Aziz Yorgi ve Ejderha

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Aziz Yorgi ejderhayı öldürürken, gravürü yapan Albrecht Dürer (1501/4)

Aziz Yorgi’nin (ö. 303) efsanesinde insan kurbanı isteyen bir ejderhayı öldürmesini anlatır. Hikaye ejderhanın köylülerden zorla haraç aldığından bahseder. Köylülerin verecek hayvanları ve incik boncukları kalmadığında yılda bir defa insan kurban etmeye başlamışlardır. Bu sistem sıradaki kurban olarak bir prenses seçilene kadar köylülerce kabul edilmiştir. Daha sonra Aziz Yorgi sıradaki kurban olarak seçilmiş olan prensesi kurtarır. Hikaye önce 11. Ve 12. yüzyıllarda Kapadokya’da ortaya çıkmıştır ama daha sonra 13. yüzyılda Libya’ya Altın Efsane ile yayılmıştır.[1]

Hikayenin Hristiyanlık öncesi kökenleri bulunmakla birlikte (Altın Post, Andromeda, Tifon) hikaye Aziz Yorgi’ye atfedilmeden öce başka azizlere de atfedilmişti. 9. ve 10. Yüzyıllarda özellikle Aziz Theodor Tiron’a atfedilmişti ve hikaye daha sonra 11. yüzyılda Aziz Yorgi’ye atfedildi. Aziz Yorgi’nin ejderhayı katletmesiyle ilgili bulunan en eski metin 11. yüzyıldan kalma Gürcü bir metindir.[2][3]

12. yüzyılda efsane ve ikonografi Bizans’ta büyük bir hızla yayıldı. Yine 12. yüzyılda, haçlı seferleri yoluyla Batı Hristiyanlığına ulaştı. Birinci haçlı seferlerindeki şövalyeler Aziz Yorgi’nin arkadaş asker azizleri Dimitrios, Mauritius, Theodor Tiron ile birlikte, Antakya’da ve Yeruşalim’de onlarla beraber savaştığına inandı. Efsane, Batı geleneğinde Speculum Historiale ve Altın Efsane’deki Latince versiyonu ile 13. yüzyılda popülerleşti. Başlarda saraydaki romanslarda hakimken, 13. yüzyılda yaygınlaşarak Geç Orta Çağ ve Rönesans’ta ebedi ve görsel bir konu olarak favorilerden birisi oldu ve hem Doğu hem de Batı geleneğinde Aziz Yorgi ile ilgili Hristiyan geleneklerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Jacobus de Voragine’nin bilinmiş Legenda aurea (Altın Efsane 1260’lar), Aziz Yorgi ve Ejderha bölümü O’nun “Silene” dediği, Libya içinde bir yerde gerçekleşti.[4][5]

Libya'daki Silene yakınlardaki bir gölün civarı, kırsal çevreyi zehirleyen, zehir tüküren bir ejderha tarafından mesken edinilmişti. Şehri de etkilemesini önlemek için, insanlar günlük olarak O'na iki koyun sunuyorlardı sonra bir insan ve bir koyun sonra ise çocukları ve gençleri kura ile sunmaya başladılar. Bir defasında kura kralın kızına çıktı. Kral, kızının bağışlanması için köylülere bütün altınlarını ve gümüşlerini sundu ama köylüler reddetti. Prenses göl kenarına, canavarın yemesi için gelinlik giymiş şekilde yollandı.

Aziz Yorgi şansen oradaydı. Prenses O'nu uzaklaştırmaya çalıştı ama Yorgi kalmaya yemin etti. Onlar sohbet ederken ejderha gölden çıktı. Aziz Yorgi haç işareti yaptı ve at üstünde canavara hücum ederek kargısıyla canavarı ciddi şekilde yaraladı. Prensesten kuşağını kendisine fırlatmasını istedi ve Yorgi kuşağı ejderhanın boynuna doladı. Prenses kendinden istenileni yaptığında, ejderha, prensesi tasmalı “uysal bir canavar” gibi takip etti.

Prenses ve Aziz Yorgi ejderhayı canavarın halka korku saldığı yere, Silene şehrine geri götürdü. Aziz Yorgi insanlara, eğer Hristiyan olup vaftiz olurlarsa, ejderhayı öldürmeyi teklif etti. On beş bin erkek, Silene'nin kralı da dahil Hristiyanlığa geçti. Yorgi, ejderhanın kafasını kılıcıyla keserek öldürdü, ejderhanın bedeni dört öküzün çektiği bir arabayla şehirden çıkartıldı. Kral, Kutsal Bakire Meryem ve Aziz Yorgi adına, ejderhanın öldüğü yerin üstüne kilise inşa etti ve kilisenin sunağından tüm hastalıkları iyileştiren bir su aktı.[6] Sadece Latince versiyon Aziz Yorgi'nin ejderhanın kafasını kılıcıyla kesmeden önce kargısıyla vurduğundan bahseder.[7]

  1. ^ St. George and the Dragon: Introduction 15 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. in: E. Gordon Whatley, Anne B. Thompson, Robert K. Upchurch (eds.), Saints' Lives in Middle Spanish Collections (2004).
  2. ^ Privalova, E. L. (1977). Pavnisi (Rusça). Tiflis: Metsniereba. s. 73. 
  3. ^ Tuite, Kevin. "The Old Georgian version of the miracle of St George, the princess and the dragon: Text, commentary and translation" (PDF). Université de Montréal, Département d'anthropologie. 17 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2020. 
  4. ^ Jacobus (de Voragine) (1890), Graesse, Theodor (Ed.), "Cap. LVIII. De sancto Georgio", Legenda aurea: vulgo Historia lombardica dicta, ss. 260-264, 28 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 25 Haziran 2022 
  5. ^ Jacobus (de Voragine) (1900), Caxton, William (tr.) (Ed.), "Here followeth the Life of S. George Martyr", The Golden Legend: Or, Lives of the Saints, Dent, 3, s. 126, 25 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 25 Haziran 2022 
  6. ^ Thus Jacobus de Voragine, in William Caxton's translation (On-line text 5 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.).
  7. ^ Johns, Jeremy (2017), Bacile, Rosa (Ed.), "Muslim Artists and Christian Moels in the Painted Ceilings of the Cappella Palatina", Romanesque and the Mediterranean, Routledge, ISBN 9781351191050, 25 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 25 Haziran 2022 , note 96