Dehriyye
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Dehriyyun kavramı (Maddîyyun), İslam dünyasında yaygın olarak ateist ve özellikle materyalist akımları temsil etmektedir.[1][2][3] Dehrî felsefenin en önemli öncülerinden birisi İbn Ravendi'dir (y. 827-911).[1] Ravendî, kaleme aldığı “Ki-tâbü’t-Tâc” ve “ez-Zümürrüd” eserlerinde yaşadığımız evrenin ezeli olduğunu ve onun ötesinde manevi de olmak üzere hiçbir varlığın bulunmadığını ifade etmiş ve insanın akıl dışında hiçbir kılavuza ihtiyacı olmadığını ve dolayısıyla peygamberlik, mucize, din ve ibadetlerin anlamsız, gereksiz olduğunu öne sürmüştür.[4][5] Kavram, mutlak zaman[1] anlamının yanında zaman, devir ve dünya[6][7] anlamlarına gelen "dehr" kelimesi ile ilişkilidir.
Kökeni
[değiştir | kaynağı değiştir]Arap dünyasındaki Dehrî felsefenin kökeni İslam öncesine kadar uzanmaktadır. Kadim Arap şiiri incelendiğinde, zaman veya dehr mefhumunun eski Arapların hayat felsefelerini şekillendiren temel bir kavram olduğu gözlemlenmektedir. Bu inanış dehriyye şeklinde isimlendirilmiştir.[8]
Dehrî felsefesi
[değiştir | kaynağı değiştir]Beşşar bin Bürd ve Salih bin Abdülkudüs de önemli materyalist filozoflardır. "Dehrî filozoflar" görünen ve algılanan dünyanın dışında bir gerçek arayışını reddeder. İbn-i Râvendî'ye göre peygamberler, göz boyayarak halkın gerçekleri görmesine engel olmaktadırlar. Kur'an'ı reddeder ve tevhid inancının bâtıl olduğundan da bahseder. Birçok eserinde Muhammed'i eleştirmiştir. İbn-i Râvendî'nin bu fikirleri İslâm coğrafyasında doğrudan veya dolaylı olarak etki etmiş, materyalist anlayışın en önemli kaynağı haline gelmiştir. İslâm felsefesi tarihinde bir de Vahdet-i vücud anlayışının, maddi yorumlanmasından doğan bir materyalizm şekli vardır. Şeyh Bedreddin ve Turan Dursun bu anlayışın önemli temsilcileridir.
Abbâsîler devrinde Dehrîler
[değiştir | kaynağı değiştir]Abbâsî Hâlifesi Ebû Câʿfer "el-Mansûr" hür fikirli bir şahsiyetti. O nedenlede diğer dinlerden olanlara karşı pek müsamahakâr davranmıştı. Hâlifenin tâbibi “Hasib” kendisinin Hristiyan olduğunu açıkça söyleyen bir “Zındık” idi. Ayni hâlifenin kâtibi “Yezid bin El-Feyz” ise Mani idi. “Maniler” ve kendilerine “Dehrîler” adı verilen hür düşünceli ve materyalist filozoflar, Hâlife Muhammed "el-Mehdî bi’l-Lâh" zamanında ise Zındıklık töhmetiyle idama, hapse ve i'tisafa uğradılar. “İbn-i Râvendî” yandaşlarından olan “Salih bin Abd’ûl-Kuddus” H. 166 / M. 783 yılında Hâlife Mehdî tarafından idam ettirilmişti.
Konuyla ilgili yayınlar
[değiştir | kaynağı değiştir]Ayyıldız, Esat. “Klasik Arap Şiirinde Zaman Olgusu ve Kökeni” 25 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi 22/1 (Mart 2022), 67-97. https://doi.org/10.33415/daad.1037608 25 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c Altıntaş, Hayrani. "DEHRİYYE". TDV İslâm Ansiklopedisi. 1 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2024.
- ^ Foundation, Encyclopaedia Iranica. "Welcome to Encyclopaedia Iranica". iranicaonline.org (İngilizce). 10 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2024.
- ^ "DEHRİYYE". İSAM Kütüphanesi. 28 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2024.
- ^ YILDIRIM, Ömer (28 Kasım 2019). "Dehriyye Nedir?". Felsefe hakkında her şey... 28 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2024.
- ^ Altıntaş, Hayrani, “Dehriyye 1 Mayıs 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt:9, Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1994, s.107-109.
- ^ Devellioğlu Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansliklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi, Ankara, 1999. s.172
- ^ Pala, İskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Kapı Yayınları, Ġstanbul, 2013. s.110
- ^ Ayyıldız, Esat. “Klasik Arap Şiirinde Zaman Olgusu ve Kökeni” 25 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi 22/1 (Mart 2022), s. 72.
- Süleyman Uludağ, İslam Düşüncesinin Yapısı, s.241
- Faruk Yılmaz, İslam Felsefesi