Necati Çiller
Vikipedi, özgür ansiklopedi
 | Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Kasım 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Hüseyin Necati Çiller | |
|---|---|
| Doğum | 1898 Milas, Muğla |
| Ölüm | 24 Aralık 1973 (74-75 yaşlarında) |
| Defin yeri | Zincirlikuyu Mezarlığı |
| Milliyet | Türk |
| Eğitim | Mülkiye |
| Meslek | Gazeteci, bürokrat |
| Akraba(lar) | Tansu Çiller (kızı) |
Hüseyin Necati Çiller (1898, Milas, Muğla - 24 Aralık 1973), Türk gazeteci ve bürokrat; gazetecilikten yetişmiş, 1940'lı ve 1950'li yıllarda üst düzey mülki amirliklerde bulunmuştur, Tansu Çiller'in babasıdır.
1898'de Muğla'nın Milas ilçesinde dünyaya gelen Necati Çiller, Mülkiye'de eğitim aldı ve maliye okudu. 1920'lerin başlarında Vakit gazetesinin Ankara muhabiri olan Necati Çiller, 1925-1927 yılları arasında Muğla'da Akyol gazetesini çıkardı. Tansu Çiller'in annesi olan ve Balkan Savaşı yıllarında Selanik'ten göç etmiş bir aileye mensup Muazzez hanım ile bu dönemde evlendi. 1950 seçimleri sonrasında İstanbul vali ve belediye reisi muavinliği yapmakta iken (İstanbul'da vilayet ve belediye 1957'de birbirlerinden ayrılmıştır) Bilecik Valiliğine atadı. 1954 Genel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Muğla adayı olan Necati Çiller, Demokrat Parti'nin tüm Muğla milletvekillerini elde etmesiyle seçimi kaybetti. CHP'den aday olmanın bedeli ise valilikten emekli edilmesi oldu.
Ankara'da Vakit muhabirliği yaptığı yıllara ilişkin bir anekdot, 1924'te Kozan Milletvekili Ali Saip Ursavaş ve arkadaşları tarafından TBMM koridorlarında dövülmesidir. Olayın nedeni, Hüseyin Necati'nin Halk Fırkası'nın grup toplantısında milletvekillerinin maaşlarına zam talep etmeleriyle ilgili tartışmaları yazmasıydı. Gazete haberinde zam isteyenlerden Ali Saip'in bir fotoğrafı da basılmıştı. Milletvekillerinin zam talebini eleştiren Necati'nin Meclis'te dövülmesi üzerine Ankara'daki muhabirler üç gün süreyle Ankara'dan İstanbul'a haber göndermeme kararı alarak olayı protesto ettiler. Kozan Milletvekili Ali Saib ise, şerefiyle oynandığını ileri sürerek Tanin Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Daha göstereceğim. Düello hakkını temin edeceğim. Bu hususta kanun teklifinde bulunacağım" diyordu. Ali Saip gerçekten de düellonun yasallaştırılması yönünde bir kanun teklifi verdi, ancak bu teklif işleme konulmadı.