Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, (Osmanlıcaمهندسخانۂ برئ همايون) İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın (nizâm-ı cedîd) en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.


Bir grup üst rütbeli subay (öğretim üyeleri) mektebin önünde, 1900’ler
İTÜ'nün geçmişten bugüne aldığı adlar

Gemi inşaatı, inşaat mühendisliği ve balistik öğretimi yapan bir okuldu. Osmanlı Devleti'nde öğrencilerin sıralara oturarak ders gördüğü, yabancı dil öğrendiği, batılı anlamda öğretim yapan ilk eğitim kurumu olan Mühendishane,[1] III. Selim devrinde orduda gerçekleştirilen yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından birisidir.

Sivil mühendisler de yetiştirmek üzere 1883'te Mühendishane'ye bağlı olarak "Hendese-i Mülkiye Mektebi" adıyla sivil bir okul kurulmuştur; bu okul günümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi adıyla eğitime devam etmektedir. Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, bir mühendis okulu olarak İstanbul Teknik Üniversitesi'nin ve humbaracı ve lağımcı ocaklarına eğitim veren bir askerî okul olarak Kara Harp Okulu'nun başlangıcını oluşturur.

Kasımpaşa semtinin Hasköy sahilinde yer alan okulun başlangıcı, padişah III. Selim'in Eyüp'teki Bahriye Yazlığı’nda açılan Mühendishane-i Sultanidir.[2] Kağıthane Topçu Talimgâhındaki bir atış tatbikatına katılan padişahın nişancılık ve eğitimin zayıf olduğunu gözlemlemesi ve atış yerine çağrılan matematikçi İsmail Efendi sayesinde atışların düzeltilmesi; okuryazar, matematik bilen topçu subayı yetiştirmek gereğini göstermişti.[2] Böylece kurulan Eyüp'teki Mühendishane-i Sultani'de öğrencilere daha çok temel eğitim niteliğinde kuramsal dersler verildi.[3] 1793 yılında Hasköy'de Humbaracı Kışlası arazisi üzerinde yeni bir okul binasının temeli atıldı. İnşa edilen bina, Osmanlı Devletinin klasik medrese eğitimi dışında bilime yönelik eğitim hareketinde ilk inşa edilen yapılardandı. İnşaat 1794 yılında büyük ölçüde tamamlandı ve Mühendishane-i Sultani yeni binaya taşındı.

Okulun "Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn" adıyla açılışı 10 Mayıs 1795 tarihinde gerçekleşti.[2] Öğrenci olarak eski Humbarahane ve Mühendishane mensuplarının çocukları ile Enderun-i Hümayun Ağaları'nın gençleri kabul edildi.[2] III. Selim'in danıştığı Ignatius Mouradgea d'Ohsson'ın önerisi ve Viyana'da geçici elçi olarak bulunan Ebubekir Ratip Efendi'nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademileri örnek alınarak kurulan okul dört yıllıktı ve ders programı Fransız askeri okullarınınkiyle aynı idi. O dönemde riyaziye (matematik) öğreten tek okul idi.[2] Mühendishane'de teorik derslerden başka uygulamalı dersler verilmekte; haftanın belirli günleri öğrencilere arazi üzerinde tatbikat yaptırılmaktaydı.[1] Uzun yıllar okulun idareciliğini ve baş hocalığını geometri ve cebir hocası Müderris Abdurrahman Efendi üstlendi. Eğitim, dört mühendis hoca (Hüseyin Rıfkı, İbrâhim Kâmi, Hâfız Seyyid İbrâhim Edhem, Elhac Hâfız Abdullah) tarafından sürdürüldü. 1801’de mühendis Selim'in (Bailey) kadroya alınmasıyla hoca sayısı beşe yükseldi.[4]

Mühendishane'nin kütüphanesi için ilk kitaplar ve gerekli aletler Enderûn-ı Hümâyun Hazinesi’nden tahsis edildi.[4] Padişah III. Selim, sarayda Mühendishane'nin işine yarayacak kitap ve aletlerin hepsini oraya devretti.[1] Kütüphane özellikle 1799 yılında ölen Ebubekir Ratip Efendi’nin terekesinden alınan çok sayıdaki kitap, harita, teknik alet ve edevatla zenginleşti.[4] 1780'de tamamlanan otuz beş ciltlik ünlü Fransız Ansiklopedisi de kütüphane de yer alan kitaplardandı.[4] Binası ve aletleri çok iyi olduğundan Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn'un öğrencileri de haftanın iki günü oraya gelerek bazı dersleri Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn öğrencileri beraber görürlerdi.[3] Mühendishane'nin kitap ye aletlerinin bir bölümü hâlen İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Bilim ve Teknoloji Tarihi Araştırma Merkezi'ndedir.[1]

Ders kitaplarının çeşitli çizelgeler ve geometrik şekiller içermesinden ötürü bunların hatasız çoğaltılması amacıyla 1796 yılında Mühendishane'nin zemin katında bir matbaa kuruldu.[4] Müderris Abdurrahman Efendi matbaa müdürü oldu. Bu matbaada basılan ilk kitabın, Mahmud Raif Efendi'nin yazdığı Fransızca kitap olması muhtemeldir.[1]

Gelişimi

III. Selim’in tahttan indirilmesi ve Nizâm-ı Cedîd faaliyetlerine son verilmesi ile Mühendishane'nin ve matbaanın faaliyetleri zarar gördü. 1826'da yeniçeriliğin kaldırılmasına kadar mühendislik eğitim ihmale uğradı; okul gelişme kaydedemedi.[4]

Başlangıçta Humbaracı ve Lağımcı ocaklarına dair kanunnâme ile düzenlenen ve kendi kanunnamesi olmayan Mühendishâne için 1806 yılında Mühendisname Kanunnamesi yürürlüğe konuldu. 26 Temmuz 1806 tarihinde de Hüseyin Rıfkı Tamani, "Mühendishâne-i Berri-i Hümâyûn Serhocası" olarak tayin edildi. Bu, resmî belgelerde geçen ilk başhocalık unvanı idi.[5] 1806-1817 yılları arasında Hüseyin Rıfkı Efendi, 1817-1830 arasında Seyyid Ali Paşa, 1830-1836 yılları arasında Hoca İshak Efendi Başhocalık görevini yürütmüştür. Seyyid Ali Paşa 1836-1845 yılları arasında ikinci kez Başhoca oldu. Aynı dönemde Başhocalık unvanı nazırlık ile birleştirildi ve kaldırıldı.

Hoca İshak Efendi başhocalığı sırasında okulda müfredat programını yeniden düzenledi, bazı hocaları görevden uzaklaştırdı. O vakte kadar öğrencilerinin yerde oturup dizleri üzerinde not tuttukları okulu sandalye ve masalar ile donatıp kara tahtalı sınıflar oluşturdu ve Batılı askerî okulların programına benzer bir program uyguladı.[6] O zamana kadar mühendishanede eksikliği giderilemeyen Fransızca ders kitaplarının tercümelerini tamamladı. 1834'te padişah II. Mahmud'un emri ile Mekteb-i Harbiye kurulunca gerek yeni açılan Mektebi-i Harbiye'ye gerekse Mühendishane'ye hoca, askerî fabrikalara teknik eleman yetiştirmek üzere Türk eğitim tarihinde ilk defa Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'dan iki subayı ve on öğrenci İngiltere'ye gönderildi.[2][3] Bu öğrenciler eğitimlerini tamamlayıp döndüklerinde ülkede Tanzimat Devri denen yeni bir dönem başlamıştı ve eğitim alanında yenilikler yapılmaktaydı. Yeni dönemde okulda da önemli değişiklikler oldu. 1847'de çıkarılan nizamname ile Mühendishane, bir idadi sayıldı ve binaya ilaveler yapılarak öğrenim süreleri dörder yıl olan, bir topçu ve mimari yani istihkâm sınıfları açıldı. Okulun adı Topçu ve Mimar Mektebi oldu. Arazi ölçümü, analitik geometri, astronomi, fizik, balistik, harp tarihi, topçuluk gibi dersleri vermek üzere Avrupa'dan birçok uzman getirildi. O vakte kadar okula mühendislik, kalfalık yapmış değişik yaş gruplarından öğrenciler kabul edilmekte iken 1847'de seçilen gençlerden ayrı bir Harbiye sınıfı oluşturuldu.

1871'de okulun harbiye sınıfları Harbiye'ye, topçu idadîsi sınıfları Maçka'daki kışlaya nakledildi. Hasköy'deki boşalan bina 93 Harbi'nde hastane olarak kullanıldı. Savaştan sonra Hüseyin Tevfik Paşa okulun idarecisi oldu, binası tamir edilip genişletildi. Harbiye Mektebi’ndeki topçu ve istihkâm kısımları idadi sınıfı talebeleri getirilerek eğitime burada devam edildi. Bu dönemde okulun tedrisatında değişiklikler oldu, süresi altı yıla çıkarıldı.

1883 yılında Mühendishane'nin yanına yeni bir inşa edildi ve burada Mühendishane Nezareti'ne bağlı bir "Hendese-i Mülkiye Mektebi" kurularak sivil mühendisler yetiştirilmeye başladı. Hendese-i Mülkiye 1909'da Mühendis Mekteb-i Âlîsi adını alarak ülkenin altyapı inşaatlarında görev alan kadroları yetiştirdi. Mühendislik ve mimarlık öğretimi, 1928 yılından itibaren Yüksek Mühendis Mektebi'nde, 1944 yılından sonra da İstanbul Teknik Üniversitesi'nde sürdürüldü.

Askerî okul olan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, I. Dünya Savaşı sırasında öğrencileri cepheye gönderilince kapandı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra yeniden açıldı. İstanbul işgal edilince birkaç defa yer değiştirmek zorunda kaldı. Milli Mücadele yıllarında Konya'da bir Topçu Talimgâhı kuruldu. Topçuluk eğitimi, cumhuriyetin ilanından sonra Ankara'daki Harp Okulu'nda devam etti. 1941'de Polatlı'da Topçu ve Topçu Atış Okulu kuruldu; okulun adı 1946'da Topçu Okulu oldu.[2]

Hasköy'deki Mühendishane binası günümüzde İstanbul Askeralma Bölge Başkanlığı olarak hizmet vermektedir.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ a b c d e "İTÜ Arşiv Müdürlüğü". 24 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2009. 
  2. ^ a b c d e f g Yazıcı, Alâettin. "Türkiye'de Askeri Yüksekokullar Tarihçesi" (PDF). Milli Savunma Bakanlığı Araştırma Ve Geliştirme Başkanlığı, 1963. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Nisan 2020. 
  3. ^ a b c Acar, Şinasi; Bir, Atilla; Kaçar, Mustafa. "Osmanlı'da sivil mühendis yetiştirmek üzere açılan Hendese-i Mülkiye Mektebi" (PDF). Osmanlı Bilimi Araştırmaları, Sayı 17, Yıl 2016. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  4. ^ a b c d e f Beydilli, Kemal. "Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 31, Yıl 2006. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  5. ^ "Nobel Ödüllü Hoca'dan "BAŞHOCALAR"a Saygı". ITÜ web sitesi, 17 Mayıs 2016. 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2020. 
  6. ^ Çuluk, Sinan. "19. yüzyıl başında mühendishane atılımı". Tarihdergi.com, Aralık 2019. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]