaret tazminatının ilk taksidi olan 100.000 altın ödendikten, Eflak Prensliği'ne bırakılan Yergöğü Kalesi teslim edildikten ve Antlaşmanın onaylı nüshaları teati edildikten bir ay sonra Edirne, Kırklareli ve Lüleburgaz’dan, Eflak ve Boğdan dışındaki işgal bölgelerinden ise ticaret tazminatı ödendiğinde çekiliyordu. Buna mukabil, Eflak ve Boğdan ile Silistre'deki Rus birlikleri (9. maddedeki) savaş tazminatı ödemeleri bitinceye kadar kalacaktı. Kafkasya tarafında Osmanlılara bırakılan topraklardan ise çekilmeleri ise onay belgelerinin (tasdiknâme) teatisinden üç ay sonra başlayacak ve beş ayda tamamlanacaktı (11. madde ve Ek Sözleşme).

Antlaşmanın onaylanması: Antlaşmanın onaylı nüshalarının en geç altı hafta içinde teati edilmesi öngörüldü.

Antlaşmanın ardından yapılan ilave düzenlemeler[değiştir | kaynağı değiştir]

Yunanistan[değiştir | kaynağı değiştir]

Edirne Antlaşması'ndan beş ay sonra, 3 Şubat 1830 tarihinde İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan yeni bir "Londra Protokolü" ile bağımsız Yunanistan Devleti'nin kurulduğu ilan edildi. Osmanlı Devleti de 24 Nisan 1830'da Yunanistan'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı. Yunanistan devletinin hamileri İngiltere, Fransa ve Rusya Mayıs 1832'de Yunanistan'a son şeklini veren bir anlaşma yaptılar. Bununla, Yunanistan'ın kuzey sınırı olarak "Arta-Volos hattı" kabul edildi. Böylece, Yunanistan'a Attika ve Mora yarımadaları bırakılmış oldu. Ayrıca bu yarımadaların çevresindeki tüm adalar, Kiklad Adaları, Şeytan Adaları ve Ege'nin ikinci büyük adası Eğriboz dahil, yüzlerce ada Yunanistan'a bağlandı. Kurulan Yunanistan Krallığı'nın başına Bavyera Kralı Louis'in oğlu Otto getirildi.

Bu arada 3 büyük devlet, Yunanistan adına Osmanlı İmparatorluğu ile İstanbul'da son antlaşmaları doğrultusunda görüşmelere başladılar ve 21 Temmuz 1832'de taraflar arasında bir protokol imzalandı. İstanbul Hükûmeti yeni Yunan sınırını ve statüsünü kabul etti. Yeni Yunan Devleti de topraklarındaki Türk mallarının bedeli olarak, Osmanlı İmparatorluğu'na belli bir tazminat ödemeyi yüklendi.[1]

Savaş ve ticaret tazminatı[değiştir | kaynağı değiştir]

Osmanlı İmparatorluğu'nun 8. ve 9. maddelerle ödemeyi kabullendiği 11.500.000 Macar altını, hazinesi açısından çok ağır bir yüktü. Rusya, 26 Nisan 1830 tarihinde imzalanan bir Senetle bunu 8 milyon Felemenk altınına indirdi ve Osmanlıların Yunanistan Krallığı’nın tam bağımsızlığını kabul etmesi şartıyla 1 milyondan daha vazgeçti. 1834 Ocak ayındaki yeni bir düzenlemeyle, savaş tazminatı 5 milyona, yıllık taksitler de 500.000’e indirildi.

Rus ordusunun tahliyesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Bununla birlikte Rus ordusunun Osmanlı idaresine bırakılan topraklardan çekilme takvimi de 11. madde uyarınca tazminatın ödenmesine bağlandığından, Rusların Eflak ve Boğdan’ı tahliyesi 1834’te gerçekleştirildi. Silistre'den çekilmelerine ilişkin Sözleşme ise 8 Nisan 1836’da imzalanabildi.

Çerkesler için önemi[değiştir | kaynağı değiştir]

1763'te Rusya Çerkesya'yı işgal etmeye başladı ve Rus-Çerkes Savaşı patlak verdi,[2][3] o zamandan beri Çerkesler Rusya'ya karşı bir savunma savaşı yürütüyordu.[4][5] 14 Eylül 1829'da Edirne Antlaşması imzalandı.[6] Bu antlaşmaya göre, Osmanlı İmparatorluğu Çerkesya dahil olmak üzere Kafkasya'yı Rus toprağı olarak tanıyordu. Çerkesler bu antlaşmanın gerçekliğine inanmadılar, çünkü Osmanlı İmparatorluğunun "dost ve dindaş" bir milleti Rusya'ya terk edeceklerini düşünmüyorlardı. Bizzat padişahla durumu görüşmek için bir delegasyon oluşturuldu.[7] Çerkes bayrağının tasarımcısı olan Seferbiy Zaneqo[8] bu delegelerden birisiydi. Delegasyonun görevi, halife ile durumu görüşmek ve desteğini almaktı. Fakat delegeler İstanbul'a vardıklarında Rus sefiri tutuklanmalarını talep etti ve delegeler Çerkesya'ya dönmek zorunda kaldı, sadece Seferbiy Zaneqo kalabildi, çünkü onun Osmanlı vatandaşlığı vardı.[7] Daha sonra Zaneqo Samsun'a yerleşti ve burada Çerkesya davasının savunuculuğunu sürdürdü.[9]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Çetintaş, Erdal (2009). Ankara University review of Centre for Research Studies in Ottoman History. Ankara Üniversitesi Basımevi. s. 105. 31 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2017. 
  2. ^ Henze 1992
  3. ^ Natho, Kadir (2005). "The Russo-Circassian War". 12 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2023. 
  4. ^ Richmond, Walter (9 Nisan 2013). The Circassian Genocide. Rutgers University Press. ISBN 978-0-8135-6069-4. 23 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2023. 
  5. ^ King, Charles (2008). The Ghost of Freedom: A History of the CaucasusÜcretsiz kayıt gerekli. New York City, NY: Oxford University Press. ISBN 978-0-19-517775-6. 
  6. ^ John Emerich Edward Dalberg Acton (1907). The Cambridge Modern History. Macmillan & Co. s. 202. 
  7. ^ a b Bashqawi, Adel. Circassia: Born to Be Free. ISBN 1543447643. 
  8. ^ Bashqawi, Adel (2017). "The Circassian Flag, the Homeland, the Circassian Identity". Circassia: Born to Be Free. ISBN 9781543447651. Erişim tarihi: 10 Haziran 2019. 
  9. ^ Khoon 2015, ss. 76–77.