Diklofenak

Diklofenak
Klinik verisi
Gebelik
kategorisi
  • AU: A
Uygulama
yolu
Oral, rektal, intramüsküler, intravenöz, topikal
Hukuki durum
Hukuki durum
  • Reçete ile satılır
Farmakokinetik veri
Biyoyararlanım%50 - %60 (oral)
Protein bağlanma99% den fazla
MetabolizmaHepatik aktif metabolitleri yoktur
Eliminasyon yarı ömrü1,2 - 2 saat (ilacın % 35 i enterohepatik yeniden sirkülasyona girer)
Boşaltım%35 safra, %65 idrar[1]
Tanımlayıcılar
  • 2-[2-(2,6-dichlorophenyl)
    aminophenyl]ethanoic acid
CAS Numarası
PubChem CID
DrugBank
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.035.755 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC14H11Cl2N1O2
Mol kütlesi296.148 g/mol

Diklofenak (ticari adları ile Dolorex, Voltaren, Diclomec, Elfenor, Dikloron, Dicloflam, Cataflam gibi...) enflamasyonu azaltmak ve ağrıyı dindirmek için artrit ve akut sakatlanmalarda kullanılan bir non steroidal antiinflamatuar ilaçtır. Âdet sancısı ve ağrılı âdet görmede de kullanılır. Diklofenak en güçlü analjezik etkiye sahip narkotik olmayan bir ağrı kesicidir.

25 mg/3 ml ampul formu için

[değiştir | kaynağı değiştir]

Kullanım şekli

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yetişkinlerde doz genellikle günde 1 ampuldür. Üst dış kadrana intragluteal enjeksiyon olarak derine uygulanır. Kolik gibi ağır olgularda birkaç saat arayla (her bir kalçaya bir kez) uygulanabilir. 2 günden daha uzun süre uygulanmamalıdır. Gerekirse oral veya rektal yoldan tedaviye devam edilir. Çocuklara uygulanmamalıdır.

Endikasyonları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Romatizmanın enflamatuvar ve dejeneratif şekilleri; romatoid artrit, ankilozan spondilit, osteoartrit ve spondilartrit, vertebral kolonun ağrılı sendromları, eklem-dışı romatizma. Travma sonrası ve postoperatif ağrı, enflamasyon ve şişlik; örneğin dental veya ortopedik ameliyatı takiben. Jinekolojide ağrılı ve/veya enflamatuvar durumlar; örneğin primer dismenore veya adneksitte endikedir.

Kontrendikasyonları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gastrik veya intestinal ülserde kontrendikedir. Etken maddeye ve yardımcı maddelere karşı bilinen aşırı duyarlığı olan kişilerde kullanılmamalıdır. Diğer non steroidal antiinflamatuvar ilaçlar gibi, Diklofenak da asetilsalisilik asit veya diğer prostaglandin sentetaz enzimini inhibe eden ilaçlar tarafından astım krizleri, ürtikerleri ve akut nezleleri alevlendirilen hastalarda kullanılmamalıdır.

Gastrointestinal kanama veya ülserasyon / delinme, tedavi sırasında herhangi bir zamanda uyarıcı bir belirti ile veya belirtisiz olarak veya daha önce böyle hikâyesi olanlarda veya olmayanlarda görülebilir. Bunlar genellikle yaşlı hastalarda daha ciddi sonuçlar verir. Diklofenak alan hastalarda nadiren gastrointestinal kanama veya ülserasyon görüldüğünde ilaç kesilmelidir. Diğer nonsteroidal antiinflamatuvar (NSAİ) ilaçlarla olduğu gibi, ender vakalarda, ilaca daha önce maruz kalmaksızın, anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar dahil alerjik reaksiyonlar görülebilir. Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Diklofenak da farmakodinamik özelliklerinden dolayı, enfeksiyonların semptom ve belirtilerini maskeleyebilir. Gastrointestinal hastalık belirtileri gösteren veya geçmişinde gastrik veya intestinal ülserasyonu düşündüren bir hikâyesi olan hastalarda, ülseratif kolit veya Crohn hastalığı olan ve karaciğer fonksiyon yetmezliği olan hastalarda yakın medikal takip zorunludur. Diğer NSAİ ilaçlar ile olduğu gibi, karaciğer enzimlerinden bir veya daha fazlasını yükseltebilir. Diklofenak ile uzun süreli tedavi sırasında, bir ihtiyat tedbiri olarak, hepatik fonksiyonun izlenmesi gerekir. Anormal karaciğer fonksiyon testleri sürer veya kötüleşirse, karaciğer hastalığına uygun klinik belirtiler veya semptomlar gelişirse veya diğer belirtiler (örneğin eozinofili, deri döküntüleri vs.) görülürse tedavi kesilmelidir. Prodromal semptomlar olmaksızın hepatit görülebilir. Hepatik porfirisi olan hastalarda Diklofenak kullanılırken dikkatli olmalıdır, çünkü madde bir atağı başlatabilir. Renal kan akımının sürdürülmesinde prostaglandinlerin önemi nedeniyle kardiyak veya renal fonksiyon yetersizliği olan, yaşlı, diüretiklerle tedavi edilmekte olan ve herhangi bir nedenle örneğin; büyük bir ameliyat öncesi veya sonrasında olduğu gibi önemli ekstraselüler hacim eksikliği olan hastalarda özel bir dikkat gereklidir. Böyle vakalarda kullanıldığında, ihtiyat tedbiri olarak, renal fonksiyonun izlenmesi tavsiye edilir. Genellikle tedavi kesildikten sonra tedavi öncesi duruma dönülür. Diğer NSAİ ilaçlar ile olduğu gibi, Diklofenak ile de uzun süreli tedavi sırasında kan sayımları yapılması tavsiye edilir. Diğer NSAİ ilaçlar gibi, trombosit agregasyonunu geçici olarak inhibe edebilir. Hemostaz defektleri olan hastalar dikkatle izlenmelidir. Yaşlı hastalarda, temel tıbbi esaslara dikkat edilmelidir. Özellikle, zayıf veya vücut ağırlığı düşük olan yaşlı hastalara etkili en düşük doz verilmesi tavsiye edilir. Hamilelik esnasında, sadece mecbur kalınan durumlarda ve etkili en düşük dozunda uygulanmalıdır. Bu durum diğer prostaglandin sentetaz inhibitörlerinde olduğu gibi, Diklofenak için de hamileliğin özellikle son 3 ayı için geçerlidir (uterus tembelliği ve/veya ductus arteriosusun erken kapanması olasılığından dolayı). Günde 3 defa verilen 50 mg'lık oral dozları takiben, etken madde süte geçer, fakat bebekte istenmeyen etki oluşturmayacak kadar küçük miktarlardadır. Görme bozuklukları da dahil olmak üzere, baş dönmesi veya diğer Merkezî sinir sistemi bozuklukları görülen hastalar araba veya makine kullanmamalıdırlar.

Gastrointestinal sistem: Bazen (%1-10) epigastrik ağrı, bulantı, kusma, diyare, abdominal kramplar, dispepsi, gaz, anoreksi; ender (%0.001-1) olarak gastrointestinal kanama (hematemez, melena, kanlı diyare), kanamalı veya kanamasız - perforasyon ile veya perforasyon olmaksızın gastrik veya intestinal ülser; çok ender (%0.001'den az) olarak aftöz stomatit, glossit, özofagus lezyonları, diyafram benzeri intestinal daralma, spesifik olmayan hemorajik kolit, ülseratif kolit veya Crohn hastalığının alevlenmesi gibi barsak rahatsızlıkları, kabızlık, pankreatit.

Santral sinir sistemi: Bazen baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik; ender olarak uyuşukluk; çok ender olarak parestezi de dahil duyusal bozukluklar, hafıza bozuklukları, çevreye uyumsuzluk, uykusuzluk, iritabilite, konvülsiyonlar, depresyon, anksiyete, kabuslar, titreme, psikotik reaksiyonlar, aseptik menenjit.

Özel duyular: Çok ender olarak görme bozuklukları (bulanık görme, çift görme), işitmede zayıflama, kulak çınlaması, tat bozuklukları.

Deri: Bazen deri döküntüleri; ender olarak ürtiker; çok ender olarak büllöz erüpsiyonlar, egzama, multiform eritem, Stevens-Johnson sendromu, Lyell sendromu (akut toksik epidermoliz), eritroderma (eksfolyatif dermatit), saç dökülmesi, ışığa duyarlık reaksiyonu, purpura (alerjik purpura da dahil).

Böbrek: Ender olarak ödem; çok ender olarak akut böbrek yetmezliği, hematüri ve proteinüri gibi üriner anormallikler, interstisiyel nefrit, nefrotik sendrom, papillar nekroz. Karaciğer: Bazen serum aminotransferaz enzimlerinde yükselme; ender olarak sarılıkla birlikte veya sarılık görülmeksizin hepatit; çok ender olarak fulminan hepatit.

Kan: Çok ender olarak trombositopeni, lökopeni, hemolitik Anemi, aplastik anemi, agranülositoz.

Aşırıduyarlık reaksiyonları: Ender olarak astım gibi aşırıduyarlık reaksiyonları, sistemik anafilaktik / anafilaktoid reaksiyonlar (hipotansiyon dahil); çok ender olarak vaskülit, pnömonit.

Kardiyovasküler sistem: Çok ender olarak palpitasyon, göğüs ağrısı, hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği.

İlaç etkileşimleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Diklofenak, lityum ve digoksinin plazma konsantrasyonlarını yükseltir. Diğer NSAİ ilaçlar gibi, Diklofenak da diüretiklerin aktivitesini inhibe edebilir. Potasyum tutucu diüretiklerle birlikte kullanıldığında, serum potasyum düzeylerinde artış olabilir. Bu nedenle, serum potasyum düzeyleri sık sık izlenmelidir. Diklofenakın sistemik nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlarla birlikte kullanımı, yan etkilerin görülme sıklığını artırabilir. Antikoagülanları birlikte alan hastalarda, çok ender durumlarda kanama riskinin arttığı bildirilmiştir. Bu nedenle böyle hastaların dikkatle izlenmesi tavsiye edilir. Çok ender olarak Diklofenak ile tedavi sırasında antidiyabetik ilacın dozunu ayarlamayı gerektirecek hipoglisemik ve hiperglisemik etkiler bildirilmiştir. NSAİ ilaçların metotreksat ile tedaviden 24 saatten daha az bir zaman önce veya sonra verilmesine dikkat edilmelidir. Çünkü, metotreksatın kandaki konsantrasyonları yükselebilir ve toksisitesi artabilir. NSAİ ilaçların renal prostaglandinler üzerine etkileri siklosporinin nefrotoksisitesini artırabilir. NSAİ ilaçlarla kinolonların birlikte kullanılmalarından dolayı çok ender olarak konvülsiyonlar bildirilmiştir.

Çevresel etkiler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hindistan alt kıtasında sığırlarda diklofenak kullanımının eski dünya akbabalarının kitlesel yokolmaları ile sonuçlandığı düşünülmektedir.[2] 99.9% decline as of 2008. Tahmin edilen etki Diklofenakı'ın bilinen bir yan etkisi olan böbrek yetmezliğine yol açmasıdır. Akbabalar veterinerlerin kullandığı hayvan leşlerinden diklofenakı almakta [3] ve diklofenakı parçalayıcı enzimden yoksun olmaları dolayısıyla toksik dozlara ulaşmaktadırlar. Hindistan hükûmeti 2005'te yapılan bir toplantıda diklofenak'ın veteriner kullanımını kaldırma niyetini deklare etmiştir.[4] Meloxicam bu konuda diklofenaktan daha güvenilir bir alternatif sunmaktadır.[5]

Akbabaların yok olmasının Hindistan'daki sonuçları; Karkasları tüketen akbabaların tükenmesi vahşi köpek nüfusunun hızlı artışına yol açmış ve sonuçta kuduz riski artmıştır.[5][6] Bu durum Hindistan alt kıtasında kuduz açısından pandemi riski oluşturabilme potansiyeli taşımaktadır.

Akbabaların yok oluşu, cesetlerini sessizlik kulesinde akbabaların yemesiyle doğal dönüşüme bırakan Zerdüşt dinine mensup Parsi toplumunu da etkilemiştir.[5]

Diklofenakın aynı zamanda bazı alabalık türlerine de zarar verdiği tespit edilmiştir.[7][8][9][10]

  1. ^ Williams, Bryan S.; Buvanendran, Asokumar (1 Ocak 2011), Benzon, Honorio T.; Raja, Srinivasa N.; Liu, Spencer S.; Fishman, Scott M. (Ed.), "Chapter 17 - Nonopioid analgesics: NSAIDs, COX-2 inhibitors, and acetaminophen", Essentials of Pain Medicine (Third Edition) (İngilizce), Saint Louis: W.B. Saunders, ss. 130-139, doi:10.1016/b978-1-4377-2242-0.00026-2, ISBN 978-1-4377-2242-0, 10 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 10 Ocak 2023 
  2. ^ Oaks JL, Gilbert M, Virani MZ, Watson RT, Meteyer CU, Rideout BA, Shivaprasad HL, Ahmed S, Chaudhry MJ, Arshad M, Mahmood S, Ali A, Khan AA (2004). "Diclofenac residues as the cause of vulture population decline in Pakistan". Nature. 427 (6975). ss. 630-3. doi:10.1038/nature02317. PMID 14745453. 
  3. ^ "Vet drug 'killing Asian vultures'". BBC News. 28 Şubat 2004. 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2013. 
  4. ^ "Saving the Vultures from Extinction" (Basın açıklaması). Press Information Bureau, Government of India. 16 Mayıs 2005. 20 Aralık 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2006. 
  5. ^ a b c Swan G, Naidoo V, Cuthbert R, Green RE, Pain DJ, Swarup D, Prakash V, Taggart M, Bekker L, Das D, Diekmann J, Diekmann M, Killian E, Meharg A, Patra RC, Saini M, Wolter K (2006). "Removing the threat of diclofenac to critically endangered Asian vultures". PLoS Biol. 4 (3). ss. e66. doi:10.1371/journal.pbio.0040066. PMC 1351921 $2. PMID 16435886. 
  6. ^ "Rabies follows disruption in food cycle". 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2013. 
  7. ^ Schwaiger et al. (2004). Aquat. Toxicol. 68(2): 141-150.
  8. ^ Triebskorn et al. (2004). Aquat. Toxicol. 68(2): 151-166.
  9. ^ Schwaiger & Triebskorn (2005). UBA-Berichte 29/05: 217-226.
  10. ^ Triebskorn et al. (2007). Analyt. Bioanalyt. Chem. 387(4):1405-1416.