Türkiye'nin dış ilişkileri

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu konum nedeniyle Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlamaktadır. Türkiye, hem bulunduğu konum, hem de dünya siyasetindeki aktif rolü sebebiyle dünyada diplomatik ağı en geniş ülkelerden birisidir.[1][2] Türkiye dış ilişkiler konusunda birçok ülkeye, ülkelerin kalkınması için Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile yardım etmektedir. Türkiye aynı zamanda birçok ülkenin eğitiminin gelişmesi ve yardım ettiği ülkelerin vatandaşlarının daha iyi eğitim alması için Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye Bursu ile yardımlarda bulunmaktadır. Türkiye neredeyse bütün Afrika ülkelerinde Türkiye Bursu vermektedir.

Türkiye kurulduğu dönemlerde yeteri kadar güçlü olmadığı için küresel sorunlarda genellikle tarafsız kalmıştır. Ülke yaşadığı savaşları geride bırakıp gelişmeye başladıktan sonra uluslararası problemlerde daha fazla söz sahibi olmaya başlamıştır. 2000'lerde ise bulunduğu Balkanlar ve Orta Doğu'da bölgesel güç haline gelmiştir.[3]

  Türkiye
  Türkiye ile diplomatik ilişkileri olan ülkeler

Türkiye sürdürdüğü dış politikası sayesinde dünyada bir nüfuza sahiptir ve İslam dünyası'nda, Orta Doğu'da, Türk devletlerinde ve Afrika'da gözle görünür bir etkisi vardır. Dış politikada Türkiye'nin en çok yardım sağladığı ülkeler genellikle Afrika ülkeleridir.

Tarih[değiştir | kaynağı değiştir]

Dünya Savaşları[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Dünya Savaşı bittikten bir yıl sonra Türk Kurtuluş Savaşı başlamış ve Türkiye bu savaş sonrası 1923 yılında kurulmuştur. Ülke kurulduktan sadece 12 yıl sonra dünyada gerginlik artmış ve 1939 yılında II. Dünya Savaşı başlamıştır. Müttefik Devletler çok uğraşsa da, Türkiye teknolojik olarak Avrupa'nın gerisinde kalması ve yaptığı savaşların etkisini daha yeni atlatmaya başlaması nedeniyle bu savaşa katılmamıştır. Ancak 1944'teki Normandiya Çıkarması sonrası dünyadaki birçok ülke gibi Türkiye'de Müttefik Devletler'e katılmış ve bu sayede Birleşmiş Milletler'in kurucu üyelerinden birisi olmuştur.[4]

Soğuk Savaş[değiştir | kaynağı değiştir]

II. Dünya Savaşının bitiminin ardından 1947'de başlayan Soğuk Savaş döneminde Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri'nin Sovyetler Birliği'ne karşı en önemli müttefiklerinden birisi olmuştur. Bu dönemde Yunanistan'da komünist isyanının bastırılmasında zorluk yaşanması ve Sovyetler Birliği'nin Türk Boğazları'nda askeri üs talep etmesi nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri 1947'de Truman Doktrini'ni ilan etmiştir. Doktrinin amacı; Türkiye ve Yunanistan'da güvenliğin sağlanması ve bu iki ülkenin komünizme karşı daha güçlü olmasıydı. Bu doktrin ile ABD, Türkiye'ye 100 milyon dolar hibe etmiştir.

Türkiye ve Yunanistan 1948 yılında Avrupa ekonomisinin yeniden inşası için Marshall Planı ve OEEC'ye dahil edildi,[5] daha sonra 1961 yılında OECD'nin kurucu üyesi haline geldi.[6]

Türkiye 1950'de başlayan Kore Savaşı'na katılmış ve 18 Şubat 1952'de NATO'ya üye olmuştur.[7]

İkili ilişkiler[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye'yi tanıyan ilk devlet Ermenistan'dır ama Türkiye ile Ermenistan arasında hiçbir zaman diplomatik ilişkiler kurulmamıştır.

Avrupa[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu konum nedeniyle Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlamaktadır. Ülkenin %3'ü Avrupa kıtasında[8] olmasına rağmen, Türkiye birçok konuda Avrupa ülkeleri ile birlikte hareket etmekte ve Avrupa Birliği dışında bütün Avrupa örgütlerine üyedir. Türkiye'nin, Avrupa ile birlikte hareket ettiği birçok konudan biri de spordur. Türkiye, bütün spor müsabakalarında Avrupa'ya bağlıdır.

Avrupa Birliği, 27 üye ülkeden oluşan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik bir örgütlenmedir. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci, 1963 yılında Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık antlaşması imzalamasıyla başlayan ve 1987 yılında tam üyeliğe başvurmasıyla ivme kazanan süreçtir. 1999 yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başladı.

Türkiye ile Avrupa Birliği'nin ilişkileri 31 Temmuz 1959'da Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yaptığı ortaklık başvurusu ile başladı. AET Bakanlar Konseyi'nin başvuruyu kabul etmesi sonrasında 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması imzalanmıştır. Ankara Anlaşması ortaklık yaratan bir anlaşmadır. Bunu 1970 yılında imzalanan Katma Protokol izlemiştir. Türkiye'nin, sonradan Topluluk üyesi olan birçok ülkeden daha önce Topluluk ile ilişkilerini başlatmış olan bu iki önemli belge, o tarihlerden sonra ve 17 Aralık 2004 tarihli Avrupa Konseyi Sonuç Bildirgesi sonrasında hâlen devam etmekte olan süreçte Türkiye–AB ilişkilerinin hukuki dayanaklarındandır.[9]

Avrupa merkezli örgütler[değiştir | kaynağı değiştir]

Sosyal[değiştir | kaynağı değiştir]
Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Üye 1996
Avrupa Birliği Aday Ülke
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Kurucu üye 25 Haziran 1973
Avrupa Konseyi Kurucu üye 9 Ağustos 1949
Europol Stratejik ortak
Teknik[değiştir | kaynağı değiştir]
Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Avrupa Patent Ofisi Üye 1 Kasım 2000
Avrupa Sivil Havacılık Konferansı Kurucu üye 1955
Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü Üye
Avrupa Yayın Birliği Kurucu üye (TRT) 1950
Spor[değiştir | kaynağı değiştir]
Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Avrupa Ragbi Federasyonları Birliği Üye 2013
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği Üye 1962
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği Üye 1923
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üye 1911

Balkanlar[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye ve Türk halkı, Balkan ülkeleri ile ortak tarihe ve birçok ortak değere-kültüre sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu bu bölgeye 14. yüzyılda girmiş, bölgenin çoğunluğunu ve en önemli bölgelerini 19. yüzyıla kadar elinde tutmuştur. 20. yüzyılda kaybettiği savaşlar sonucu birçok bölgede hakimiyetini kaybetmiştir ve elinde sadece Doğu Trakya bölgesini tutabilmiştir.

Türkiye'nin şu anki topraklarının %3'ü Balkanlar'ın Doğu Trakya bölgesine aittir.

Türkiye'deki birçok vatandaşın Balkan kökenli olduğu düşünülmektedir. Özellikle ülkede Arnavut, Boşnak, Bulgar, Makedon ve Yunan kökenli vatandaşlara rastlamak mümkündür. Bu nedenle Türkiye'de 10 milyondan fazla vatandaşın balkan kökenli olduğu tahmin edilmektedir. Ancak kimliğini koruyabilen vatandaşların sayısı oldukça azdır. Örneğin 3.5-6 milyon Türk vatandaşının kökeninin Arnavut olduğu düşünülse de şu anda kimliğini koruyabilen Arnavut vatandaşların sayısı 80 bin ila 500 bin arasındadır. Türkiye'de kökene dayalı nüfus sayımı yapılmadığı için kesin sonuçlara ulaşmak oldukça zordur.

Balkanlar'ın birçok şehrinde Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerine, Osmanlılar'ın mimarilerine rastlamak mümkündür. Bu izlere özellikle de Belgrad, Selanik, Sofya, Filibe, Varna ve Mostar gibi şehirlerde rastlanılabilir.

Ülke Bilgiler Notlar
Arnavutluk-Türkiye ilişkileri
 Arnavutluk
Namazgâh Câmiî
Bosna-Hersek-Türkiye ilişkileri
 Bosna-Hersek
Bulgaristan-Türkiye ilişkileri
 Bulgaristan
  • Bulgaristan'ın Ankara'da büyükelçiliği, Edirne, Bursa ve İstanbul'da ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Sofya'da[19] büyükelçiliği, Filibe[20] ve Burgaz'da[21] ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2017'de 4.1 milyar $'dır.[22]
  • 2019 yılında Türkiye'yi 2,713,464 Bulgaristan vatandaşı ziyaret etmiştir.
  • Günümüzde Türkiye-Bulgaristan ilişkileri dostluk zemininde gelişmesine devam etmektedir. İki ülke arasında geniş bir ticaret ilişkisi mevcuttur.
  • Bulgaristan Türkleri iki ülke arasında önemli bir köprü rolü oynamaktadırlar.
  • Türkiye, Bulgaristan’ın ilk beş ticaret ortağı arasındadır. Bulgaristan’ın dış ticaretinde Türkiye’nin payı %8 oranındadır.[23]
  • Bulgaristan'daki toplam Türk yatırımları 2 milyar $ civarındadır.[23]
  • Bulgaristan'da yaklaşık 1.500 Türk şirketi faaliyet göstermektedir.[23]
  • Türk müteahhitlik firmaları tarafından tamamlanan ve devam eden projelerin tutarı 1,2 milyar $'dır.[23]
  • Türk-Bulgar iş adamları derneği faaliyetlerini 29 Ekim 2012'den beri sürdürmektedir.[23]
Hırvatistan-Türkiye ilişkileri
 Hırvatistan
  • Hırvatistan'ın Ankara'da büyükelçiliği, İstanbul ve İzmir'de ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Zagreb'de büyükelçiliği bulunmaktadır.
  • Türkiye'yi 2018 yılında 44.188 Hırvat vatandaş ziyaret etmiştir.[24]
  • İki ülke de NATO ve DTÖ gibi örgütlere üyedir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2019'da 284 milyon $'dır.[25]
  • Yunus Emre Enstitüsü'nün Zagreb'de merkezi bulunmaktadır.
  • Hırvatistan'da 26'den fazla Türk firması bulunmaktadır. Türk yatırımcıların yatırımı toplamda 960 milyon €'dur.[24]
  • Hırvatistan'da 300 Türk yaşamaktadır.
Türkiye-Yunanistan ilişkileri
 Yunanistan
  • Yunanistan'ın Ankara'da büyükelçiliği, Edirne, İstanbul ve İzmir'de ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Atina'da büyükelçiliği,[26] Gümülcine,[27] Pire,[28] Rodos[29] ve Selanik'de[30] ise konsolosluğu bulunmaktadır.[30]
  • İki ülkede KEİ, OECD, NATO ve DTÖ gibi örgütlere üyedir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 4.18 milyar $'dır.[31]
  • Batı Trakya'da 150 binden fazla Türk yaşamaktadır.[32]
  • Yunanistan'ı 2017 yılında 921.000 Türk vatandaş ziyaret etmiştir.[33]
  • Türkiye'yi 2019 yılında 836,882 Yunan vatandaş ziyaret etmiştir.[kaynak belirtilmeli]
  • Yunanistan’ın 2002-2017 yılları arasında Türkiye'ye doğrudan yatırımlarının toplam değeri 6,9 milyar $ seviyesine yükselmiştir.[34]
  • Türkiye'nin 2002-2019 yılları arasındaki yatırım tutarı 305 milyon $ düzeyindedir.[34]
  • Yunanistan vatandaşlarına Türkiye tarafından öğrenim bursu hizmeti verilmektedir.[34]
Yorgo Papandreu ve Recep Tayyip Erdoğan, 2009'da Ankara'da
Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Türkiye Başbakanı Turgut Özal ile Davos'ta görüşürken, Şubat 1986
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunan besteci Mikis Theodorakis ve Yunanistan başbakanı Yorgo Papandreu ile Atina'da, Mayıs 2010
  • Türkler ve Yunanlar çok uzun süredir birlikte yaşadıklarını için ortak bir kültüre ve tarihe sahip iki millettir.[34]
  • Yunanlar ve Türkler ilk olarak Türklerin Anadolu'ya girmesi ile tanışmışlardır.
  • Türkler ve Yunanlar, Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu ve şu anki Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde birçok kez karşı karşıya gelmişlerdir.
  • Yunanistan'ın en çok Türk vatandaşının bulunduğu Selanik şehri, Osmanlı İmparatorluğu karakteri kazanan bir şehirdir.
  • Osmanlı İmparatorluğu, Yunanlar'a karşı ilk savaşını 1363 yılında Bizans İmparatorluğu ile yapmış ve bu savaştan kesin zafer ile ayrılarak Doğu Trakya'yı ele geçirmiştir.
  • Türkler ve Yunanlar 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar tek çatı altında yaşamıştır. Daha sonra Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonucu iki milletten de milyonlarca kişi göç etmek zorunda kalmıştır. Bu mübadele iki milleti 600 yıl sonra ilk defa ayırmıştır.
  • Osmanlı İmparatorluğu 1397'ye kadar şu anki Yunanistan topraklarının çoğunu ele geçirmiş ve Yunanlar 1830 yılına kadar bağımsız bir devlet kuramamış, Osmanlılar'ın himayesi altında yaşamıştır.
  • Yunan kuvvetleri İzmir, Gümülcine ve Dimetoka'yı işgal edince, Türk Kurtuluş Savaşı başlamıştır.
  • Savaş 1923'te Lozan Antlaşması ile bitmiş; Batı Trakya ve Doğu Ege Adaları Yunanistan'a verilmiştir.
  • 1934-36 yılları arasında Atina'da I. Balkan Antantı imzalandı. Türkiye ve Yunanistan askerî ve siyasi olarak ittifak kurdu.
  • 1947'de ABD'nin oluşturduğu Truman Doktrini'nden iki ülke de faydalandı.
  • 1952-57 yılları arasında Türkiye ve Yunanistan, birlikte NATO'ya katıldı.
  • 1963 yılında Kıbrıs'ta Rumlar, Türkler'i adadan çıkarmak için Enosis planını uygulamaya başladı ve Yunanistan bu plan doğrultusunda Kıbrıs'a destek sağladı. Türkiye ve Yunanistan arasında görüşmeler oldu ve Türkiye 1974 yılında bölgeye askeri müdahalede bulundu.
  • 1983'te iki ülke arasında Limni krizi çıktı.
  • 1996'da iki ülke arasında bu kez Kardak Krizi ortaya çıktı.
  • Türkiye ve Yunanistan, Ege adalarının durumu ve karasuları ile hava sahasının kapsamı konusunda yıllardır sorun yaşamaktadır.
  • Şubat 1999'da, Yunan makamlarının Türkiye'nin en çok aranan suçlusu Abdullah Öcalan'a yardım ve yataklık ettiğinin ortaya çıkması ile diplomatik bir kriz ortaya çıkmıştır.
  • Abdullah Öcalan Türk makamları tarafından yakalandığında üstünde Yunan ve Kıbrıs pasaportları bulunmuş, daha sonra Kenya'nın Nairobi kentindeki Yunanistan Büyükelçiliği'nde saklandı ortaya çıkmıştır.
  • İki ülke arasındaki ilişkiler 1999'da her iki ülkeyi de vuran büyük depremin ardından düzelmiştir. Bu dönemde iki ülke de birbirine karşılıklı yardımlarda bulunmuştur.
  • İki ülkenin de deprem kuşağında yer alması sebebiyle Ege Denizi ve Marmara Denizi'nde olan depremlerde her ülke de bu depremlerden etkilenmektedir.
  • Türkiye'nin, 1999'da yaşadığı Gölcük depremi sırasında Yunanistan gazetesi Elefteropitiya, "Dayan Komşu" başlığı ile depremi haber yapmıştır. Bu dönemde Atina'dan Türkiye'ye yardım amaçlı birçok görevli gelmiştir.[35]
  • 2013 yılında Yunan makamları tarafından Türkiye-Yunanistan sınırına yakın iki ayrı noktada düzenlenen operasyonlarda dört DHKP-C militanı Türkiye'ye karşı bir saldırı hazırlığındayken yakalanarak tutuklandı.[36]
  • 2014 yılında yine Yunanistan tarafından düzenlenen bir dizi operasyon sonucunda aralarında üst düzey yöneticilerin de olduğu birçok DHKP-C üyesi tutuklandı.[37]
  • 28 Kasım 2017'de Yunan polisinin Atina'da düzenlediği bir baskında dokuz Türk'ü (bir kadın ve sekiz erkek) birçok DHKP-C'li gözaltına alındı. Militanların Yunanistan'ı ziyareti sırasında Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bir suikast planı hazırladıkları ortaya çıktı.[38]
  • Şubat 2018'de; Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan bir şüpheli, Yunanistan'a kaçak yollardan girmeye çalışırken yakalandı. Yunan yargısı şüphelinin Türkiye'ye iade edilmesine hükmetti.[39]
  • 2018'de Yunanistan'da Attika orman yangınları başlamıştır ve Türkiye bu dönemde, Yunanistan'a yardım etmek için talepte bulunmuş,[40] yangın söndürme uçaklarını hazırlanmıştır.[41]
  • 2020'de meydana gelen 2020 Ege Denizi depremi'nden Yunanistan'da etkilenmiştir. Bu dönemde iki ülke de birbirine geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştur.[42]
  • İki ülke bir süredir Doğu Akdeniz doğalgaz anlaşmazlığı sorunu yaşamaktadır.
Kosova-Türkiye ilişkileri
 Kosova
Kosova Başbakanı Hashim Thaçi le Recep Tayyip Erdoğan, Prizren'de 3 Kasım 2010'da Kosova'nın bağımsızlık günü kutlamalarında
  • Türkiye, Kosova Savaşı sırasında KKO'ya ve Kosovalılara yardımda bulunmuştur.
  • Kosova Savaşı sırasında birçok insan vatanından göç etmek zorunda kalmıştır ve göç edenlerin bir kısmı Türkiye'ye gelmiştir.
  • Türkiye, Kosova bağımsızlığını ilan ettikten 1 gün sonra 18 Şubat 2008 tarihinde Kosova'yı tanımıştır.[44] Ayrıca, tüm ülkelere Kosova Cumhuriyeti'nin tanınması için çağrıda bulunmuştur.[45]
  • 29 Mart 2018'de MİT'in düzenlediği bir operasyonla yakalanan ve Gülen Hareketi üyesi olduğu iddia edilen altı kişi Türkiye'ye iade edildi. Ertesi gün Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj, bu olaydan haberinin olmadığını belirtti ve içişleri bakanı ile istihbarat şefini görevden aldı.[46][47][48] Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haradinaj'ı başkalarının talimatıyla hareket etmekle suçladı.[49] Haradinaj ise Erdoğan'a yanıt olarak Türkiye'nin Kosova'nın iç işlerine karışmamasını beklediklerini söyledi.[50]
  • Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İzmir'de meydana gelen depremden duyduğu üzüntüyü ifade ederek "Dualarımız hayatını kaybedenler ve yaralıların yakınlarıyla, Kosova bu zor zamanda Türk halkı ve devletinin yanındadır" açıklamasını yapmıştır.[13]
Karadağ-Türkiye ilişkileri
 Karadağ
  • Karadağ halkı, Osmanlı'ya karşı en çok isyan çıkaran milletlerden biriydi. 1711, 1712 ve 1714 yıllarında ayaklanan halk, aynı zamanda Hersek İsyanına da destek vermiştir.
  • 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'na karşı saf almış ve Belgrad'da Osmanlı'yı meşgul etmiştir.
  • Abdülhamid döneminde 30 yılı aşkın bir süre, küçük sınır çatışmaları bir kenara, iki devlet arasında barışın hakim olduğu bir süreç göze çarpmaktadır. İlki 1883 ve ikincisi 1899 yıllarında olmak üzere Karadağ Prensi Nikola, Sultan Abdülhamid'in davetlisi olarak İstanbul'a gelmiş, törenlerle karşılanarak şaşaalı gösterilerle ağırlanmıştır.
  • II. Abdülhamid döneminde İstanbul Büyükçekmece başta olmak üzere Ereğli gibi yerlerde taş işçisi, kuyucu, maden işçisi, bekçilik vb. işlerde çalışan Karadağlıların sayısında artış görülmüştür.[kaynak belirtilmeli] Bunun yanında İstanbul'daki okullarda bizzat Abdülhamid'in bursuyla okuyan Müslüman ve Hristiyan Karadağlıların sayısı önemli bir seviyeye ulaşmıştır.
  • Türkiye'de yaşayan Boşnakların önemli bir kısmı 1910'lu yıllarda Karadağ'dan gelmiştir.
Kuzey Makedonya-Türkiye ilişkileri
 Kuzey Makedonya
  • Kuzey Makedonya'nın Ankara'da büyükelçiliği, İstanbul'da ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Üsküp'de büyükelçiliği, Manastır'da ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • İki ülke de NATO üyesidir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 503 milyon $'dır.[54]
  • Türkiye'yi 2018'de 209,519 Makedon vatandaş ziyaret etmiştir.[54]
  • Kuzey Makedonya'da 80 bin civarı Türk yaşadığı ve 200 bin kişinin Makedonya Türkü olduğu tahmin edilmektedir.
  • Türkiye'de 35 bin civarı Makedon yaşadığı tahmin edilmektedir.
  • Kuzey Makedonya'nın dış yatırımlardan sorumlu devlet bakanı Türk asıllı Elvin Hasan'dır.[55]
  • Yunus Emre Enstitüsü'nün Üsküp'de merkezi bulunmaktadır.
  • Türkiye'de YKS'nin düzenlediği üniversite sınavına giren öğrenciler, Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde eğitim alabilmektedir.
  • Türk firmalarının Kuzey Makedonya'daki yatırımları 1 milyar $'dan fazladır.[56]
  • Türkler ile Makedonlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar'a açılma politikası ile tanışmışlardır.
  • Osmanlı 14. yüzyılda şu anki Makedonya bölgesini ele geçirmiştir ve bölge Balkan Savaşları'na kadar Osmanlılar'ın himayesi altında kalmıştır.
  • Osmanlı İmparatorluğu döneminde bölge yoğun Türk göçü almıştır.
  • Kuzey Makedonya'nın başkenti olan Üsküp, Osmanlı İmparatorluğu karakteri kazanan bir şehirdir.
Romanya-Türkiye ilişkileri
 Romanya
Sırbistan-Türkiye ilişkileri
 Sırbistan
  • Sırbistan'ın Ankara'da büyükelçiliği, İstanbul'da ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Belgrad'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[59]
  • İki ülke de KEİ, DTÖ ve CEFTA gibi örgütlere üyedir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2015'te 731 milyon $'dır.[60]
  • Türkiye'yi 2019 yılında 282,347 Sırp vatandaş ziyaret etti.
  • Yunus Emre Enstitüsü'nün Belgrad'da merkezi bulunmaktadır.
  • Sırbistan’da 50’yi aşkın Türk şirketi faaliyet göstermekte olup, toplam Türk yatırımlarının tutarı yaklaşık 200 milyon $’dır.[61]
  • Türkiye’deki Sırp yatırımlarının tutarı yaklaşık 36 milyon $’dır.[61]
  • Sırbistan ve Türkiye, çok değişken ilişkilere sahiptir.
Mustafa Kemal Atatürk ve I. Aleksandar
Slovenya-Türkiye ilişkileri
 Slovenya

Doğu Avrupa[değiştir | kaynağı değiştir]

Ülke Bilgiler Notlar
Belarus-Türkiye ilişkileri
 Belarus
  • Türkiye, Belarus'un bağımsızlığını tanıyan ilk ülke oldu. Diplomatik ilişkiler 25 Mart 1992'de kuruldu.[72]
  • Recep Tayyip Erdoğan, 11 Kasım 2016 tarihinde Minsk’e gerçekleştirdiği ziyarette iki ülke arasında 9 belge imzalanmıştır.[73]
  • Belarus’ta faaliyet gösteren 50 Türk şirketinin bu ülkedeki toplam yatırımları 1,5 milyar dolar düzeyindedir.
  • Türk müteahhitlik firmaları, Belarus’ta faaliyetlerine başladıkları 1991 yılından günümüze kadar 918 milyon dolar değerinde 46 proje üstlenmişlerdir.[73]
Çek Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri
 Çekya
  • Çekya'nın Ankara'da büyükelçiliği, İstanbul'da ise konsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Prag'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[74]
  • İki ülke de OECD, NATO ve DTÖ üyesidir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 3.65 milyar $'dır.[75]
  • 2019'da Türkiye'yi 311,359 Çek ziyaret etti.[75]
Estonya-Türkiye ilişkileri
 Estonya
  • Estonya'nın Ankara'da büyükelçiliği bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Tallinn'de büyükelçiliği bulunmaktadır.[77]
  • İki ülke de OECD, NATO ve DTÖ üyesidir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 312 milyon $'dır.[78]
  • 2019'da Türkiye'yi 77,041Eston ziyaret etmiştir.[78]
  • Estonya'da 575 Türk yaşamaktadır.[78]
Türkiye'nin Estonya büyükelçisi Süleyman İnan Özyıldız (sol), Estonya Başbakanı Jüri Ratas (sağ) ile görüşürken
  • Mustafa Kemal Atatürk'ün özel emriyle yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin 18. büyükelçiliği 1935'te Tallinn'de açıldı. Bu yakınlaşmanın sebeplerinden biri de, Estonların binlerce yıl önce Urallardan ötesinden çıkması ve konuştukları dilin Türk diliyle akrabalığı olup olmadığının araştırılması ve karşılıklı ilişkileri geliştirmekti.[e]
  • Türkiye 23 Ocak 1924 tarihinde Estonya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımıştır. Türkiye, Estonya'nın Sovyetler Birliği tarafından hukuka aykırı bir biçimde ilhak edilmesini tanımayan az sayıdaki ülkelerden biridir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye hiçbir zaman Estonya'da Sovyetler Birliği yönetimini tanımamıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla tekrar bağımsızlığını elde etmiş ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 23 Ekim 1991 tarihinde yeniden kurulmuştur.[f]
  • Türkiye, tarihi ilişkileri nedeniyle Estonya'nın NATO'ya girmesinde en istekli ve kararlı ülkelerden biri olmuştur. Ayrıca ordusu yeni gelişmeye başlayan Estonya'ya Türkiye, askeri destek sağlamaktadır.[g]
  • Türkiye-Estonya parlamento grubu Haziran 2003'te Estonya Parlamentosu olan Riigikogu'da oluşturulmuştur.[h]
  • Estonya, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemektedir.[i]
Letonya-Türkiye ilişkileri
 Letonya
  • Letonya'nın Ankara'da büyükelçiliği bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Riga'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[79]
  • İki ülke de OECD, NATO ve DTÖ üyesidir.
  • Letonya'da 200 Türk yaşamaktadır.[80]
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 291 milyon $'dır.[80]
  • 2019'da Türkiye'yi 86,051 Leton ziyaret etmiştir.
  • Türkiye, Letonya'yı 1925 yılında tanımıştır. Baltıklarda ilk Türk Büyükelçiliği 1929 yılında Riga'da açıldı. 1944 yılında Sovyetler Birliği işgali ve ilhakı Türkiye tarafından tanınmamıştır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 3 Eylül 1991 yılında Letonya'nın tekrar bağımsızlık kazanmasıyla ikili ilişkiler tekrar kurulmuştur.[81]
  • Letonya'da iki Türkoloji bölümü bulunur. Cesis şehrinde Türk şehitliği bulunmaktadır. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında yaralanan ve Ruslara esir düşen Türk askerlerinin bir bölümü o dönemde Rus toprağı olan bugünkü Letonya topraklarına götürülmüştür. Bunlardan bir kısmı Cesis'teki mezarlığa defnedildi.[82]
  • Türkiye, Letonya'nın NATO üyeliğini desteklemiştir. Letonya'da Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemektedir.[kaynak belirtilmeli]
Litvanya-Türkiye ilişkileri
 Litvanya
  • Litvanya'nın Ankara'da büyükelçiliği bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Vilnius'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[83]
  • İki ülke de OECD, NATO ve DTÖ üyesidir.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 687 milyon $'dır.[84]
  • 2019'da Türkiye'yi 229,704 Litvanyalı vatandaş ziyaret etmiştir.[85]
  • Litvanya'da 475 Türk yaşamaktadır.[85]
  • Türkiye 28 Temmuz 1922'de[86] Litvanya'yı resmî olarak tanıdı ve aynı gün Türkiye'nin Estonya Büyükelçisi de Litvanya'ya akredite oldu. SSCB'nin Estonya, Letonya ve Litvanya'nın işgalini ve ilhakını takiben Tallinn'deki Türk Büyükelçiliği, 5 Eylül 1940'ta[87] kapatıldı. Ancak Türkiye, Litvanya'nın Sovyet ilhakını[88] hiçbir zaman tanımadı.
  • Gorbaçev'in Vilnius Katliamı'na izin verdiğinin ifşa edilmesinin[86] ardından Türkiye, Litvanya'nın bağımsızlığını tanımayı yeniledi ve[88] diplomatik ilişkilerini 3 Eylül 1991'de yeniden sağladı.
  • Türkiye ile Litvanya arasındaki siyasi ilişkiler olumlu bir seyir izlemektedir. Türkiye’nin Litvanya’nın NATO üyeliğini, Litvanya’nın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemesi iki ülke arasında işbirliği ve görüş alışverişini hızla artırmıştır.[85]
  • Türkiye, Litvanyalılar için en çok tercih edilen turizm ülkesi konumundadır. Litvanya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 2019 yılında 229.704 olmuştur.[85]
  • Litvanya'da Türkçe dil dersleri, Vilnius Üniversitesi Filoloji Fakültesine bağlı Litvan Filolojisi Türkçe Bölümünde, Vilnius Üniversitesi Doğu Araştırmaları Merkezi Çağdaş Asya Çalışmaları Programı bünyesindeki Türkçe Bölümünde, Litvanya Eğitim Bilimleri Üniversitesinde ve Vytautas Didzioji (Kaunas) Üniversitesinde verilmektedir.[85]
Moldova-Türkiye ilişkileri
 Moldova

döneminde Besarabya olarak geçmiştir.[k]

  • Türkiye'nin Moldova'daki yatırımları 300 milyon $ civarındadır.[91]
  • Türk müteahhit şirketleri Moldova’da değeri 518 milyon Dolar’a ulaşan 38 proje üstlenmiştir.[91]
Polonya-Türkiye ilişkileri
 Polonya
Erdoğan ve Polonya cumhurbaşkanı Lech Kaczyński İstanbul'da, 24 Ocak 2007
Rusya-Türkiye ilişkileri
 Rusya
Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya devlet başkanı Vladimir Putin TürkAkım açılış töreninde, 19 Kasım 2018


Slovakya-Türkiye ilişkileri
 Slovakya
  • 1948 yılında[121] Çekoslovakya ile Türkiye arasındaki ilişkiler, Türk işletmelerinin sahip olduğu mülklerin kamulaştırılması[121][122] konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle hızla kötüleşti.[121]
  • 1993 yılında Türkiye, hem Slovakya'yı hem de Çekya'yı ayrı ve bağımsız bir devlet olarak resmen tanıdı.[123] Diplomatik ilişkiler ve Bratislava'daki Türk Büyükelçiliği 4 Ocak 1993'te kuruldu.[123]
  • Slovakya ve Türkiye, güçlü diplomatik bağlara sahiptir ve Slovakya'nın NATO İttifakına katıldığı 2004 yılından bu yana askeri alanlarında işbirliği yapılmaktadır.[72]
Türkiye-Ukrayna ilişkileri
 Ukrayna
Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroshenko, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul'da görüştü, 3 Kasım 2018
  • Türkiye ile Ukrayna'nın tarih boyunca tarihî, coğrafî ve kültürel yakınlıkları oldu. İki ülke arası diplomatik ilişkiler 1990'larda Türkiye'nin, Ukrayna'nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmasıyla başladı.
  • Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde Kırım Tatarları'nın da önemli bir rolü vardır.[126]
  • Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında Ukrayna'daki rejim değişikliği ile kurulan yeni Ukrayna devletini 16 Aralık 1991 tarihinde ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye Cumhuriyeti olmuş ve ikili ilişkiler olumlu seyretmiştir.[127] Bu dönemde, her iki tarafın da başta ticaret olmak üzere ikili ilişkileri geliştirme isteği ve iradesi artmıştır. 3 Aralık 1993 tarihinde onaylandıktan sonra, 3919 numaralı kanunun 8 Aralık 1993 tarihindeki 21782 sayılı Resmî Gazete de yayımlanmasıyla yürürlüğe giren "Türkiye Cumhuriyeti ile Ukrayna Arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşması" ikili ilişkileri olumlu seyrini pekiştirmiştir.[128]
  • 2014 yılında Rusya'nın Ukrayna'ya bağlı olan Kırımı işgal etmesi[129] üzerine Türkiye taraflara itidal çağrısı yapmıştır. Daha sonra Ukrayna, Türkiye'den yardım istemiştir. Türkiye bu konuda hamleler yapmış,[130] Rusya ile birebir görüşmeler yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Genel olarak Türkiye, Rusya'nın Kırım'a olan müdahalesini "işgal" şeklinde nitelendirmiştir. 2016 yılında Ukrayna devlet başkanı Petro Poroşenko ile Türkiye'de buluşan Recep Tayyip Erdoğan, Kırım sorunu için: "Türkiye, Kırım'ın gayrimeşru ihlakını tanımamıştır, bundan sonra da tanımayacaktır." ifadelerini kullanmıştır.[126]
  • 2015 yılında sınır ihlali gerçekleştirdiği iddiasıyla Türk Hava Kuvvetleri tarafından Rus Su-24 uçağının düşürülmesinin akabinde Rusya ve Türkiye arasında diplomatik ve ticari kriz yaşanmış, Rusya hükûmeti Türkiye'ye karşı ticari yaptırım uygulama kararı almış, Ukrayna hükûmeti ise yaşanan krizin ardından Türkiye'ye destek vermiştir.[131] Şubat 2016'da ise Ukrayna ve Türkiye ortak askerî araç ve silah üretimi konusunda anlaştı.[132]

Afrika[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye şu anda Afrika ülkelerine en çok yardım sağlayan ülkelerden birisidir.[kaynak belirtilmeli] Özellikle Müslüman Afrika ülkelerinde sevilen bir ülkedir.[133]

Faaliyetler[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye Afrika ülkelerindeki orunları çözmek için "Afrika'nın sorunlarına Afrikalı çözümler" ilkesi ile hareket etmektedir.[133]

Türkiye Büyükelçiliklerin yanı sıra Afrika'da; TİKA, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Anadolu Ajansı ve Türk Hava Yolları'da faaliyet göstermektedir.[133]

1992 yılından, 2020 yılına kadar 13.119 Afrikalı öğrenci Türkiye'de lisans, lisansüstü ve doktora eğitimi almıştır.[133]

Ticaret[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye'nin, Afrika ülkeleri ile ticaret rakamları 2003 yılında 5,4 milyar $ seviyelerindeyken bu sayı 2020 itibarıyla 25,3 milyar $ bandına çıkmıştır.[133] 2003 yılında Sahra Altı Afrika ülkeleri ticaret 1,35 milyar $ seviyelerindeyken 2020'den sonra bu sayı 10 milyar $'a çıkmıştır.[133]

1970'ler[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye'nin Sahraaltı Afrika ülkelerine yönelik ilk açılımı 1978-79 yıllarında gerçekleşmiştir. Bu amaçla Dışişleri Bakanlığı'nda Afrika işlerine bakacak bir daire kurulmuş ve ekonomik ilişkileri geliştirme ağırlıklı çalışmalara başlanmıştır.

Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkileri geliştirmek için kamu ve özel kesim temsilcilerinden oluşan bir heyet 12-18 Şubat 1979 tarihlerinde Nijerya ve Kenya'yı ziyaret etmiş, daha sonra da üç gruba ayrılarak Uganda, Etiyopya ve Sudan'da temaslarda bulunmuştur. Aynı dönemde Tanzanya ve Somali'de büyükelçilikler açılmış, Zimbabwe'nin bağımsızlığı için mücadele eden örgütlere yardım sağlanmıştır.[134]

2000'ler[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye, 2002'de kurulan Afrika Birliği'nin, 2005 yılında gözlemci üyesi, 2008'de ise stratejik ortağı olmuştur.[133][135]

Türkiye'nin Afrika'ya açılma politikası 2013 yılına kadar başarılı şekilde sürdürülmüş ve Türkiye bu doğrultuda Afrika ortaklık politikasına başlamıştır.[133]

Türkiye'nin 2002 yılında 12 Afrika ülkesinde büyükelçiliği bulunurken bu sayı 2019'da 42'ye yükselmiştir.[133] 2008 yılında Türkiye'de 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği bulunurken, 2019 yılında da bu sayı 36'ya çıkmıştır.[133] Son olarak Sierra Leone Türkiye'de büyükelçilik açmıştır ve Ankara'daki büyükelçilik sayısı 37 olmuştur.[133]

Kuzey Afrika ülkeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Ülke Bilgiler Notlar
Cezayir-Türkiye ilişkileri
 Cezayir

Recep Tayyip Erdoğan'ın 2006 yılında Cezayir ziyareti sırasında imzalanan "Dostluk ve İşbirliği Anlaşması'na ilişkin projelerden biri olarak tarihe geçmiştir.

  • Cezayir tarafının talebi üzerine başkent Cezayir’deki Keçiova Camii'ne ilaveten tarihi Kasaba mahallesindeki evlerin bir bölümünün ve Oran vilayetindeki Bey Sarayı ile Paşa Camii’nin

restorasyonunun da ülkemizce yapılması kararlaştırılmıştır.

Mısır-Türkiye ilişkileri
 Mısır

ettikten sonra 1841'de Kavalalılar Hanedanı tarafından yönetilecek olan, iç işlerinde serbest dış işlerinde Osmanlı Devleti'ne bağlı Mısır Hidivliği'ni kurmuştur. Böylece Mısır Eyaleti ortadan kalkmıştır.

1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başında İngiltere Mısır'ı ilhak ettiğini açıklamıştır. Lozan Antlaşması'nın 17. maddesinde "Türkiye'nin, Mısır ve Sudan üzerindeki bütün hak ve dayanaklarından feragatinin hükmü

5 Kasım 1914 tarihinden geçerlidir." hükmü yer almıştır.

  • 2013 Mısır askerî darbesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkiler gerginleşmiş ve iki ülkenin diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesine gerilemiştir. İlerleyen dönemlerde ise cumhurbaşkanı

Recep Tayyip Erdoğan ve başbakan Binali Yıldırım, askerî müdahaleyi darbe olarak nitelendirmiştir. Erdoğan Sisi’yi “tiran” olarak nitelemiştir, Sisi ise "Türkiye içişlerimize karışmayı bırakmalı"

şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.

Libya-Türkiye ilişkileri
 Libya

karşılaştırıldığında çok az da olsa bir Osmanlı mirasını paylaşmaktadır.

Türk eşyalarını almaya tercih edilmesinde karar vermiştir.

  • Muammer Kaddafi birçok konuda Türkiye'nin lehine politika yönetse de Kürt bağımsızlığını desteklemiştir. Bu destekleme sonucunda Türkiye-Libya ilişkileri zarar görmüştür.
  • Türkiye, Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy'yi Libya halkının özgürleşmesi konusunda Fransız çıkarlarını sürdürmekle suçladı[146] ve 20 Mart'ta gözlemci bir tutum aldı.[147] Türkiye, 2011 yılında Libya

ile ilişkileri kesen ilk ülkeler arasında yer aldı ve Kaddafi'ye görevi bırakmasını ve sürgüne gitmesini teklif etti.[148] Kaddafi ise bunu reddetti.[149]

Hafter'in Türkiye karşıtı tutumu, Türkiye ile Tobruk hükûmeti arasında süren düşmanlığa katkıda bulunmuş, Türkiye de Trablus'taki hükûmete silah ve mühimmat taşımıştır.[150][151]

  • 2 Ocak 2020'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, başkentte BM tarafından tanınan hükûmeti desteklemek için Libya'ya asker yerleştirme tasarısını onayladı. Mevzuat 325-184 oyla kabul edildi, ancak

konuşlandırmanın ayrıntıları miktar ve zamanlama açısından henüz açıklanmadı.[152] 6 Ocak'ta Türk birlikleri Libya'ya gönderilmeye başladı.[153] 8 Ocak 2020'de Türkiye cumhurbaşkanları

Tayyip Erdoğan ve Hafter'i destekleyen Rusya devlet başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmelerden sonra, Türkiye ve Rusya Libya'daki tüm tarafları 12 Ocak gece yarısından itibaren ateşkes ilan etmeye çağırdı.[154]

Fas-Türkiye ilişkileri
 Fas
  • Fas'ın, Ankara'da büyükelçiliği, İstanbul'da başkonsolosluğu bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin Rabat'ta büyükelçiliği bulunmaktadır.[155]
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 2.71 milyar $'dır.[156]
  • 2017 yılında Türkiye'yi 114,155 Faslı vatandaş ziyaret etti.[156]
  • Yunus Emre Enstitüsü'nün Rabat'ta bir merkezi bulunmaktadır.
  • Fas’ta son yıllarda altyapı ihalelerini kazanan Türk firmalarının sayısı artmaktadır.[157]
  • Halihazırda Fas’ta faaliyet gösteren Türk firması sayısı 160 civarındadır.[157]
  • Fas'da müteahhitlik faaliyetleri yöneten Türk firmalarının yatırımı 4,1 milyar $ civarındadır.[157]
Portekiz ordusunun kuşatılmasını tasvir eden Ksar el Kebir savaşı
bağlantı=|küçükresim

ve 34 sahra topu ile Fas'a yardımda bulunmuştur.[158]

Savaştan sonra Fas, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olarak varlığını sürdürmüştür.

Tunus-Türkiye ilişkileri
 Tunus [[ملف:Turkish and Tunisian prime ministers.jpg|bağlantı=https://ar.wikipedia.org/wiki/%D9%85%D9%84%D9%81:Turkish_and_Tunisian_prime_ministers.jpg%7Cküçükresim%7CRecep Tayyip Erdoğan ve Ali Larayedh.]]

100.000 asker ve 300 gemi ile 1574 yılında İspanyollar ile savaşmıştır ve kesin zafer ile ayrılarak Tunus topraklarını sınırlarına katmıştır.

Sahra Altı Afrika ülkeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Ülke Notlar Bilgiler
Angola-Türkiye ilişkileri
 Angola
Benin-Türkiye ilişkileri
 Benin
  • İki ülke arasında Türkiye-Benin İş Konseyi kurulmuştur.[164]
  • İki ülkenin meclisleri arasında imzalanan bir anlaşmayla Türkiye - Benin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu kurulmuştur.[165]
Botsvana-Türkiye ilişkileri
 Botsvana
  • Türkiye, 2009 yılından beri Botsvana öğrencilerine burs vermektedir. 2012'de 13 öğrenci Türkiye'de eğitim görmüştür.[167][168]
Burkina Faso-Türkiye ilişkileri
 Burkina Faso
  • Türkiye, TİKA ve Türk Kızılayı aracılığıyla sağlık, gıda, eğitim, bilim, ulaşım gibi çeşitli alanlarda Burkina Faso’ya kalkınma yardımlarında bulunmaktadır.
  • İki ülke arasında vize muafiyeti anlaşması vardır.[170]
Burundi-Türkiye ilişkileri
 Burundi

Ancak kısa bir süre sonra ilişkiler normale dönmüştür.[172]

  • 1972'de Burundi'deki Tutsi ağırlıklı hükûmet ve ordu tarafından ülkedeki Hutulara karşı işlenen katliamın akabinde ilişkiler tekrar kötüleşti.[172][173]
  • 2000 yılında, Türk diplomatik misyonlarının Arusha Barış Mutabakatı'nı güçlü bir şekilde desteklemesiyle ikili ilişkiler yeniden canlandı.[174]
  • Türkiye, Burundi'den kahve ithal etmektedir. Ayrıca Türkiye çeşitli uluslararası yardım programlarıyla Burundi'ye destek sağlamaktadır.[175]
Kamerun-Türkiye ilişkileri
 Kamerun
  • Kamerun'un, Ankara'da büyükelçiliği bulunmaktadır.
  • Türkiye'nin, Yaoundé'de büyükelçiliği bulunmaktadır.
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2019'da 205 milyon $'dır.[176]
  • Kamerun’da TMV’nin okullarında eğitim verilmektedir.
  • Türkiye Bursları kapsamında Kamerunlu öğrencilere burs verilmektedir.
Yeşil Burun Adaları-Türkiye ilişkileri
 Yeşil Burun Adaları
  • İki ülkenin ilişkileri pek gelişmemiştir.
Orta Afrika Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri
 Orta Afrika Cumhuriyeti
Çad-Türkiye ilişkileri
 Çad
Komorlar-Türkiye ilişkileri
 Komorlar
Kongo Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri
 Kongo Cumhuriyeti
Fildişi Sahili-Türkiye ilişkileri
 Fildişi Sahili
Kongo Demokratik Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri
 Kongo DC
Cibuti-Türkiye ilişkileri
 Cibuti
  • Cibuti'nin, Ankara'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[194]
  • Türkiye'nin, Cibuti'de büyükelçiliği bulunmaktadır.[194]
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2019'da 252 milyon $'dır.[194]
  • İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkiler her geçen yıl gelişmektedir.[195]
Eritre-Türkiye ilişkileri
 Eritre
Ekvator Ginesi-Türkiye ilişkileri
 Ekvator Ginesi
Esvatini-Türkiye ilişkileri
 Esvatini
  • Türkiye, özel mülkiyetin kamulaştırılmasına karşı çıkan [204] ve Svazi toplulukları arasındaki kavgayı bitiren Sobhuza'yı destekledi.[205] Türkiye Sobhuza’nın bölgenin ekonomik kalkınması için Beyaz yerleşimcilere ihtiyaç duyduğu yönündeki iddiasına açıkça katılmasa da, sahibinin ırkından bağımsız olarak özel mülkiyetin korunması gerektiğini savundu.[205]
Etiyopya-Türkiye ilişkileri
 Etiyopya
Gabon-Türkiye ilişkileri
 Gabon
Gambiya-Türkiye ilişkileri
 Gambiya
Gana-Türkiye ilişkileri
 Gana
  • Gana'nın, Ankara'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[216]
  • Türkiye'nin, Akra'da büyükelçiliği bulunmaktadır.[216]
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2018'de 353 milyon $'dır[216]
Gine-Türkiye ilişkileri
 Gine
Gine-Bissau-Türkiye ilişkileri
 Gine-Bissau
  • TİKA, Gine Bissau’da “eğitim, sağlık, idari ve sivil altyapıların güçlendirilmesi” alanlarında birçok proje gerçekleştirmiştir.[221]
  • Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Gine Bissau Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması 22 Şubat 2014 tarihinde Bissau'da imzalanmıştır.
  • 2014 yılında ayrıca, Sivil Havacılık Mutabakat Muhtırası imzalanmış; Hava Ulaştırma Anlaşması parafe edilmiştir.
Kenya-Türkiye ilişkileri
 Kenya
  • Türkiye-Kenya ilişkileri Kenya’nın 1963’te bağımsızlığını kazandığı günden bu yana her geçen gün gelişen bir seyir izlemiştir.[223]
  • Türkiye Afrika’yla ilişkilerinde Kenya’yı başat bir aktör olarak değerlendirmektedir.[223]
  • Türkiye Bursları kapsamında Kenyalı öğrencilere her yıl yüksek öğrenim bursları tahsis edilmektedir.[223]
  • Türkiye Bursları kapsamında, 2019-2020 öğretim yılı için 26 Kenyalı öğrenciye burs sağlanmıştır.[223]
Lesotho-Türkiye ilişkileri
 Lesotho
Liberya-Türkiye ilişkileri
 Liberya
Madagaskar-Türkiye ilişkileri
 Madagaskar
Mali-Türkiye ilişkileri
 Mali
Malavi-Türkiye ilişkileri
 Malavi
Mauritius-Türkiye ilişkileri
 Mauritius
  • Türkiye'de "Türkiye Bursları" kapsamında Mauritiuslu öğrencilere yüksek öğrenim bursu tahsis edilmektedir. 1992 yılından günümüze 54 öğrenciye burs sağlanmıştır.[239]
  • Türkiye Dışişleri Bakanlığının Diplomasi Akademisince her yıl düzenlenen Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim programı kapsamında, şu ana kadar Mauritius’tan 4 diplomat Türkiye'de ağırlanmıştır.[239]
  • İkili ekonomik ilişkilerin hukuki altyapısını tesis etmek amacıyla çalışmalar sürmektedir. İki ülke arasında Serbest Ticaret, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması ile Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmaları imzalanmıştır.[239]
Moritanya-Türkiye ilişkileri
 Moritanya
  • İki ülke arasındaki ilişkiler, Moritanya’nın bağımsızlığını kazandığı 1960’ı takip eden yarım yüzyıllık süreçte oldukça zayıf seyretmiş ve ülkenin ilk cumhurbaşkanı Muhtar Veled Dâde’nin 1974’te Türkiye’yi ziyareti dışında üst düzey bir ilişki kurulmamıştır.[14]
  • 2016 yılında Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı ve 2017’de Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Moritanya ziyaretleri, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri güçlendirmiş, birçok ortak proje ve hibe programı üzerinde mutabakatlar sağlanmıştır.[14]
  • Moritanya’da az sayıda Türk firması inşaat, balıkçılık ve mobilya sektörlerinde faaliyet göstermektedir ancak ülke sahip olduğu potansiyelle Türk iş adamları için yeni ve büyük bir pazar potansiyeli taşımaktadır. Özellikle Moritanya’nın sahip olduğu zengin balık varlığı bu bakımdan dikkate değerdir.[14]
  • Türkiye, TİKA aracılığıyla çeşitli alanlarda Moritanya’ya kalkınma yardımlarında bulunmaktadır.[14]
  • Türkiye Maarif Vakfı Moritanya’da eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Moritanyalı öğrencilere 1992’den bu yana Türkiye Bursları verilmektedir.[14]
Mozambik-Türkiye ilişkileri
 Mozambik
  • İki ülke arasındaki ilişkilerin hukuki zemininin kurulması amacıyla başta ekonomik olmak üzere, her alanda anlaşmaların imzalanması için çalışmalar sürdürülmektedir. Bugüne değin Mozambik ve Türkiye arasında Hava Ulaştırma Anlaşması imzalanmıştır.
  • Doğal kaynaklar bakımından son derece zengin olan Mozambik’le sanayi ve teknolojik açıdan daha gelişmiş Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi için büyük bir potansiyel mevcuttur. Türkiye'nin Mozambik'te 40’a yakın firması ve bu firmaların 200 milyon Dolar civarında yatırımı bulunmaktadır.
Namibya-Türkiye ilişkileri
 Namibya
  • Türkiye, Namibya kurulduktan sonra ülkenin bağımsızlığını savundu ancak birçok ülke, ülkenin Sovyetler Birliği ile müttefik olan Sam Nujoma yönetimindeki hareketini desteklemekten vazgeçti.[243]
  • Türkiye Bursları kapsamında, 1992 yılından bu yana 12 Namibyalı öğrenciye burs tahsis edilmiştir.[244]
Nijer-Türkiye ilişkileri
 Nijer
  • 19. yüzyıl ortalarında Sudan ve Uganda toprakları Osmanlı'nın Mısır valileri tarafından ele geçirilmişti. Diğer taraftan Trablusgarp'tan güneye doğru Çad Gölü havzasına kadar gidilerek Nijer ve Çad üzerinde hâkimiyet kurulmaya çalışılmıştı.[182]
  • 2012 yılından bu yana 2 ülke arasında 29 uluslararası anlaşma imzalanmıştır.[247]
  • Parlamentolararası ilişkiler bağlamında, TBMM ve Nijer Ulusal Meclisi bünyesinde Dostluk Grupları mevcuttur.[246]
  • Türk Sivil Toplum Kuruluşları Nijer’de aktif durumda olup, su kuyuları açmakta, ücretsiz sağlık hizmetleri vermekte ve halka gıda dağıtmaktadırlar.[246]
  • Her yıl 50 Nijerli hastaya Türkiye de ücretsiz tedavi imkânı sunulmaktadır.[246]
  • Türkiye Maarif Vakfı’na ait “Türk-Nijer Dostluk Okulları” Nijer’de faaliyet göstermektedir.[246]
  • 1992’den bu yana Türkiye Bursları kapsamında Nijerli öğrencilere burs verilmektedir.[246]
Nijerya-Türkiye ilişkileri
 Nijerya
  • Nijerya ve Türkiye birçok ulusal problemde batı yanlısı anlayışı ile ortak hareket etmiştir.
  • Nijerya İç Savaşı'na kadar Nijerya ve Türkiye çok güçlü ilişkilere sahipti. Bu güçlü ilişki, Nijerya İç Savaşı sırasında zayıfladı.[250] Türkiye iç savaş sırasında tarafsız kaldı[250] ve [250] iki tarafa da silah satmayı reddetti. İlişkiler 1990'ların başında dış politikada yakın işbirliği ile yeniden gelişti.[251]
  • 1990 yazında Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle başlayan Körfez krizi sırasında iki ülke işbirliği yaptı.[251] Her iki ülke de BM politikasının aktif bir destekçisi oldu.[251]
  • Türkiye Bursları kapsamında, 1992’den bu yana Nijeryalı öğrencilere burs verilmektedir.[252]
Ruanda-Türkiye ilişkileri
 Ruanda
  • Ruanda soykırımının sona ermesinden sonra, Türkiye[254] ve Amerika Birleşik Devletleri Ruanda hükûmetine yardım etti[255] ve ülkeye yatırım yapmaya başladı.
  • Türkiye, barışı koruma misyonunun artık Ruanda'nın güvenliğiyle her zamankinden daha alakalı olduğunu savunarak, BM'yi 270 askerin Ruanda'da kalmasına izin vermeye ikna etmek için BM Büyükelçisi Madeleine Albright ile işbirliği yaptı.
  • Son dönemlerde en çok gelişen Afrika ülkelerinden birisi olan Ruanda'ya en çok yatırım yapan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir.
  • Ruanda’ya, Türkiye Bursları kapsamında her yıl yüksek öğrenim bursu tahsis edilmektedir. 2019-2020 akademik yılında lisans, yüksek lisans ve doktor öğrencilerinden oluşan 35 Ruanda vatandaşına burs verilmiştir. 1992 yılından bu yana toplam 180 Ruandalı öğrenci hükümet burslarından faydalanmıştır.[256]
São Tomé ve Príncipe-Türkiye ilişkileri
 São Tomé ve Príncipe
Senegal-Türkiye ilişkileri
 Senegal
Seyşeller-Türkiye ilişkileri
 Seyşeller
  • İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler Haziran 1995’te kurulmuştur.[266]
Sierra Leone-Türkiye ilişkileri
 Sierra Leone
Somali-Türkiye ilişkileri
 Somali
Türk askerleri ve Somalili yetkililer üssün açılışını yapıyor.
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Somali'nin başkenti Mogadişu'ya ziyarette bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılıyor, 25 Ocak 2015
Güney Afrika Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri
 Güney Afrika
Güney Sudan-Türkiye ilişkileri
 Güney Sudan Ana Madde: Güney Sudan-Türkiye ilişkileri
  • 19. yüzyıl ortalarında Sudan ve Uganda toprakları Osmanlı'nın Mısır valileri tarafından ele geçirilmişti. Diğer taraftan Trablusgarp'tan güneye doğru Çad Gölü havzasına kadar gidilerek Nijer ve Çad üzerinde hâkimiyet kurulmaya çalışılmıştı.[182]
  • Türkiye, 2011'de Güney Sudan'ın Sudan'dan ayrılmasıyla bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birisidir. Bağımsızlığın akabinde Juba'daki Türk Başkonsolosluğu büyükelçilik statüsüne yükseltildi.
  • Türkiye, Güney Sudan’da Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığıaracılığıyla kapasite artırımı ve teknik işbirliği çalışmalarında bulunmaktadır.[290]
  • İki ülke Nisan 2017’de ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla "Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması" imzalamıştır.[290]
  • Türkiye tarafından Güney Sudan’da TİKA eşgüdümünde, kapasite artırımı ve teknik işbirliği çalışmalarına öncelik verilmektedir.[291]
  • Eğitim işbirliği bağlamında ve Türkiye Bursları kapsamında, Güney Sudan’dan 2019-2020 döneminde 26 öğrenciye burs verilmiştir. Bugüne kadar toplam 140 Güney Sudanlı öğrenciye burs sağlanmıştır.[291]
Sudan-Türkiye ilişkileri
 Sudan
Tanzanya-Türkiye ilişkileri
 Tanzanya
  • Türkiye Bursları kapsamında Tanzanyalı öğrencilere yükseköğrenim bursları tahsis edilmektedir. 2019-2020 eğitim yılında Türkiye Burslarından yararlanmaya hak kazanan öğrencilerin sayısı 27 olmuştur.[301]
  • Recep Tayyip Erdoğan Doğu Afrika turu kapsamında 22-23 Ocak 2017 tarihlerinde Tanzanya’yı ziyaret etmiştir ve bu ziyaret sonucunda 10 Anlaşma imzalanmıştır.[301]
Togo-Türkiye ilişkileri
 Togo
  • Türkiye, Lomé'de büyükelçilik açmayı planlamaktadır.[302]
  • İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2019'da 106 milyon $'dır.[302]
Türkiye-Uganda ilişkileri
 Uganda
Türkiye-Zambiya ilişkileri
 Zambiya
  • İki ülke, işbirliği ilişkilerini geliştirmek üzere tarım, turizm, sağlık, altyapı/konut gibi alanlarda teknik düzeyde yakın çalışmalar yürütmektedir.[306]
  • Türkiye Zambiya’nın kalkınma gündemine ülkenin 7. Ulusal Kalkınma Planına (2017-2021) uygun çerçevede kapasite geliştirme ve kurumsal yapılandırma kapsamında katkı sunmaktadır.[306]
  • TİKA aracılığıyla çeşitli alanlarda Zambiya’ya kalkınma yardımında bulunmaktadır.[306]
  • Türkiye tarafından Zambiyalı öğrencilere 1992’den bu yana Türkiye Bursu verilmektedir.[306]
Türkiye-Zimbabve ilişkileri
 Zimbabve
  • TİKA aracılığıyla çeşitli alanlarda Zambiya’ya kalkınma yardımında bulunmaktadır.[308]
  • Türkiye tarafından Zambiyalı öğrencilere 1992’den bu yana Türkiye Bursu verilmektedir.

Okyanusya[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye'nin Okyanusya ülkeleri ile etkileşimi tarihsel olarak Suriye ve Lübnan bölgelerinden Avustralya'ya yapılan göçlerle başlamıştır. I. Dünya Savaşı'nda Anzak birliklerinin Gelibolu'daki serüveni, savaş sonrasında ilişkileri olumlu etkilemiş, Avustralyalı devlet adamlarıyla asker ailelerinin Gelibolu’daki anıt mezarları ziyaretleri ile iki ülke ilişkileri ileri dönemde de artarak gelişmiştir.

Diplomatik ilişkiler ise 1967-1968 yıllarında karşılıklı açılan büyükelçilikler ile başlamıştır. 23-25 Nisan 2015 tarihlerinde İstanbul ve Çanakkale’de gerçekleştirilen Çanakkale Savaşları ’nın 100. Yıldönümü Anma Etkinliklerine katılmak üzere dönemin Avustralya Başbakanı Tony Abbott Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Ayrıca dönemin Yeni Zelanda Başbakanı John Key, anma etkinlikleri kapsamında İstanbul’da düzenlenen Barış Zirvesi’nde ana konuşmacılardan biri olmuştur. 10 binden fazla Yeni Zelandalı ve Avustralyalının katıldığı Anzak Günü törenleri de başarıyla gerçekleştirilmiştir.[309][310][311]

Uluslararası örgütler[değiştir | kaynağı değiştir]

Sosyal[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Asya Karşılıklı Tedbir ve Güvenlik Önlemleri Konferansı Üye 1993
Avustralya Grubu Üye
Akdeniz için Birlik Üye 13 Temmuz 2008
Güney Doğu Asya Ülkeleri Birliği Diyalog Ortağı 6 Ağustos 2017
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Üye 1996
Asya İşbirliği Diyaloğu Üye 26 Eylül 2013
Şangay İşbirliği Örgütü Diyalog Ortağı 26 Nisan 2013
Avrupa Birliği Aday Ülke
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Kurucu üye 25 Haziran 1973
Avrupa Konseyi Kurucu üye 9 Ağustos 1949
Birleşmiş Milletler Kurucu üye 24 Ekim 1945
Interpol Üye
Europol Stratejik ortak
İslam İşbirliği Teşkilatı Kurucu üye 25 Eylül 1969
Afrika Birliği Stratejik ortak Ocak 2008[312]
Akdeniz İçin Birlik Kurucu üye 13 Temmuz 2008
Türk Konseyi Kurucu üye 3 Ekim 2009
Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi Kurucu üye 21 Kasım 2008
Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Kurucu üye 12 Temmuz 1993
Portekizce Konuşan Ülkeler Topluluğu Gözlemci 2008

Ekonomik[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Asya Kalkınma Bankası Üye 1991
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Üye 20 Mart 1991
Dünya Ticaret Örgütü Üye 26 Mart 1995
G-20 Kurucu üye 1976
D-8 Kurucu üye 1997
Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu Üye 26 Temmuz 2017
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Kurucu üye 1985
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Kurucu Üye 14 Aralık 1960
Karadeniz Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Kurucu üye 25 Haziran 1992
Uluslararası Para Fonu Üye 11 Kasım 1947
Uluslararası Ödemeler Bankası Üye
Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Üye
Dünya Bankası Üye 1947
İslam Kalkınma Bankası Kurucu üye 10 Ağustos 1974

Askeri[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Karadeniz Donanma İş Birliği Görev Grubu Kurucu üye 2 Nisan 2001
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü Üye 18 Şubat 1952
Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilatı Kurucu Üye 25 Ocak 2013

Teknik[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Avrupa Patent Ofisi Üye 1 Kasım 2000
Avrupa Sivil Havacılık Konferansı Kurucu üye 1955
Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü Üye
Avrupa Yayın Birliği Kurucu üye (TRT) 1950
Dünya Posta Birliği Kurucu üye 1 Temmuz 1875
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Kurucu üye 1 Ocak 1866
Uluslararası Denizcilik Örgütü Üye 1958
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Üye
Uluslararası Enerji Ajansı Üye 2015
Nükleer Enerji Ajansı Üye
Nükleer Tedarikçiler Grubu Üye

Spor[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuruluş Üyelik durumu Üye olduğu tarih
Avrupa Ragbi Federasyonları Birliği Üye 2013
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği Üye 1962
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği Üye 1923
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üye 1911

Savaşlar[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayasofya'nın minaresine konuşlanmış hava savunma maksatlı MG 08 makineli tüfek birliği (Eylül 1941).

II. Dünya Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

II. Dünya Savaşı öncesinde Çekoslovakya'nın ve Arnavutluk'un işgallerinden endişelenen Türk hükûmeti, 1939'da İngiltere ve Fransa ile ortak bir bildiri yayımladı. 19 Ekim 1939'da Ankara'da bu iki devlet ile Türkiye arasında ittifak kuruldu.[313][314] Buna göre Akdeniz'de bir savaşın olması halinde üç devlet yardımlaşacaktı. Maddeler arasında askerî ve maddi yardımdan da bahsedilmekteydi. Ancak savaş zamanı Türkiye, Sovyet Rusya unsurunu gerekçe göstererek savaşa fiilen katılmadı.[314] 25 Mart 1941 tarihinde Türkiye ile Sovyet Rusya arasında saldırmazlık halini duyuran bildiri yayımlandı.[315] Aynı yıl Nazi Almanyası ile Sovyet Rusya arasında saldırmazlık paktı geçerliyken Balkan Seferi başladı. İşgal ihtimali üzerinden baskı yapan Müttefiklere rağmen Türkiye çatışmaya girmedi ve Alman büyükelçisi Von Papen aracılığıyla diplomatik ilişkiler geliştirildi; 18 Haziran 1941'de Türk-Alman Dostluk Paktı imzalandı.[316][317]

Aynı zamanda Almanya'ya 90.000 ton krom madeninin satımı başladı, bunun karşılığında Türkiye'nin silah ve araç ihtiyacı Almanya tarafından karşılanacaktı.[316][318] İmzalanan antlaşmadan dört gün sonra Barbarossa Harekatı başladı; 12 Temmuz 1941'de İngiltere-Sovyet Rusya ortak hareket antlaşması imzalandı.[319] Bu harekâtın ardından Alman Dışişleri Bakanı Ribbentrop, büyükelçi aracılığıyla Alman kuvvetlerinin Türkiye üzerinden Kafkaslara ve Irak'a sevkiyatı için baskı yapmaya başladı, bu isteğin yerine getirilmesi halinde Türkiye'ye Balkanlar'da bazı toprakların ve Ege'de bir adanın teslim edileceği taahhüt edildi.[320] Her iki tarafın baskılarına rağmen Türkiye savaşa girmedi, bu süre zarfında Almanya, Stalingrad Muharebesi'ni kaybetti ve Türkiye'nin denge politikası devam etti. İki tarafla imzalanan saldırmazlık paktlarına rağmen Türkiye temkinli davranmaktaydı; zira komşu ülke İran, saldırmazlık paktına rağmen Ağustos 1941'de Sovyet-İngiliz ortak saldırısına uğradı, aynı şekilde saldırmazlık paktı imzalanalı 2 yıl olmadan Almanya da Sovyet Rusya'ya saldırmıştı.[321] 14 Ocak 1943'te Müttefik devlet başkanlarının katılımıyla Casablanca Konferansı düzenlendi, konferansta Türkiye'nin güçlendirilmesi ve savaşa sokulması kararlaştırıldı.[322][323] Amaç, Nazi Almanyası'nın uydu devleti Romanya'daki petrol kuyularını vurmaktı.[322] Konferanstan sonra ABD'nin diplomatik ve maddi temasları İngiltere üzerinden kurmayı tercih etmesi Türkiye'de tepkiyle karşılandı.[322] Balkanlar'da yeni bir cephe açılmasını düşünen Churchill, bu cephede Müttefiklere Türkiye'nin de destek vermesini sağlamak için 30 Ocak 1943'te Adana'ya geldi.[324] Adana'nın 23 kilometre dışında bulunan Yenice istasyonunda bir tren vagonunun içinde yapılan Yenice görüşmelerinde, Sovyetler'e olan güvensizlik ve Türk ordusunun donanımsızlığı gerekçeleriyle Churchill'in talepleri reddedildi.[324] Bölgede varlığı devam eden Almanya ile ilişkileri zayıflatmamak için basın yoluyla Türkiye'nin dış politikada değişime başvurmayacağı açıkça ifade edildi.[325] 1943'ten sonra Müttefiklerin baskıları devam etse de Türkiye'nin denge politikası bir süre devam etti, Müttefiklerin savaştaki üstünlüğü Türk-Alman ilişkilerini de etkiledi ve 20 Nisan 1944'te Almanya'ya krom sevkiyatı durduruldu.[326] Müttefikler, sevkiyatın durdurulmaması halinde ambargo uygulayacaklarını belirtmişlerdi.[326] Almanya'nın buna tepkisi büyükelçi aracılığıyla nota vermek oldu.[327] Ağustos 1944'te Bulgaristan Krallığı, savaştan çekildi ve ülkeye Sovyet ordusu girdi; bu gelişmelere paralel olarak Türkiye, Almanya ve Japonya ile bütün ilişkilerini kestiğini duyurdu.[328]

Sıkı Yönetim ve Kısmi Seferberlik[değiştir | kaynağı değiştir]

20 Kasım'da İstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale ve Kocaeli illerinde sıkıyönetim ilan edildi ve ertesi gün bu bölgeyi kapsayan sıkıyönetim komutanlığına Jandarma Genel Komutanı Korgeneral Ali Rıza Artunkal atandı.

Savaşın başlamasından kısa bir süre sonra kısmi seferberlik ilan edilerek 1920, 1921, 1922 doğumlular silah altına alındı. 1. Ordu'ya bağlı üç Kolordu Edirne sınırına kaydırıldı. Karargâhı Ankara'da bulunan 2. Ordu ise olası bir İstanbul'un işgaline karşı, başkent Ankara'yı koruması için Balıkesir'e kaydırıldı. Karargâhı Erzurum'da bulunan 3. Ordu, Sovyetler Birliği, İran, Irak ve Suriye sınırını korumakla görevlendirildi. Ordunun asker sayısı 1.300.000 kişiye çıkarıldı.

Hitler'in İsmet İnönü'ye mektubu[değiştir | kaynağı değiştir]

Hitler'in İsmet İnönü'ye mektubu; Resmî olarak 1 Eylül 1939 sabah saat 5.45’te Alman ordularının Polonya sınırına saldırmasıyla başlayıp 2 Eylül 1945’te Japonya'nın teslimiyet belgesinin imzalanması ile sonuçlanan İkinci Dünya Savaşı sırasında, Almanya Devlet Başkanı Adolf Hitler'in Almanya Büyükelçisi Von Papen aracılığı ile Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye yazdığı 1 Mart 1941 tarihli mektuptur.

Türk-Alman Dostluk ve Saldırmazlık Paktı imzalanırken, 1941.

Mektupların metni, 1967’de Milliyet’te yayınlandı. Haberde İnönü Türkiyesi’nin Hitler Almanyası’na ‘müzahir’ (arka çıkan) olduğu diye değil, İnönü’nün ülkesini her saldırıya karşı korumaya hazır olduğu şeklinde yorumlanmıştı. Ayrıca şu belirtilmişti: O sırada “kudretinin zirvesinde olan Hitler, bu gibi sözlere nadiren muhatap olmuştu.".[329]

Türk-Alman Dostluk Paktı[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye yönetiminin bu öneriyi kabul etmesi, Müttefiklerle ilişkilerini bir dar boğaza sürüklemiştir. 18 Haziran 1941'de imzalanan saldırmazlık anlaşması Türkiye’nin Almanya ile olan ilişkileri yönünden bir kilometre taşı oldu. Ne var ki 10 Ağustos 1941'de Rusya ve İngiltere, ortak notayı Türkiye hükûmetine ilettiler. Bu notada, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olunacağı ancak, Montrö Antlaşması gereği Türkiye'nin boğazları savaş gemilerine kapalı tutma taahhüdüne sadık kalmasının gereği belirtilmiştir. İzleyen yıllar, Müttefiklerin Türkiye'nin kendi cephelerinde savaşa girmesi konusunda baskılarının giderek arttığı yıllar olmuştur

Kore Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

BM Gücü Genel Komutanı General W. Walker Tuğgeneral Tahsin Yazıcı'ya 'Gümüş Yıldız' madalyasını takar iken
Kore Savaşı'na gönderilen birliklerin temsili geçidi, üniformaların kollarında mavi üzerine beyaz harflerle "Korea" arması dikilmişti.

II. Dünya Savaşı'nın bitip Soğuk Savaş'ın başlamasıyla Türkiye, uluslararası ortamda kendini yalnız buldu. II. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalarak bütünlüğünü Almanya'ya karşı korumuş ancak savaş sonrasında Sovyetler Birliği'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde toprak ve Boğazlar'da üs ve ortak savunma talepleriyle karşılaşmıştır. Böylece Sovyet tehdidine karşı müttefik arayan Türkiye Batı Bloku'na ve Amerika'ya yaklaşmaya başladı.

Türkiye, NATO'ya girişini hızlandırmak için, başlayan Kore Savaşı'na birlikler göndermiştir. Özellikle sol kesimler tarafından "Türk gencinin kanının Amerika'ya satılması" şeklinde eleştirilen bu davranış, Türkiye ile Batı Bloku arasındaki yakınlaştırmayı hızlandırmış ve 18 Şubat 1952'de Türkiye bir NATO üyesi olmuştur.

Konuşlandırma[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye Cumhuriyeti, başlangıçta Kore’ye topçu taburu takviyeli bir piyade alayı göndermeyi düşündüğü halde, sonradan bu birliğin bir tugay seviyesinde olmasına karar verdi.

Üç piyade taburundan oluşan 241. Piyade Alayı, bir topçu taburu, bir istihkam bölüğü, bir uçaksavar bataryası, bir ordudonatım bölüğü, bir ulaştırma bölüğü, bir tanksavar takımı ve bir depo bölüğünden oluşuyordu.

Gönüllü olanlardan seçilmiş olan bu tugay 259 subay, 18 askerî memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişiydi.[330] Tugay komutanlığına Tuğgeneral Tahsin Yazıcı seçilmişti.

Ankara’da oluşturulan tugay demiryolu ile İskenderun’a aktarıldıktan sonra Amerika’nın tahsis ettiği gemilerle Kore’nin Pusan limanına nakledildi. Burada bekletilmeden Daegu şehrine alınarak kışlaya yerleştirildi.

Taegu’da Türk Tugayı Amerikan malzemesi ile yeniden donatıldı. Eskimiş malzemeler ise geri gönderildi. Bu yeni malzemeyi kullanmak için eğitiminden geçen tugay 10 Kasım 1950’de cepheye hareket etti. Önce Seul’un 60–100 km kuzeyinde bölgenin emniyet sorumluluğunu üstlenen tugay daha sonra Kunu-ri bölgesine nakledildi.

Kunu-ri Muharebesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Çin’in savaşa dahil olmasının ardından BM kuvvetlerinin cephesi yarılmıştı. ABD Kara Kuvvetleri 9. Kolordusu’nun ihtiyat tugayı olan Türk Tugayı, Kunu-ri bölgesinde direnerek 8. Ordu’nun[kaynak belirtilmeli] yok olmadan çekilmesini sağladı.

Douglas MacArthur "Türklerin kahramanca çarpışmaları Birleşmiş Milletler Kuvvetlerinin salimen yeni müdafaa hatlarına çekilmelerini mümkün kılmıştır."dedi.

Kumyangjang-ni Muharebesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Türk Tugayı birlikleri, 6 Ocak 1951'de Chonan'da 20 gün ihtiyatta kaldıktan sonra 24 Ocak'ta Chonan'dan hareket ederek Çin Halk Gönüllü Ordusu'nun savunma mevziinin bir kısmını almak üzere saldırıya geçti ve bölgeyi savunan Çin Halk Gönüllü Ordusu 150. Tümeni'ne bağlı 447. ve 448. alayları ile mücadeleye girdi. Başlangıçta inisiyatif Çin birliklerindeydi. Ancak silah üstünlüğünü Çinliler elde edememişlerdi. Çinlilerin el bombası sayısı azdı. Türk tugayı Çinlilerden daha fazla el bombasına sahipti. Bunun nedenlerinden biri de ABD tarafından silah ve cephane ile desteklenmesiydi.

Savaşın başında mevzilerinde bulunan Çinliler etkili bir şekilde ateş yağdırmaya başladılar. Ancak önceden mevzilendirilen Türk 1. Takımı görünmeden Çinlilerin mevzilerine yaklaşıp el bombası kullanarak Çinlilerin mevzilerini aldı. Çinlilerin bu bölgedeki mevzileri yeniden ele geçirebilmek için uğraşması sonucu Türk 2. Taburu 185 rakımlı tepeyi ve ardından 156 rakımlı tepeyi süngü hücumuyla aldı. Alay taarruz grubu da rahat bir şekilde Kumyangjang-ni kasabasını aştı.

Savaş Sonrası[değiştir | kaynağı değiştir]

1960 yılında 200 kişilik bir bölük gücüne ve 1965 yılında bir manga gücüne düşürüldü. 1971 yılında tamamen geri çekildi.

Körfez Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra Batı açısından stratejik önemini kaybedeceğini düşünen Türkiye'nin endişeleri Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle birlikte ortadan kalktı. Özellikle Cumhurbaşkanı Turgut Özal, doğan fırsatı kullanarak Türkiye'nin stratejik öneminin azalmadığını göstermek istiyordu. Körfez krizinde aktif politika izlemek isteyen Özal, temkinli bir siyasetten yana olan Başbakan Yıldırım Akbulut, Dışişleri Bakanı Ali Bozer ve Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay ile karşı karşıya kaldı, Özal'ın tutumuna tepki gösteren Dışişleri Bakanı Ali Bozer (11 Ekim 1990), Millî Savunma Bakanı Safa Giray ve Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay (3 Aralık 1990) görevlerinden istifa ettiler. Ayrıca Özal'ın uygulamak istediği aktif siyaset muhalefet tarafından sert biçimde eleştirildi.

Turgut Özal, George H. W. Bush yönetiminin kararını destekleyerek, Irak'a karşı saldırı amacıyla Türk Hava sahası ve İncirlik Üssü'nün kullanılmasına izin verdi.

ABD bu kriz sırasında Ankara'dan 3 konuda yardım istedi; Türkiye'deki üslerin Irak'a yönelik hava harekâtlarında kullandırılması ve Saddam'ın Kuveyt cephesindeki asker sayısını azaltması için Türkiye'nin Irak sınırına asker kaydırması. Türkiye bu iki talebe olumlu cevap verirken, Suudi Arabistan'da toplanan koalisyon kuvvetlerine birlik gönderilmesi isteği ise Özal'ın tüm ısrarlarına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin karşı çıkması sonucu gerçekleşmedi. Türkiye bu doğrultuda 180,000 kadar askeri Irak sınırına kaydırarak, Irak'ın kuzeyde 8 tümen tutmasını sağladı ve böylece kara savaşında koalisyon güçleri üzerindeki yükü hafifletmiş oldu.

Türkiye, Körfez krizinin başında ılımlı bir politika izlemesine rağmen 8 Ağustos 1990'da, BM'nin Irak'a ambargo kararlarına uyarak Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattını kapattı. Irak'a yönelik uluslararası ambargoya katılmasına ve İncirlik Hava Üssü'nün Amerikan uçakları tarafından kullanılmasına müsaade etmesine rağmen Türkiye, Körfez Savaşı'na fiili olarak katılmadı. Sadece Irak'ın Türkiye topraklarına olası bir füze saldırısında bulunmasından Saddam'ı caydırmak amacıyla Irak sınırına asker yığmakla yetindi.

Özal'ın Musul ve Kerkük'ün alınmasından, bölgedeki Arap ülkeleriyle geliştirilecek ekonomik ve ticari ilişkiler ile bu ülkeleri potansiyel silah pazarı olarak görme planları uzun vadede sonuç vermedi. Aksine, savaştan sonra Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattını kapatılmasından dolayı Türkiye'nin uğradığı zararın tazmin edilmesi için körfez ülkeleri tarafından verilen 3 milyar dolarlık yardımın ödenmesinde bile isteksiz davranıldı. Körfez ülkelerinden ve ABD'den alınan yardımlar ve tazminatlar, Türkiye'nin, Körfez Savaşı'ndan sonra da yaklaşık 12 yıl yürürlükte kalan BM ambargosuna uyması nedeniye uğradığı 100 milyar ABD Dolarının üzerindeki zararın karşılanmasında çok yetersiz kaldı.

Ayrıca savaştan sonra ayaklanan Kürtlerin Saddam kuvvetleri tarafından saldırıya uğraması sonucunda, 1,5 milyon Kürt Türkiye sınırından geçti. Türkiye duruma kayıtsız kalmayıp Kürtlerin sığındıkları dağlardan indirilip, Irak tarafındaki düzlüklere yerleştirilmesi için burada bir tampon bölge oluşturulması fikrini ABD'ye iletti. Bundan sonra Irak'ın kuzeyinde Kürtler için oluşturulan Güvenlik Bölgesi'nin korunması için aralarında Türkiye, ABD, İngiltere ve Fransız askeri kuvvetlerinin bulunduğu Çekiç Güç'ün Türkiye sınırları içinde de konuşlanmasına izin verildi (Temmuz 1991). 2003'teki Irak Savaşı'na kadar görev yapan Çekiç Güç'ün varlığı Türkiye'de büyük tartışmalara yol açtı.

Dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut'un Millî Düşünce Merkezi'nde bu konuyu anlattığı konferans yayınlanmıştır.[331]

Bosna Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin dağılmasının ardından Bosna Savaşı başladı. Durum 1992'de kötüleşmeye başladı ve NATO 1993'te Bosna'da uçuşa yasak bölgeye, Uçuş Yasağı Harekâtı ile Bosna Savaşı'na müdahale etmeye başladı. Türkiye bu savaşta ABD ile iş birliği yaparak ve Bosna askerlerine silah yardımında bulunarak destek verdi.[332][333] Savaşta ABD mali destekte bulunurken Türkiye de Bosna ordusuna eğitim desteği verdi.[333] Türkiye 1994 yılının Temmuz ayında Bosna'nın Zenica şehrine 1500 asker göndererek ateşkesin gözlemcisi olmuştur.[333] Hırvatistan Ankara Büyükelçisi, Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Hırvat Cumhurbaşkanı ile konuşmasının barışa zemin oluşturduğunu söylemiştir.[333]

Yugoslavya'ya Ambargo[değiştir | kaynağı değiştir]

27 Mayıs 1992'de, kuşatma altında bulunan Saraybosna'da, Vase Miskin sokağında meydana gelen patlama sonucunda 17 sivil hayatını kaybetti, 108 kişi de yaralandı. Onlarca sivilin ölmesi üzerine İngiltere Başbakanı John Major, ABD Başkanı George H. W. Bush, Türkiye Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve başka siyasi liderleri hemen bu olayın Sırplar tarafından yapıldığını anlamıştı.[kaynak belirtilmeli] Neticede, üç gün sonra, 30 Mayıs 1992'de, BM Güvenlik Konseyi, Sırpların yaptığı ekmek bekleyen insanlara saldırı nedeniyle Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ne petrol satışının yasaklanması ve hava bağlantısının kesilmesini de kapsayan geniş bir ekonomik ambargo uygulanmasını kabul etti.

2003 senesinde Türkiye tarafından restore edilen Mostar Köprüsü.

Savaş Sonrası[değiştir | kaynağı değiştir]

Bosna-Hersek İslam toplumunun başkanı Mustafa Cerić, “Türkiye bizim annemiz, öyleydi, öyle kalacaktır” dedi.[16] Dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Temmuz 2012 tarihinde Srebrenitsa Katliamı'nın Srebrenitsa'daki anma törenlerine katıldığı zaman, Aliya İzzetbegoviç'in kendisini hastanede ziyaret ederken, "Bosna, size emanet, buralar Osmanlı’nın bakiyesidir" dediğini söylemiştir.[334] Son yıllarda Boşnak politikacılar arasında Türk nüfuzu artıyor. Erdoğan, iki büyük Boşnak siyasi partisinin, Demokratik Eylem Partisi'nin ve Bosna-Hersek Sosyal Demokrat Partisi'nin uzlaştırılması konusundaki gayretiyle bilinmektedir.[335]

Türkiye savaş bittikten sonra savaş sırasında Hırvatlar tarafından yıkılan Mostar Köprüsü'nün restorasyonunu üstlenmiştir.

Kosova Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

1998-1999 Kosova Savaşı,[336] Yugoslavya Federal Cumhuriyeti ordusunun, bağımsızlık isteyen Kosova Kurtuluş Ordusu’na ve bu örgüt yanında yer alan milis güçlerine karşı yürüttüğü operasyon ve buna karşı NATO'nun başlattığı müdahaledir.

NATO'nun Yugoslavya'ya karşı hava saldırılarına başlamasıyla, Yugoslavya kimliği altında Sırp ordusu ve milis güçleri tarafından Kosovalı Müslüman sivillere karşı etnik temizlik girişimi başlatılmıştır.

Kosova Savaşı'nın başlaması ile milyonlarca insan ülkesinden başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Göç edenlerin en çok göç ettikleri ülkeler Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Türkiye oldu. Türkiye bu olanlara sessiz kalmamış ve 1999 yılında Kosova'ya yardım etmiştir.[337] Türk uçakları ilk olarak denetim uçuşları yapmıştır ve daha sonra da Barış Gücünün bir parçası olmuştur.[337] Kosova'da Türklerin yaşıyor olması da Türkiye'nin Kosova'ya yardım etmesini tetikleyen unsurlardan birisi olmuştur.[337] Savaşın sonunda bağımsızlığı ilan eden Kosova'yı tanıyan ilk devletlerden birisi Türkiye olmuştur.[337]

KFOR (Kosovo Force) Kosova Barış Gücü arması.

Tarihsel Geri Plan[değiştir | kaynağı değiştir]

Sırplar ve Arnavutlar, 20. yüzyıl boyunca bölgenin kontrolü için yarışmışlardır. Sırplar toplam nüfusun % 10'una sahip olmalarına rağmen, tarihsel ve duygusal olarak bölgenin önemi onlar için çok büyüktür. Kosova’da yaşayan bir diğer millet olan Türkler, Sırp-Arnavut çekişmesinde çeşitli sosyal ve kültürel sebeplerden dolayı genellikle Arnavut tarafında yer almışlardır. Sırpların ta 1389 senesine I. Kosova Muharebesi’ne dayanan ve Türklere karşı olan ters duruşları, Kosova meselesinde merkezde olmuştur. 1990’larda artan Sırp milliyetçiliğinin beslendiği ve hatta temellendiği bu husus, son Kosova Savaşı öncesinde Kosova’daki Türkleri ve Arnavutları (Müslüman olmaları sebebiyle Goralılar, Boşnakları da) karşı cephede tutmuştur.

Kosovo Force[değiştir | kaynağı değiştir]

Kosovo Force (KFOR), Kosova'da güvenliği sağlamakla görevli NATO önderliğinde çok uluslu bir barış gücüdür.[338]

Türkiye, barış gücüne 752 asker göndermiştir ve şu anda ise 402 asker ile bölgede gözlemci konumundadır. Türkiye bölgede en çok asker bulunduran 3. ülkedir.

Afganistan Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

Afganistan Savaşı, 2001 Ekim'inin 7. gününde başlamıştır. Amerika Birleşik Devletleri tarafından 11 Eylül saldırıları gerekçesi ile yapılmıştır. ABD Başkanı George W. Bush'un "terörle mücadele" politikası kapsamında yaptığı bir savaştır. Harekât Usame bin Ladin'in yakalanmasına değin sürecekti. Aynı zamanda Taliban ve diğer Taliban yandaşı güçlerin ortadan kaldırılması ile harekât sona erecekti. Böylelikle Afganistan'da iç güvenlik sağlanmış olacaktı.

ABD ve Birleşik Krallık önce hava bombardımanı daha sonra da takviye güçlerle beraber Afganistan'a asker indirdi. 2002'de Amerikan ve İngiliz askerleri Kuzey İttifakı ile savaşa katıldı. Daha sonra gerginlikler üzerine NATO güçleri (Koalisyon güçleri) Afganistan'a asker indirdiler. Daha sonra Amerikan hükûmeti kalıcı barışı sağlamak amacı ile bölgede asker bulundurup varlıklarını hissettireceklerini açıkladı.

Başlangıçtaki atak Taliban'ı güçten düşürdü, fakat Taliban kuvvetleri yeniden toparlandılar.[339] Savaşın amacı olan El-Kaide'nin hareketlerini kısıtlamak, tam olarak başarıldı denemez.[340] 2006'dan bu yana artan Taliban kaynaklı isyancı hareketler, gelişen yasa dışı uyuşturucu üretimi ve zayıf yönetimin Kabil'in dışındaki kısıtlı kontrolü dolayısıyla Afganistan'ın istikrarı tehlikede görülmektedir.[341]

Türkiye'nin desteği[değiştir | kaynağı değiştir]

Kararlı Destek Misyonu ile Afganistan'a yardım ve destek amaçlı koalisyon kurulmuştur. Kurulan koalisyona Türkiye, Uluslararası Güvenlik Destek Gücü ile birlikte toplamda 1.327 asker göndererek katkı vermiştir. Ayrıca Türkiye bu savaşta Çerçeve Ülke görevini üstlenen devletlerden birisi olmuştur. Bu savaş sonrası Türkiye 2020 yılına kadar Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının güvenliğini ve işletmesini üstlenmiştir.

Harekâtlar[değiştir | kaynağı değiştir]

1974 yılında Türk askerinin Kıbrıs'a asker girişini konu alan Çıkartma Anıtı.

Kıbrıs Harekâtı[değiştir | kaynağı değiştir]

20 Temmuz 1974'te Başbakan Bülent Ecevit’in liderliğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta başlattığı askerî harekât. Harekâtın ilk ayağı Yunanistan hükûmetinin desteğiyle gerçekleştirilen 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla Kuzey Lefkoşa da dahil olmak üzere adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı.[342] 140 bin[343][344] ila 200 bin[345] Rum adanın kuzeyinden, 42 bin[346] ila 65 bin[347] Türk adanın güneyinden göçmen oldu.

Zürih ve Londra Antlaşması[değiştir | kaynağı değiştir]

Zürih ve Londra Antlaşması, 11 Şubat 1959 tarihinde Birleşik Krallık, Türkiye, Yunanistan devletleri Kıbrıs'taki Rum ve Türk toplumları arasında imzalanan, bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs halklarının durumunu belirleyen ve Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını onaylayan antlaşmadır. Rum tarafını Başpiskopos Makarios, Türk tarafını ise Fazıl Küçük temsil etmekteydi.

Bunu takip eden 19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulması sağlanmış oldu.

Pentemillî köprübaşı civarındaki durumlar (21 Temmuz 1974).

Harekât kararı[değiştir | kaynağı değiştir]

Kıbrıs'ta bir darbe yapıldığı haberi, Lefkoşa'da bulunan Türk Büyükelçiliği'nin gönderdiği şifreli mesajla 15 Temmuz 1974 sabahı Türk Dışişleri tarafından öğrenildi.[348] Kıbrıs'taki durumun Türkiye'nin bir askerî müdahalesini gerektirecek kadar ciddi olduğu değerlendirmesini yapan Türk hükûmeti, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması'nın garantör devlet olarak Türkiye'ye verdiği müdahale hakkını kullanmadan önce, diğer bir garantör devlet olan İngiltere'nin yetkilileriyle görüşerek birlikte hareket etmek üzere girişimde bulundu. İngiltere kabul etmezse, Türkiye'nin yalnız başına hareket etmesi; görüşmeler sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hazırlık yapması kararlaştırıldı.[349]

Dışişleri yetkilileri bu düşünce ve planlarını 16 Temmuz'da İngiltere ve ABD'nin Ankara büyükelçiliklerine bildirdi.[349] 16 Temmuz 1974'te muhalefet partilerinin başkanlarıyla da üç saate yakın bir toplantı yapan başbakan[348] Ertesi gün konuyu müzakere için Londra'ya gitti.[350] Kimi kaynaklara göre heyet henüz Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan yeni kalkmışken Başbakan Vekili Erbakan Milli Güvenlik Kurulu'nu acil gündem koduyla toplamış; toplantı devam ederken Erbakan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'a gemilerin yola çıkması için emir vermiştir.[351]

Türkiye heyeti, İngiltere Başbakanı Harold Wilson, İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan ve Kıbrıs meselesini görüşmek üzere Londra'ya gelen ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Joseph Sisco ile ayrı ayrı görüşmeler yaptı.[348] İngiltere ve ABD konuya Türkiye gibi yaklaşmamaktaydı. Bu arada Türkiye'de Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ve Maliye Bakanı Deniz Baykal, muhalefet partilerinin başkanlarıyla bir toplantı yaptı. Toplantının sonunda tüm muhalefet parti başkanlarının hükûmetin kararlığını gördüğü ve destek verdiği ifade edilir.[348]

Türk heyeti, 18 Temmuz 1974 akşamı saat 20.30'da Londra'dan Ankara'ya hareket etti;[349] Başbakan Ecevit, 19 Temmuz'da 02:00'da Ankara'ya varınca Genelkurmay başkanlığında komutanlar ile bir toplantı yaptı. İngiltere'deki görüşmelerin aktarıldığı ve hazırlıkların gözden geçirildiği bu toplantıda başbakan harekâtın amacı ve adının "Barış Harekatı" olduğunu belirtti.[352] Genelkurmaydaki toplantının ardından Bakanlar Kurulu toplanıp oy birliği ile Kıbrıs'a müdahale kararı aldı. Bakanlar Kurulu'nun yazılı kararı, 19 Temmuz 1974 sabahı Genelkurmay Başkanlığı'na ulaştırıldı.[348]

Hazırlıklar[değiştir | kaynağı değiştir]

Kıbrıs'taki Sampson darbesinden sonra siyasal, diplomatik etkinliklerle birlikte askeri hazırlıklar yapılmış; Genelkurmay, 1964 yılından beri hazırlanmış ve geliştirilmiş planlar üzerine çalışmaya başlamış ve görev alacak birlikler alarma geçirilmişti.[352] Bu hazırlıklar çerçevsinde Türk ordusunun harekâta katılabilecek satıh birlikleriyle muharebe ve idari destek birlikleri Mersin-Taşucu bölgesi ve civarında yığınak yaptı.[353] Deniz ve Hava Kuvvetleri bir yandan savaş hazırlıklarını yürütürken buna paralel olarak Mersin-Taşucu-Kıbrıs üçgeni ve civarında keşif ve devriye harekâtını sürdürdü.[353] Türk Ordusu Güney'de Kıbrıs'a karşı hazırlanırken, Batıda da olası bir Yunan savaşına karşı önlem aldı. Trakya'daki 2. ve 5. Kolordu birlikleri Yunan sınırına hareket etti; Batı Anadolu'daki Ege Ordusu sefer görev yerini aldı.[353] Donanma Ege ve Akdeniz'e açıldı, bazı sivil gemiler ordu emrine alındı.

Türk heyetinin olumlu bir sonuç elde edemeden Londra'dan dönüşünden sonra Genelkurmay'da yapılan toplantıda hazırlıklar gözden geçirildi. Ordu, daha önce de kararlaştırıldığı gibi 20 Temmuz 1974 Cumartesi sabahı harekete hazırdı.[349] Türk çıkartma filosu 19 Temmuz sabahı saat 11.30'da Mersin'den Girne'nin batısına doğru hareket etti.[348] 6 tane boş Türk ticaret gemisinden oluşan sahte çıkarma filosu ise Mağusa'ya doğru yol aldı.[348]

Savaşı gerektirecek durumun baş göstermesi nedeniyle Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Adana, İçel ve Hatay'da 20 Temmuz sabah saat 07.00'den itibaren bir ay süre ile, anayasanın 12. maddesi hükmüne dayanarak sıkıyönetim ilan edildi.[348][354]

Sonuçlar[değiştir | kaynağı değiştir]

Kıbrıs Barış Harekâtı sonunda tarafların kayıpları şöyleydi: Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 415 Kara, 65 Deniz, 5 Hava, 13 Jandarma olmak üzere toplam: 498 Şehit ve 1.200 yaralı vermiştir. Kıbrıs Türk tarafı ise, 70 mücahit Şehit, 270 sivil Şehit, 1,000 yaralı.[355] Kıbrıs Türkleri genel olarak 1672 Şehit ve binlerce yaralı vermiştir. Rumlar ve Yunanlar ise 4 bin ölü, 12 bin yaralı vermiştir.[356]

Savaşın dışında olmasına rağmen BM Barış Gücü askerleri de kayıp vermişti: 3 Avusturyalı asker ölmüş, 24 Avusturyalı, 17 Finlandiyalı, 4 İngiliz ve 3 Kanadalı asker de yaralanmıştı.

1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983'te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.

PKK'ya karşı harekâtlar[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye-PKK çatışması, PKK ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasında örgütün 1978'de yılında kurulması ile beraber başlayan ve halen devam eden çatışmaları kapsamaktadır. 1984 yılına kadar küçük ölçekli silahlı çatışmalar yaşanmışsa da; Türk güvenlik güçleri ve PKK mensupları arasındaki topyekün silahlı mücadele 1984 yılında PKK'nın gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli saldırıları ile başlamıştır. Çatışmalar genellikle; Türkiye, Suriye ve Irak'da gerçekleşmektedir.

Birinci isyan (1984-1999)[değiştir | <