Kalbin evrimi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Kalp ya da yürek, çoğunlukla omurgalılarda bulunan kaslı bir dolaşım sistemi organıdır. Omurgalılar gibi gelişmiş canlılar, zamanla dolaşım sistemleriyle vücutlarının her bir yanına kan taşımak için bir araca gereksinim duymuş, bu da evrimsel süreçte yürek gibi bir yapının oluşumunu sağlamıştır.[1][2]

Omurgasız hayvanlar, insan kalbinin öncüsü olan çok basit dolaşım sistemlerine sahiptir. Birçoğunun kalbi ya da kanı yoktur, çünkü vücut hücrelerine besin almak için bir yola gereksinim duyacak kadar karmaşık değildirler. Hücreleri, besinleri derilerinden ya da diğer hücrelerden emebilir. Omurgasızlar biraz daha karmaşık hale geldikçe açık dolaşım sistemi kullanırlar. Bu tür dolaşım sisteminde kan damarı yoktur veya çok azdır. Kan, dokular boyunca pompalanır ve pompalama mekanizmasına geri süzülür. Solucanlarda olduğu gibi, bu tür dolaşım sistemi gerçek bir kalp kullanmaz. Kanı kasıp itebilen ve daha sonra geri süzülürken yeniden emebilen bir veya daha çok küçük kas alanına sahiptir.[1]

Omurgalılarda yürek

[değiştir | kaynağı değiştir]

Balık yüreği

[değiştir | kaynağı değiştir]
Balık yüreğinin kolay bir gösterimi

Omurgalı hayvanlar arasında, balık en basit yürek türüne sahiptir ve evrim zincirinin bir omurgasızlardan sonraki adımı olarak kabul edilir. Kapalı bir dolaşım sistemi olmasına karşın, yüreğinin yalnızca iki odası vardır. Üstteki odaya kulakçık, alttaki odaya karıncık denir. Oksijen almak için kanı solungaçlarla besleyen ve daha sonra onu balığın vücuduna taşıyan tek büyük bir damarı vardır.[1]

İki yaşamlı yüreği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Balıklar yalnızca okyanuslarda yaşarken, kurbağa gibi iki yaşamlıların, balıklar ile kara omurgalıları arasındaki bağlantı olduğu düşünülmektedir. Kurbağaların üç odacıklı bir yüreği vardır. Kurbağalar, bir yerine iki kulakçığa sahip olacak biçimde evrimleşmiştir ancak yine de sadece bir karıncığa sahiptir. Kulakçıkların ayrılması, kurbağaların kalbe girerken oksijenli ve oksijensiz kanı ayrı tutmasını sağlar. Tek karıncık çok büyük ve çok kaslıdır, bu nedenle oksijenli kanı vücuttaki çeşitli kan damarlarına pompalayabilir.[1]

Sürüngen kalbi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Evrim zincirinde bir sonraki adım sürüngenlerdir. Kaplumbağalar gibi kimi sürüngenlerin, aslında bir tür üç buçuk odacıklı bir yüreği vardır. Karıncığın yaklaşık yarısına kadar uzanan küçük bir septum vardır. Kan hala karıncıkta karışabilir, ancak karıncıktaki pompalama zamanlaması kanın karışmasını en aza indirir.[1]

Memeli yüreği gibi kuş yüreği de iki kan akışını kalıcı olarak ayrı tutar. Ancak bilim adamları, günümüzdeki tek temsilcileri timsahlar ve kuşlar olan arkozorların yüreğinin ayrı ayrı evrimleştiğini düşünüyorlar. Timsahların durumunda, atardamar gövdesinin tabanındaki küçük bir açıklık, su altında dalış yaparken bir miktar karışmanın oluşmasına gelmesine izin verir.[1]

İnsan yüreğinin 3B gösterimi.

İnsan yüreği, diğer memelilerle birlikte en karmaşık olanıdır, dört odacıklıdır. Memeli yüreği, hem kulakçıkları hem de karıncıkları ayıran bütünüyle evrimleşmiş bir septuma sahiptir. Kulakçıklar karıncıkların üzerine oturur. Sağ kulakçık, vücudun çeşitli bölgelerinden gelen oksijeni giderilmiş (kirli) kan alır. Bu kan daha sonra kanı akciğer atardamarı yoluyla akciğerlere pompalayan sağ karıncığa verilir. Kan oksijenlenir ve daha sonra akciğer toplardamarı yoluyla sol kulakçığa geri döner. Oksijenli kan daha sonra sol karıncığa gider ve vücuttaki en büyük atardamar olan aort yoluyla vücuda pompalanır.[1]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ a b c d e f g Scoville, Heather (16 Ocak 2020). "How the Human Heart Evolved Four Chambers". ThoughtCo (İngilizce). 14 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2021. 
  2. ^ Bakırcı, Ç. M. (18 Kasım 2011). "Sistemlerin Evrimi - 2: Dolaşım Sistemi ve Kalbin Evrimi". Evrim Ağacı. 5 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2023.