Hamas-İsrail Savaşı

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Hamas-İsrail Savaşı
İsrail-Filistin çatışmasının bir parçası

     Gazze Şeridi     İsrail'in ele geçirdiği Filistin toprakları     İsrail'in tahliye ettiği yerler
                     Hamas'ın maksimum ilerlemesi
                     İsrail'in boşaltılmasını istediği Filistin toprakları
Tarih7 Ekim 2023 - günümüz
(1 yıl, 1 ay, 1 hafta ve 1 gün)
Bölge
Durum Devam ediyor:
Taraflar

Ortak Operasyon Odası

Filistinli olmayan gruplar:

Husiler[7]

Emel Hareketi[8]
İsrail İsrail
Komutanlar ve liderler
Hamas İsmail Haniye
Hamas Yahya Sinvar (ölü)
Hamas Muhammed Deif
Hizbullah (Lübnan) Hasan Nasrallah
Binyamin Netanyahu
Yoav Galant[a]
Yisrael Katz
Çatışan birlikler

İsrail Savunma Kuvvetleri

İsrail Polisi
Güçler
El Kassam Tugayları:
40.000[17]
2.500 İsrail'e sızdı[b]
529.500 toplam İSK gücü[c]
Kayıplar
43.374+ Filistinli sivil ve asker öldürüldü.[21]
99.637+ yaralı,[21]
6.000-20.000+ kayıp,[21]
1550+ İsrailli sivil ve asker öldürüldü[22]
8.100+ yaralı,[23] 750+ kayıp[24][25]
199+ kişi kaçırıldı[26]

1.900.000 Filistinli Gazze'de yerinden edildi[27]

500.000 İsrailli yerinden edildi

Hamas-İsrail Savaşı, İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından Aksa Tufanı Operasyonu ve İsrail tarafından Demir Kılıçlar Operasyonu olarak adlandırılan, 7 Ekim 2023 tarihinde paramiliter örgüt Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın, İsrail geneline geniş çaplı saldırısı ile başlayan bir savaştır. Saldırı sonrası İsrail, Hamas için savaş ilanı kararı almış ve çıkan çatışmalarda en az 1.400 İsrailli ve 15.000+ Filistinli sivil olmak üzere 15.000'den fazla kişi ölmüş, 45.000'den fazla kişi yaralanmıştır. 1 milyon Gazzeli ve 500.000 İsrail'li yerinden edilmiştir. İsrail Yom Kippur Savaşı'ndan bu yana ilk kez savaş ilanı kararı almış, Gazze'ye büyük bir bombardıman yapılmıştır.

Saldırılar öncelikle Gazze'den İsrail'e atılan 5.000 roketle başladı. İsrail İstihbaratı'nın güvenlik zafiyeti nedeniyle Kassam Tugayları sınırları geçerek sivil yerleşim yerlerine girmeyi başardı. Pek çok İsrailli sivil ve asker öldürüldü veya esir alındı. Bazı askerî üsler ele geçirildi. Çatışmalardan sonra İsrail ülke genelinde olağanüstü hâl ilan etti. 8 Ekim gecesi itibarıyla İsrail ordusu işgal edilen tüm toprakların kontrolünü yeniden ele geçirdiklerini ve artık Gazze'yi hedef alacaklarını duyursa da Hamas bazı İsrail bölgelerine tekrar tekrar sızmaya başlamıştır.

Saldırıya katılan örgütler arasında Hamas ve İslamî Cihad yer aldı. İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın komutanı Muhammed Deif, saldırının "Mescid-i Aksa'nın kirletilmesi"ne yanıt olarak gerçekleştirildiğini, İsrail'in bu yıl yüzlerce Filistinliyi öldürmesi ve yaralamasının etkisiyle gerçekleştiğini söyledi. Deif, Filistinlilere ve Arap kökenli İsraillilere, "işgalcileri kovun ve duvarları yıkın" çağrısında bulundu. Saldırıların başlamasından kısa bir süre sonra Batı Şeria'da acil bir toplantı düzenleyen Filistin Otoritesi Başkanı Mahmud Abbas, Gazze saldırılarını destekleyerek Filistinlilerin "İsrail işgaline" karşı kendilerini savunma hakkına sahip olduklarını vurguladı.[28][29] İsrail'de tüm muhalefet partileri, terör saldırılarına karşı ulusal birlik hükûmeti oluşturulmasını savundu.[30]

Gazze Şeridi'nden daha sonra en az 2.200 roket ateşlendi, Hamas militanları sınırı aştı ve İsrail'e girdi, en az 300 İsrailliyi öldürdü ve İsrail hükûmetinin olağanüstü hal ilan etmesine neden oldu; İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıların başlamasının ardından ulusa sesleniş konuşmasında İsrail'in "savaşta olduğunu" ifade etti.[31][32][33] İsrail'e sızmış olan militanlar, Gazze Şeridi'ne yakın birçok şehre girdi. Hamas tarafından yönetilen Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in çatışmalarda ve hava saldırılarında en az 300 Filistinliyi, aralarında sivillerin ve 20 çocuğun da bulunduğu, öldürdüğünü bildirdi; İSK ise 400'den fazla "teröristi" öldürdüğünü açıkladı. Hem Filistinli hem de İsrailli medya kaynakları, militanlar tarafından İsrailli sivillerin ve askerlerin, çocukların da dâhil olduğu şekilde rehin alındığını raporladılar.[34][35][36][37] Bu rehinelerin birkaçı iddialara göre o zamandan beri Gazze Şeridi'ne kaçırılmıştır. İsrailli kadınlara yönelik şiddet olaylarının ve İsrailli sivillere yönelik artan katliam vakalarının sayısı, militanların saldırılarının başlamasından bu yana bildirilmiştir.[38][39]

Atlantik ülkeleri, Arjantin, Brezilya ve Hindistan, Hamas'ı şiddetli bir biçimde kınamış ve yapılan fiilleri terör olarak tanımlamış, bazı Arap ve Müslüman ülkeler ise İsrail'in işgal girişimlerini ve Filistin'in bağımsızlığının kabul edilmemesini saldırıların temel nedeni olarak görmüştür. Çoğu ülke çatışmaların sona erdirilmesini talep etmiştir.[40][41][42][43]

Çok sayıda yetkili Hamas'ın ilk taarruzunu "İsrail'in 11 Eylül'ü" olarak tanımladı.[44]

Gazze Şeridi ve İsrail, İsrail'in 2005'te Gazze Şeridi'nden çekilmesi, 2006'daki seçimlerin ardından Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmesi ve 2007'de El Fetih'le yaşanan iç savaştan bu yana çatışma halindedir.[45] Gazze Şeridi 2007'den bu yana İsrail ve Mısır ablukası altında olduğu için İnsan Hakları İzleme Örgütü Gazze Şeridi'ni senelerce "açık hava hapishanesi" olarak adlandırmasına neden oldu.[46] Ayrıca Gazze, dünyanın geri kalanına kapalıdır ve gıda, su ve elektrik gibi kaynaklara erişim neredeyse tamamen İsrail tarafından kontrol edilmektedir.[47] Abluka Filistinliler üzerinde ciddi ekonomik sıkıntılara yol açtığından,[48] yaşanan saldırılar Hamas'ın saldırı nedenlerinden biri olarak gösterildi.[49]

Savaş boyunca ölen sivillerin oranı. Büyük çoğunluğu Filistinlidir.
Gazze Şeridi'nden İsrail'e atılan roketler, 2001-2021[50]

Filistinli militan gruplar, saldırılarına El Aksa Tufanı adını verirken, İsrail, Kılıç Operasyonu adı verilen bir karşı saldırı başlattıklarını duyurdu. Filistin saldırısının başlangıcı, 1973 Arap-İsrail Savaşı'nın patlak vermesinin 50. yıldönümüne denk geldi.[51] Çeşitli haber ajansları ve gözlemciler devam eden çatışmayı Üçüncü İntifada olarak tanımladı.[52]

Saldırı, Yahudi bayramı Simchat Tora ve Şabat[53] sırasında ve yine sürpriz bir saldırıyla başlayan Yom Kippur Savaşı'nın 50. yıldönümünden bir gün sonra gerçekleşti.[54] Saldırı, İsrail-Gazze ayrım çitinde üç haftadır devam eden şiddet olaylarının ardından geldi. Hamas ve İsrail yakın zamanda 29 Eylül'de Katar, Mısır ve Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğunda bir ateşkes müzakeresi yapmıştı.[55] Saldırıdan önce, her iki taraftaki savaşçılar ve siviller de dahil olmak üzere, 2023 yılında İsrail güçleri tarafından en az 247 Filistinli öldürülürken, Filistin saldırılarında 32 İsrailli ve iki yabancı uyruklu kişi öldürülmüştü.[56][57]

İzzeddin El Kassam Tugayları komutanı Muhammed Deif, kayıtlı bir mesajında, saldırının "Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlığa" ve İsrail'in bu yıl yüzlerce Filistinliyi öldürüp yaralamasına yanıt olarak yapıldığını söyledi ve Filistinlilere ve İsrailli Araplara "işgalcileri kovmaya ve duvarları yıkmaya" çağrısında bulundu.[58] Hamas lideri Salih el-Aruri, operasyonun "işgalin suçlarına" bir tepki olduğunu söyleyerek, savaşçıların Mescid-i Aksa'yı ve İsrail tarafından tutulan binlerce Filistinli tutsağı savunduklarını söyledi.[54] Ayrıca Filistin İslamî Cihadının bir sözcüsü, İsrail vatandaşlarını sivil olarak görmediklerini belirterek, "Biz sivilleri öldürmüyoruz. Burası askerî bir toplum. Hükûmetlerini seçenler onlardır." dedi.[59]

İnsan Hakları İzleme Örgütü, doğrulanmış video ve şahitlerin ifadelerine dayanarak, İsrail kuvvetlerinin sırasıyla 10 ve 11 Ekim de Lübnan ve Gazze'deki askerî operasyonlarda Beyaz fosfor kullandığını tespit etti. Videolarda Gazze Şehri limanı ve İsrail-Lübnan sınırındaki iki kırsal bölge üzerinde top atışlarıyla atılan çok sayıda beyaz fosfor patlaması görülüyor.[60][61][62]

Filistinli mahkumlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

1967'den beri İsrail'in 800.000'den fazla Filistinliyi tutukladığı tahmin ediliyor. Filistinli erkeklerin yüzde 40'ı hayatlarının bir döneminde İsrail hapishanelerindeydi.[63] 2023 yılı itibarıyla İsrail hapishanelerinde 170'i çocuk olmak üzere tahminen 4.499 ila 5.200 Filistinli bulunmaktadır.[64][65] Bu mahkûmlardan bazıları İsrail terör mahkemelerinde hüküm giymiştir.[66] Mahkûmlar meselesi hem İsrailliler hem de Filistinliler açısından duygusal olarak değerlendiriliyor ve Filistinlilerin kahraman olarak gördüğü birçok mahkûm, İsrailliler tarafından terörist olarak görülüyor.[63]

2006 yılında ise Hamas, Gilad Şalit'i ele geçirdi ve İsrail'i, bir kısmı İsrail tarafından terör suçundan hüküm giymiş olan 1.000 Filistinliyi serbest bırakmaya zorladı.[66] Şimdiki zamanda ise Hamas, Filistinli mahkûmların özgürlüğünü güvence altına almak için İsraillileri kaçırdığını açıkladı.[64]

İsrail Siyaseti

[değiştir | kaynağı değiştir]

İsrail hükümet sistemi parlamenter demokrasiye dayanmaktadır. İsrail siyaseti, tarihsel olarak, kuruluşundan 2000'lerin başına kadar Filistinlilerle bir barış süreci oluşturmak için önemli çabalar gösteren "barış kampı"ndaki sosyal demokrat, laik partilerin hakimiyetinde olmuştur.[67] Filistin Ulusal Otoritesi'nin 2000-2005 İkinci İntifada sırasında İsrail'e savaş ilan etmesinden sonra nüfuzları önemli ölçüde azaldı. Filistinlilerin gerçekleştirdiği intihar saldırıları, çatışmaların öne çıkan bir özelliğiydi ve daha az şiddet içeren Birinci İntifada'nın aksine, doğrudan İsrailli sivilleri hedef alıyordu ve bu durum da çatışmayı müzakere yoluyla çözmeye yönelik girişimleri azaltıyordu. New York Times bu konu hakkında şöyle yazmıştır: "Barış süreci girişimlerinin zayıflaması, 2000'li yıllarda, Filistinlilerin uyguladığı şiddet dalgasının birçok İsrailli tarafından, İsrail-Filistin çatışması'nı barışçıl bir şekilde çözme çabalarının Filistinliler tarafından reddedilmesi olarak yorumlanmasıyla başladı. Bu, İsrail'de daha fazla Filistin egemenliği yönündeki önceki çabaların itibarını sarstı ve İsrail'in kalıcı bir barış müzakeresi konusunda Filistinlilere güvenemeyeceği yönündeki anlatıyı güçlendirdi."[67]

Binyamin Netanyahu, İsrail'in en uzun süre görevde kalan lideri olup rekor sayıda altı kez görevde kaldı. Netanyahu ilk kez 1996 İsrail genel seçimlerinde başbakan oldu. 1999'da kaybetti ancak yirmi yıl sonra 2009'da Knesset, Netanyahu'nun yeniden başbakan olarak atanmasını onayladı ve Netanyahu 2013, 2015, 2019 ve 2020'de yeniden seçildi . 2021'de Naftali Bennett ve Yair Lapid liderliğinde bir koalisyon hükûmeti kuruldu ancak Netanyahu'nun 2022 seçimlerini kazanması ve 29 Aralık 2022'de yeniden başbakan olmasıyla bu hükûmet dağıldı. Netanyahu liderliğindeki sağcı hükûmetin göreve gelmesinin ardından hükûmet, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da yerleşim inşaatlarını hızlandırdı. Netanyahu 2023'te İsrail tarihindeki en sağcı hükûmeti yönetti ve bu, büyük yargı reformlarına karşı yaygın protestolar da dahil olmak üzere siyasi kaosa yol açtı.[68][69][70]

Tarihsel süreç

[değiştir | kaynağı değiştir]
1967'deki Altı Gün Savaşı sırasında İsrail Batı Şeria, Gazze Şeridi, Golan Tepeleri ve Sina Yarımadası'nı ele geçirdi. Sina hariç bu bölgelerin her biri İsrail işgali altında kalmaya devam etmektedir.

İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana Filistin topraklarını işgal altında tutmaktadır.İsrail 2005 yılında Gazze'den çekilmiş olsa da, İsrail'in bölge üzerindeki etkin askeri kontrolü nedeniyle uluslararası toplum Gazze'yi hala işgal altında görmektedir. [6][71][72][73] Associated Press Filistinlilerin "Batı Şeria'da bitmek bilmeyen işgal ve Gazze'ye uygulanan boğucu abluka karşısında çaresizlik içinde olduklarını" yazdı."[74] Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere birçok insan hakları örgütü,[75] B'Tselem[76] ve İnsan Hakları İzleme Örgütü[77] İsrail işgalini apartheide benzetmiştir, ancak bu niteleme tartışmalıdır.[78][79] 2023 yılında Gazze için UNRWA istatistikleri, insanların %81'inin yoksulluk seviyesinin altında yaşadığını ve %63'ünün gıda güvencesinden yoksun ve uluslararası yardıma bağımlı olduğunu bildirdi.[80] BM Office for the Coordination of Humanitarian Affairs (OCHA), bu savaşın başlamasından önce 2008'den Eylül 2023'e kadar devam eden İsrail-Filistin çatışmasında yaklaşık 6.400 Filistinli ve 300 İsrailli öldüğünü bildirdi.[80][81][82]

Saldırı öncesinde Suudi Arabistan, İsrail'i işgalin devam etmesi sonucunda bir "patlama" yaşanacağı konusunda uyarmıştır,[83] Mısır siyasi ilerleme kaydedilmediği takdirde bir felaket yaşanacağı uyarısında bulunmuştu,[84] ve Filistin Yönetimi yetkilileri tarafından da benzer uyarılar yapılmıştır.[84] Saldırılardan iki aydan kısa bir süre önce, Ürdün Kralı II. Abdullah Filistinlilerin "medeni hakları yok; hareket özgürlüğü yok" diye yakınmıştı.[84] Saldırıdan önce Suudi Arabistan İsrail'i işgalin devam etmesi sonucunda bir "patlama" yaşanacağı konusunda uyarmıştır,[83] Mısır siyasi ilerleme kaydedilmediği takdirde bir felaket yaşanacağı uyarısında bulunmuştu,[84] ve Filistin Yönetimi yetkilileri tarafından da benzer uyarılar yapılmıştır.[84] Saldırılardan iki aydan kısa bir süre önce, Ürdün Kralı II. Abdullah Filistinlilerin "hiçbir medeni hakka, hareket özgürlüğüne" sahip olmadıklarından yakınmıştır.[84]

Simon Tisdall 2023'ün ilk yarısında Batı Şeria'da İsrail-Filistin şiddetinin artmasının savaşın habercisi olduğunu savunmaktadır,[85] ve Netanyahu'nun barış için müzakere etmeyi reddederek yangına körükle gittiğini ve Filistinlilerin haklarını görmezden geldiğini iddia etti.[85]

İranlı yetkililer yıllarca Gazze'deki militanların silahlandırılmasındaki rolleriyle övündüler ve 2020 tarihli bir ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda İran Hamas'a yılda 100 milyon dolar aktarıyor denildi.[86] Daha sonra İsrailli istihbarat ve ordu yetkilileri, İran'ın Gazze'deki militanları Tahran'da bulunan eğitim merkezlerine getirip askeri olarak eğittiklerini, Hamas'ın üst düzey yöneticilerinin birçoğunun İran ile iltisaklı olduğunu ve İran'ın bölgeye silah ve mühimmat taşıdığını söylediler. Gazze'den İsrail topraklarına atılan füze ve roketlerin İran'ın ürettiği füze ve roketlerle aynı olması da İran'ın Gazze'ye sadece silah ve mühimmat değil, roket ve füze gönderdiği düşüncesini güçlendirdi. Aynı yetkililere göre bu füze ve roketler, Sina üzerinden Gazze'ye tüneller ile geçirilmektedir.[87]

The Independent gazetesinde yer alan bir analize göre, Gazze ablukası Filistinliler arasında umutsuzluk yaratmış ve bu durum Hamas tarafından istismar edilerek Filistinli genç erkekler şiddetin tek çözüm olduğuna ikna edilmiştir.[88] Daoud Kuttab Filistinlilerin çatışmayı müzakereler veya şiddet içermeyen boykotlar yoluyla çözme girişimlerinin sonuçsuz kaldığını yazdı.[89] The Times of Israel için Tal Schneider şunları yazdı: "Yıllar boyunca, Benjamin Netanyahu liderliğindeki çeşitli hükümetler gücü Gazze Şeridi ve Batı Şeria arasında paylaştıran bir yaklaşım benimsedi - Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ı dize getirirken Hamas terör grubunu destekleyen hamleler yaptı. Amaç Abbas'ın -ya da Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria hükümetindeki herhangi birinin- bir Filistin devleti kurma yolunda ilerlemesini engellemekti"[90]

Hamas saldırının Gazze'ye uygulanan ablukaya, devam eden yerleşimlere, İsrailli yerleşimci şiddeti ve İsrail ile Gazze arasındaki hareket kısıtlamalarına bir yanıt olduğunu söyledi.[91] Saldırının ardından Amerikalı terörle mücadele analisti Bruce Hoffman 1988 Hamas Tüzüğü'ne işaret ederek Hamas'ın her zaman "Soykırım" niyetleri olduğunu ve "ılımlılık, itidal, müzakere ve barışa giden yolların inşası" gibi niyetleri olmadığını iddia etti.[92] Tel Aviv Üniversitesi Filistin Çalışmaları Forumu Başkanı ve eski bir İsrail askeri istihbarat subayı olan Michael Milshtein, saldırıların "Hamas'ın İsrail'i ortadan kaldırmaya yönelik uzun vadeli vizyonunun bir parçası" olduğunu ve "Hamas'ın cihattan vazgeçmeye hiç de hazır olmadığını" savundu.[93]

7-8 Ekim tarihlerinde yaklaşık durum
Detaylı liste için bakınız: Hamas-İsrail Savaşı sırasındaki askeri çatışmaların listesi

Filistin saldırısı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Saldırı Yahudi bayramı Simchat Torah sırasında Şabat günü gerçekleşti,[94] ve yine sürpriz bir saldırıyla başlayan Yom Kippur Savaşı'nın başlamasının 50. yıldönümünden bir gün sonra gerçekleşti.[95] Yaklaşık 9.30'da (UTC+3) 7 Ekim 2023,[96] Hamas "El Aksa Tufanı Operasyonu" olarak adlandırdığı operasyonun başladığını duyurdu ve 20 dakika içinde Gazze Şeridi'nden İsrail'e 5,000'den fazla roket attığını belirtti. İsrail kaynakları Gazze'den en az 3,000 merminin fırlatıldığını bildirdi. Roket saldırılarında en az beş kişi öldü.[97][98][99] Şeridi çevreleyen bölgelerde ve Gedera, Herzliyya,[100] Tel Aviv ve Ashkelon.[101] Hava saldırısı sirenleri Beerşeba, Kudüs, Rehovot, Rishon Lezion ve Palmachim Airbase'de etkinleştirildi.[102][103][104] Hamas bir silahlanma çağrısı yayınladı ve komutan Mohammad Deif "her yerdeki Müslümanları bir saldırı başlatmaya" ve "onları (düşmanı) nerede bulursanız öldürün" çağrısında bulundu.[99][105]

Hamas, İsrail gözlem noktalarını devre dışı bırakmak için insansız hava araçları, İsrail'e sızmak için yamaç paraşütleri ve Hamas için alışılmadık olan motosikletler gibi taktikler kullandı.[106] Filistinli militanlar İsrail teknelerine ateş açarken, Filistinliler ile İsrail Savunma Kuvvetleri arasında Gazze çevre çiti boyunca çatışmalar çıktı.[107] Akşam saatlerinde Hamas İsrail'e doğru 150 roketlik bir yaylım ateşi daha başlattı ve Yavne, Givatayim, Bat Yam, Beit Dagan, Tel Aviv ve Rishon Lezion'da patlamalar olduğu bildirildi.[108]

Eş zamanlı olarak, yaklaşık 3.000 Hamas militanı[18] Gazze'den İsrail'e kamyonlar, kamyonetler, motosikletler, buldozerler, sürat tekneleri ve yamaç paraşütü kullanarak sızdılar.[109][110][111] Kerem Şalom ve Erez'ndaki kontrol noktalarını ele geçirdiler ve beş yerde daha sınır çitinde açıklıklar oluşturdular.[112] İlk görüntü ve videolarda siyah kıyafetli, ağır silahlı ve maskeli militanların kamyonetlere bindiği[113][114] ve Sderot'ta ateş açarak onlarca İsrailli sivil ve askeri öldürdüğü görülüyordu. Diğer videolarda esir alınan İsrailliler, yanan bir İsrail tankı,[115][116] ve İsrail askeri araçlarını kullanan militanlar.[113]

Katliamlar ve sivillere yönelik saldırılar

[değiştir | kaynağı değiştir]
İsrail'deki yaygın yangınların 7 Ekim 2023 tarihli uydu görüntüsü[117]

Militanlar, rehin aldıkları Nir Oz,[118] Be'eri ve Netiv HaAsara ve diğer tarım topluluklarında sivilleri öldürdü[119] ve evleri ateşe verdi.[120] Bu, bölgede yaygın yangınlara ve dumana neden oldu.[120] Kfar Aza katliamında 52, Be'eri katliamında 108 (kibbutz nüfusunun %10'unun kaybı) ve Netiv HaAsara katliamında 15 sivil öldürüldü,[121][122][123] İsrail tarihinin en kanlı günü ve Holokost'tan bu yana Yahudilere yönelik en kötü tek günlük katliam olarak nitelendirilen olayda,[123] Sderot'ta silahlı kişiler sivilleri hedef aldı ve evleri ateşe verdi. Ofakim]]'de Hamas'ın en derin saldırısı sırasında rehineler alındı.[124][125] Hamas, İsrail'i Filistinli mahkûmları serbest bırakmaya zorlamak için esir aldığını söyledi.[126] Be'eri'de Hamas militanları 50 kadar kişiyi rehin aldı.[127] Militanlar ve IDF arasındaki bir çatışma sırasında, Be'eri'den gelen videolar rehinelerin kasabadaki bir caddeden çıplak ayakla geçirildiğini gösterdi.[128] Hamas ayrıca Re'im yakınlarındaki bir açık hava müzik festivalinde 260 kişiyi katletti ve çok sayıda kişiyi yaraladı ve katılımcıları rehin aldı. Görgü tanıkları, motosikletli militanların roket ateşi nedeniyle kaçmakta olan katılımcılara ateş açtığını anlattı.[129][130] Graeme Wood, Hamas militanlarının vücut kameralarından elde edilen video görüntülerinde birçok kurbanın "görüntülerin başında hayattalar, sonunda ise ölüler. Bazen, hatta sıklıkla, öldükten sonra bile bedenlerine saygısızlık ediliyor."[131]

Saldırılar sırasında çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 240 kişi rehin alındı.[132][133] Gazze'deki rehineler arasında çocuklar, festival müdavimleri, barış aktivistleri, bakıcılar, yaşlılar ve askerler bulunmaktadır.[134]

İsrailli bir sözcü militanların hem karadan hem de denizden en az yedi noktadan İsrail'e girdiğini,[135] dört küçük kırsal İsrail topluluğunu, sınır şehri Sderot'u ve iki askeri üssü işgal ettiğini söyledi.[136] İsrail medyası, Nahal Oz, Kfar Aza, Magen, Be'eri ve Sufa dahil olmak üzere yedi topluluğun Hamas'ın kontrolü altına girdiğini bildirdi,[137] ve güney İsrail'de 21 aktif yüksek çatışma noktası vardı.[138]

Askeri üslere saldırılar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hamas militanları amfibi Zikim'e iniş gerçekleştirdiler.[139][140][141] Nahal Oz yakınlarındaki bir askeri üs de militanlar tarafından ele geçirildi ve en az iki İsrail askeri öldü, altısı da esir alındı. IDF, sahilde iki saldırganı öldürdüğünü ve ikisi lastik bot olmak üzere dört tekneyi imha ettiğini açıkladı.[142]

İsrail'in Gazze Tümeni karargâhı olan Re'im askeri üssünde çatışma çıktığı bildirildi.[143] Daha sonra Hamas'ın üssün kontrolünü ele geçirdiği ve birkaç İsrail askerini esir aldığı bildirildi,[143] IDF günün ilerleyen saatlerinde kontrolü yeniden ele geçirmeden önce.[144] Sderot polis merkezi Hamas'ın kontrolüne geçti ve militanlar aralarında polis ve sivillerin de bulunduğu 30 İsrailliyi öldürdü.[145] Gazze sınırına yakın en az altı İsrail askeri üssü saldırıya uğradı.[146]

İsrail'in tepkisi

[değiştir | kaynağı değiştir]
İki bina siyah duman bulutlarıyla kaplanmış, bir tanesi hasar görmüş ve düşüyor
İsrail hava saldırısının ardından Gazze'deki Filistin Kulesi'nin yıkılması

Saldırı İsrailliler için tam bir sürpriz oldu.[147] Başbakan Netanyahu güvenlik yetkililerini acil olarak topladı ve IDF Gazze Şeridi'nde Demir Kılıç Operasyonu başlattı.[148][149] Netanyahu bir televizyon yayınında "Savaştayız" dedi.[150] "Hamas'ın örgütlendiği ve saklandığı tüm yerleri harabeye çevirmekle" tehdit etti, Gazze'yi "kötülüğün şehri" olarak adlandırdı ve sakinlerini terk etmeye çağırdı.[151][152] Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant Tel Aviv'deki IDF karargahında güvenlik değerlendirmeleri yaptı.[153][154] Bir gecede, İsrail'in Güvenlik Kabinesi "Hamas ve Filistin İslami Cihad'ın askeri ve hükümet yeteneklerinin yok edilmesini" sağlamak için harekete geçme kararı aldı.[155] Gazze Şeridi'nin elektriğinin %80'ini sağlayan İsrail Elektrik Şirketi bölgeye giden elektriği kesti.[154] Bu durum Gazze'nin elektrik arzını 120 MW'tan Filistin Yönetimi tarafından ödenen enerji santrallerinden sağlanan 20 MW'a düşürdü.[156]

IDF "savaşa hazır olma durumu" ilan etti,[157] on binlerce yedek ordu mensubunu seferber etti,[158][159] ve Gazze'nin 80 kilometre (50 mi) içindeki bölgeler için olağanüstü hal ilan etti.[160] Yamam terörle mücadele birimi,[161] dört yeni tümenle birlikte mevcut 31 tabura takviye olarak konuşlandırıldı.[162] Yedek askerlerin Gazze'de, Batı Şeria'da ve Lübnan ve Suriye sınırlarında konuşlandırıldığı bildirildi.[163]

Gazze yakınlarında yaşayanlardan içeride kalmaları istenirken, güney ve orta İsrail'deki sivillerden "sığınakların yanında kalmaları istendi."[164] İsrail'in güney bölgesi sivil hareketine kapatıldı,[165] ve Gazze çevresinde yollar kapatıldı[166] ve Tel Aviv.[164] Ben Gurion Havalimanı ve Ramon Havalimanı operasyonel kalmaya devam ederken, birçok havayolu İsrail'e ve İsrail'den uçuşlarını iptal etti.[167] İsrail Demiryolları ülkenin bazı bölgelerinde hizmeti askıya aldı ve bazı güzergahları geçici otobüs güzergahları ile değiştirdi,[168][169] yolcu gemisi ise Aşdod ve Hayfa limanlarını güzergahlarından çıkardı.[170]

İsrail karşı saldırısı

[değiştir | kaynağı değiştir]
IDF tarafından geri alındıktan sonra Sderot polis karakolunun kalıntıları
Gazze Şeridi'ndeki binalar İsrail füzeleri tarafından yerle bir ediliyor

Sürpriz saldırının hemen ardından İsrail Hava Kuvvetleri, Hamas yerleşkelerini, komuta merkezlerini, tünelleri ve diğer stratejik hedefleri hedef aldığını söylediği hava saldırıları düzenledi.[171][172][173] Sürpriz saldırıdan iki gün sonra İsrail, aralarında Beit Hanoun, Hamas yetkililerinin evleri, bir cami ve bir internet merkezinin de bulunduğu 426 Hamas hedefinin vurulduğunu açıkladı.[173][174][175][176] İsrail ayrıca 1973 Yom Kippur Savaşı'ndan bu yana ilk kez savaş hali ilan etmeden önce iki rehineyi kurtardı.[177][178] Savunma Bakanı Gallant, Gazze Şeridi'nin "tamamen" abluka altına alındığını, elektriğin kesildiğini, gıda ve yakıt girişinin engellendiğini duyurdu ve "İnsan hayvanlarla savaşıyoruz ve buna göre hareket ediyoruz" dedi.[179] Bu durum İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi insani yardım gruplarının eleştirilerine neden olmuş ve emri "iğrenç" ve "savaş suçu işleme çağrısı" olarak nitelendirmiştir.[180] IDF daha sonra görevdeki personeli almak üzere C-130 ve C-130J nakliye uçaklarını görevlendirdi.[181]

Hamas'ın komuta merkezlerini ve silah depolarını hedef alan bombardımanın bir parçası olarak IDF, İsrail'e yönelik saldırıyı yönettiği düşünülen Hamas özel kuvvetler birimi olan Nukhba güçlerini bombaladığını iddia etti.[182]

Kuzey Gazze'nin Tahliyesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

İsrail'e yönelik ilk saldırıdan neredeyse bir hafta sonra, IDF Wadi Gaza'nın kuzeyindeki topluluklar için bir tahliye uyarısı yayınladı. Gazze Şehri'ndekiler de dahil olmak üzere o bölgedeki tüm Filistinlilere güneye doğru tahliye için 24 saat süre verildi. Hamas Mülteci İşleri İdaresi, Gazze'nin kuzeyinde yaşayanlara "evlerinizde sabit kalın ve işgal tarafından yürütülen bu iğrenç psikolojik savaş karşısında sağlam durun" diyerek karşılık verdi.[183]

İsrail'in açıklaması geniş çaplı bir tepkiyle karşılaştı; Sınır Tanımayan Doktorlar, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği gibi çok sayıda kurum emri "saçma" ve "imkânsız" olarak nitelendirerek kınadı ve emrin derhal geri alınması çağrısında bulundu.[184][185][186][187]

Emrin bir parçası olarak IDF, mültecilerin Gazze Şeridi içinde belirlenen güzergahlar boyunca güneye kaçmaları için yerel saatle sabah 10'dan akşam 4'e kadar altı saatlik bir süre tanıdığını duyurdu.[188] Güvenli yollardan birinde saat 5.30 da meydana gelen patlama[ne zaman?] aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 70 kişinin ölümüne yol açtı.[189] Bazı kaynaklar patlamayı IDF hava saldırısına bağlarken, CNN patlamanın nedeninin belirsiz olduğunu söyledi. Jerusalem Post, açık kaynak analistlerinin patlamanın yerdeki bir araçtan kaynaklandığına inandığını, ancak nedeninin belirsiz olduğunu söyledi.[190][191] Financial Times bir soruşturma yürüttü ve "video görüntülerinin analizi, İsrail saldırısı dışındaki çoğu açıklamayı dışlıyor" sonucuna vardı, ancak "bu patlamaların bir IDF saldırısından mı, olası bir Filistin roketi yanlış ateşlemesinden mi yoksa hatta bir araba bombasından mı kaynaklandığını kesin olarak kanıtlamak zordu".[192]

İkinci hafta (14-20 Ekim)

[değiştir | kaynağı değiştir]

14 Ekim'de IDF, Hamas'ın hava operasyonları başkanını Murad Ebu Murad bir gece hava saldırısında öldürdüğünü söyledi.[193]

İsrailli bakan Gideon Sa'ar Channel 12 News'e Gazze'nin "savaşın sonunda daha küçük olması gerektiğini" ve "güvenlik bölgesi olarak sınıflandırılan ve girenlerin durdurulduğu bir alan olması gerektiğini" söyledi. Bakan ayrıca "İsrail'e karşı savaş başlatan her kim olursa olsun toprak kaybetmelidir" dedi.[194][195]

15 Ekim'de İsrail'in ABD Büyükelçisi Michael Herzog İsrail'in "Gazze'nin güneyinde BM ile birlikte yüz binlerce Gazzeliyi barındırabilecek büyük bir insani bölge kurma sürecinde" olduğunu söyledi.[196]

16 Ekim'de İsrail'in Gazze'deki Sivil Savunma merkezine düzenlediği hava saldırısında yedi sağlık görevlisi öldü.[197]

Hamas sözcüsü, uluslararası rehineleri "sahadaki koşullar elverdiği anda" serbest bırakmaya hazır olduklarını söyledi.[198]

17 Ekim'de İsrail, Gazze'nin güneyindeki bölgeleri bombaladı.[199] Gazze'deki Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Han Yunus, Refah ve Deyr el-Balah'ta gece boyunca düzenlenen ağır bombardımanlarda, aralarında kuzeydeki Gazze şehrinden tahliye edilen ailelerin de bulunduğu 70'ten fazla kişinin öldüğünü bildirdi.[200][201] Aynı gün, bir hava saldırısında Hamas'ın üst düzey askeri komutanlarından Ayman Nofal öldürüldü.[202]

Gazze şehrinin merkezindeki El Ehli Arabi Baptist Hastanesi otoparkında bir patlama meydana geldi ve yakındaki bazı araçlar yandı. Patlamanın nedeni Hamas ve IDF tarafından tartışıldı ve devam eden çatışma sahada bağımsız analiz yapılmasını engelledi.[203] Gazze Sağlık Bakanlığı olayı İsrail hava saldırısına bağladı ve hastanede en az 500 sivilin öldüğünü iddia etti.[204][205] Bu iddia, patlamanın Filistin İslami Cihad tarafından İsrail'in Hayfa kentini hedef alan başarısız bir roket fırlatılmasından kaynaklandığını ileri süren IDF tarafından reddedildi. İsrail, bir roketin rotasını değiştirir gibi göründüğü ve alev aldığı, ardından da aşağıdaki şehirde bir patlamanın meydana geldiği görüntüleri yayınladı. IDF ayrıca Hamas militanları arasında geçtiğini iddia ettiği ve patlamanın bir PIJ roketinden kaynaklandığını kabul eden bir telefon görüşmesini de yayınladı.[206] PIJ sözcüsü olaya karıştığını reddetti.[207][208][209] 18 Ekim'de Başkan Biden, Pentagon'un Savunma Bakanlığı verilerine dayanarak patlamanın İsrail'den değil, "diğer ekipten" kaynaklandığı sonucuna vardığını söyledi.[210][211] Patlamadan sonra çekilen saha görüntülerinde hastanede çok az yapısal hasar ve İsrail hava saldırısıyla uyumlu olmayan sığ bir patlama krateri görüldü.[212] Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen kayıp rakamı Avrupa, İsrail ve Amerikan tahminleri tarafından tartışıldı.[213][214] 25 Ekim'de "The New York Times", El-Ahli Arap Hastanesi patlamasıyla ilgili resmi İsrail ve ABD anlatısına şüphe düşüren bir video analizi yayınladı ve Filistin roketinin havada parçalandığına dair yaygın olarak yayınlanan bir videonun aslında birkaç mil ötedeki bir İsrail roketinin parçalanmasını gösterdiğini ve hastane olayıyla ilgisi olmadığını söyledi.[215]

Bir İsrail saldırısı El-Maghazi mülteci kampı'ndaki bir UNWRA okulunu vurdu, altı kişi öldü ve 12 kişi yaralandı.[216]

ABD, Gazze ve Batı Şeria'ya 100 milyon dolar yardım yapacağını açıkladı ve Gazze'ye geçişlerin yardım için açılması çağrısında bulundu.[217]

19 Ekim'de İsrail, Gazze'deki en eski kilise olan Rum Ortodoks Aziz Porphyrius Kilisesi kompleksindeki bir binayı bombaladı, en az 8 kişi öldü ve "çok sayıda" kişi yaralandı.[218][219] Aynı günün ilerleyen saatlerinde, ABD savaş gemisi USS Carney Yemen'den fırlatılan ve hedefinin İsrail olduğu düşünülen birkaç seyir füzesi ve insansız hava aracını durdurdu.[220][221][222]

20 Ekim tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres Refah sınır kapısını ziyaret etti.[223] İsrail'e Gazze'ye bir "yaşam hattı" açması çağrısında bulundu ve yardım kamyonlarının dolaşmasını ve beklemesini yürek parçalayıcı olarak tanımladı.[224]

Amerikan vatandaşı iki rehine Gazze ile İsrail arasındaki sınırda serbest bırakıldı.[225]

Üçüncü hafta (21-27 Ekim)

[değiştir | kaynağı değiştir]

21 Ekim'de 20 yardım kamyonundan oluşan bir konvoy ilaç, tıbbi malzeme ve bir miktar gıda ile Mısır'dan Refah sınır kapısı üzerinden Gazze'ye giriş yaptı.[226] Bir Al Jazeera muhabirine göre, İsrail saldırıları ana yolda delikler açarak yardım otobüslerini veya kamyonları yavaşlatmıştı ve Mısır yolu yeniden işlevsel hale getirmeye çalışıyordu.[227] Konvoy geçer geçmez geçiş tekrar kapatıldı.[228][229] BM genel sekreteri Gazze'deki insanların "çok daha fazla" malzemeye ihtiyacı olduğunu söyledi.[230]

23 Ekim'de Hamas iki yaşlı İsrailli kadını serbest bıraktı.[231] 85 yaşındaki Yocheved Lifshitz ertesi gün sınırı geçerken dövüldüğünü ancak Gazze'de kendisini kaçıranlar tarafından nazik davranıldığını söyledi.[232][233]

24 Ekim'de Gazze Sağlık Bakanlığı bir gecede 700'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve Gazze'deki sağlık sisteminin "tamamen çöktüğünü" bildirdi. Birleşmiş Milletler İsrail'den Gazze'ye daha fazla yardım girmesine izin vermesini istedi.[234][235]

BM Genel Sekreteri António Guterres, Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada Gazze'de "uluslararası insancıl hukukun açıkça ihlal edilmesinden" duyduğu derin endişeyi dile getirdi ve "Hamas'ın saldırılarının bir boşlukta gerçekleşmediğini de kabul etmek önemlidir. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalmıştır" diyerek İsrail Büyükelçisi Gilad Erdan'ın Guterres'i istifaya çağırmasına yol açmıştır.[236][237][238][239][240] Bunun ardından Gueterres, açıklamasının "yanlış yansıtılması karşısında şoke olduğunu" söyledi ve "...Filistin halkının acılarının Hamas'ın korkunç saldırılarını haklı çıkaramayacağını" da söylediğine işaret etti."[241][242]

Al Jazeera Arabic'in Gazze büro şefi Wael Dahdouh'un ailesinin birkaç üyesi, İsrail'in Filistinli sivillere Gazze'nin kuzeyinden güneye doğru hareket etme emrini takiben sığındıkları Wadi Gaza'nın güneyindeki Nuseirat mülteci kampında 25 Ekim'de İsrail hava saldırısında öldürüldü.[243] El Cezire cinayetleri kınadı ve bunu "ayrım gözetmeyen bir saldırı" olarak nitelendirdi.[244] El Cezire'ye konuşan Dahdouh, "Gazze'de hiç güvenli bir yer yok" dedi.[245] İsrail ordusu Dahdouh'un ailesinin barındığı yere yakın bir bölgede hava saldırısı düzenlediğini doğruladı ve "Hamas terör altyapısını" hedef aldıklarını söyledi.[246]

26 Ekim'de Hamas İstihbarat Direktörlüğü Başkan Yardımcısı Şadi Barud bir hava saldırısı sonucu öldürüldü. IDF'ye göre Barud 7 Ekim saldırısının planlanmasından sorumluydu.[247]

27 Ekim'de Filistin Kızılayı, merkeziyle irtibatının kesildiğini ve Gazzelilerin acil durum hizmetlerine ulaşma imkanlarının aksadığını bildirdi.[248] Aynı gün, BM genel kurulu Gazze'de acil insani ateşkes çağrısında bulunan ve yardım erişimi talep eden bir karar için ezici çoğunlukla oy kullandı.[249] Karar 121 lehte ve 44 çekimser oy aldı; İsrail, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Hırvatistan, Çekya, Fiji, Guatemala, Macaristan, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay ve Tonga olmak üzere 14 ülke hayır oyu kullanmıştır.[250][251]

Gazze Şeridi'nin İşgali (27 Ekim-günümüz)

[değiştir | kaynağı değiştir]
Çöl kahverengisi kıyafetler içindeki adamlar sıra sıra dizilmiş tanklara doğru yürüyor. Hepsinin sırt çantası ve bazılarının ateşli silahları var
IDF askerleri 29 Ekim'de Gazze'de bir kara operasyonuna hazırlanıyor

27 Ekim'de İsrail bombardımanlarını yoğunlaştırırken Gazze'de internet ve cep telefonu hizmetleri neredeyse tamamen kesildi.[252] Bunu takiben, IDF Gazze Şeridi'nin kuzey kesimine geniş çaplı bir kara harekâtı başlattı. Hamas ve IDF arasındaki çatışmalar Beit Hanoun ve Bureij kasabaları yakınlarında rapor edildi.[253] İsrail'in Gazze'yi işgali, İsrail birliklerinin ertesi gün hala Gazze'de olduğunu söylemesinin ardından doğrulandı.[254] İşgalin başlamasının ardından Hamas lideri Ali Baraka, işgalci İsrail güçlerinin bir pusu nedeniyle ağır kayıplar verdiğini ve ekipman kaybına uğradığını söyledi.[255]

29 Ekim'de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Filistin Kızılayı'ndan al-Quds hastanesinin "bombalanacağına" dair bir bildirimle birlikte acil tahliye uyarısı aldığına dair haberleri "derin endişe verici" olarak nitelendirdi. "Hastalarla dolu hastaneleri hayatlarını tehlikeye atmadan tahliye etmenin mümkün olmadığını" yineledi.[256][257] İsrail hava saldırıları hastanenin etrafındaki alanı hedef aldı, binanın bazı kısımlarını duman ve tozla doldurdu ve personelin bazı hastalara solunum maskesi vermesine neden oldu.[258] Yaklaşık 14,000 sivilin hastanede ya da hastane yakınlarında barındığına inanılıyordu.[258] Associated Press, İsrail hava saldırılarının El-Şifa hastanesine giden yolları da tahrip ettiğini ve ulaşımı giderek zorlaştırdığını bildirdi.[259]

Günün ilerleyen saatlerinde Hamas, Filistinli militanların Gazze'deki Salah al-Din Caddesi'nde İsrail tanklarıyla çatıştığını ve onları geri çekilmeye zorladığını iddia etti.[260] Savaş Çalışmaları Enstitüsü'de İsrail'in yoldan çekildiğini belirtti.[261]

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan İsrail'in Hamas teröristleri ile meşru hedef olmayan sivilleri birbirinden ayırmak için büyük özen göstermesi gerektiğini söyledi; Başkan Biden aynı günün ilerleyen saatlerinde Başbakan Netanyahu'yu arayarak bunu yineleyecekti. Buna ek olarak Netanyahu, Batı Şeria'daki aşırılık yanlısı Yahudi yerleşimcilerin şiddetini "dizginlemelidir."[262] Refah sınır kapısını ziyaret eden Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı, mahkemenin 7 Ekim'de "İsrail'de işlendiği iddia edilen suçların yanı sıra Gazze ve Batı Şeria'da 2014'e kadar uzanan suçlarla ilgili olarak devam eden aktif soruşturmaları" olduğunu duyurdu.[263]

Gazze'de rehin alınanların ailelerini temsil eden İsrailli bir grup olan Kaçırılan ve Kayıp Aileleri Forumu, Gazze'de tutulan tüm İsrailli rehinelerin iadesi karşılığında tüm Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını desteklediklerini açıkladı.[264] Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri Yahya Sinwar, grubun tüm Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında tüm İsrailli rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu söyledi. IDF sözcüsü raporu "Hamas tarafından baskı yaratmak için alaycı bir şekilde kullanılan psikolojik terör" olarak nitelendirdi."[265]

30 Ekim'de IDF, Gazze Şeridi'nin kuzey ve güney kesimlerini birbirine bağlayan ana yollardan biri olan Salah al-Din Yolu'nu kapattı. Ayrıca Gazze Şehri'nin Zeitoun mahallesinde İsrail tankları görüldü.[266][267] Görgü tanıkları, bir İsrail tankının geri dönmeye çalışan ve tavanında beyaz bayrak bulunan bir taksiye ateş açtığını bildirdi ve bir video görüntülendi. Bir IDF sözcüsü aracın sivil olduğuna dair kendilerine "herhangi bir kanıt gösterilmediğini" söyledi ve "teröristler arabalar gibi sivil altyapıyı kullanıyor" diye ekledi.[268] Gazze Sağlık Bakanlığı daha sonra üç kişinin öldürüldüğünü açıkladı.[269]

Aynı gün IDF ile El Kassam Tugayları ve DFLP'nin Ulusal Direniş Tugayları arasında Gazze'nin kuzeybatısında şiddetli çatışmalar meydana geldi. El Kassam Tugayları tanksavar füzeleri de kullandı ve Ulusal Direniş Tugayları İsrail araçlarını ve mevzilerini yüksek kalibreli havan ateşiyle bombaladı.[270]

Harici video
Gazzeli çocuk İsrail'in Jabalia'ya saldırısının ardından başı kesilmiş cesedi taşımak zorunda kaldığını anlatıyor (via The Irish Times)

31 Ekim'de IDF yoğun nüfuslu Jabalia'yı bombaladı. Jabalia mülteci kampı saldırısı, en az 100 Filistinlinin ölümüne ve en az 150 kişinin yaralanmasına neden oldu; İsrail'e göre ölenler arasında üst düzey bir Hamas komutanı ve geniş bir yeraltı tünel kompleksindeki düzinelerce militan da vardı. Hamas olay yerinde üst düzey bir komutanın bulunduğunu reddetti.[271][272][273] IDF'ye göre, tünellerin imha edilmesi yakındaki birkaç binanın temellerinin çökmesine neden olarak yıkılmalarına yol açtı.[274] CNN ve Der Spiegel tarafından röportaj yapılan görgü tanıkları, düzinelerce yıkılmış bina, diğer yaralı çocukları taşıyan çocuklar ve enkazda yatan cesetlerle "kıyamet" sahnelerinden bahsetti.[275][276][277] Yakındaki Endonezya Hastanesi'nin cerrahi direktörü 120 ceset aldıklarını ve çoğunluğu kadın ve çocuk 280 yaralıyı tedavi ettiklerini söyledi.[278] Saldırı birkaç büyükelçinin geri çağrılmasına neden oldu (bkz. § Ambassador recalls).[279][280][281] Josep Borrell, Birliğin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, sosyal medya platformu X'te bombalama sonucu "çok sayıda can kaybından dehşete düştüğünü" yazdı.[282] The New York Times'a göre İsrail'in cephaneliğindeki en büyük ikinci bomba türü olan en az iki adet 2.000 kiloluk bomba kullanılmıştır.[283]

İki tank toprak üzerinde yuvarlanıyor, etrafları büyük miktarda yıkımla çevrili. Yerde molozlar ve patlatılmış binalar var
IDF güçleri 1 Kasım'da Gazze Şeridi'nde kara operasyonları sırasında

1 Kasım'da ilk tahliye grubu Gazze'den Mısır'a doğru yola çıktı. Ağır yaralılar ve yabancı uyruklulardan oluşan 500 kişi birkaç gün içinde tahliye edilecek, 200 kişi ise sınır kapısında bekleyecekti.[284] Aynı gün Jabalia mülteci kampı ikinci kez bombalandı; BM İnsan Hakları Ofisi bunların "savaş suçu anlamına gelebilecek orantısız saldırılar" olduğuna dair "ciddi endişelerini" dile getirdi.[285][286]

3 Kasım'da Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in El-Şifa Hastanesi'nin hemen önünde bir ambulans konvoyunu vurduğunu, en az 15 kişinin öldüğünü ve 60 kişinin yaralandığını belirtti.[287] IDF, "kuvvetler tarafından savaş bölgesindeki pozisyonlarına yakın bir yerde Hamas terörist hücresi tarafından kullanıldığı tespit edilen bir ambulansa" hava saldırısı düzenlediğini kabul etti ve "saldırıda bir dizi Hamas teröristinin öldürüldüğünü" ekledi."[288] IDF, ambulansların Hamas savaşçıları tarafından kullanıldığına dair kanıt sunmadı ancak ek bilgilerin açıklanacağını söyledi.[288] Bir Hamas yetkilisi İsrail'in iddiasını "temelsiz" olarak nitelendirdi.[288] Filistin Kızılay Derneği (PRCS), ambulanslarından birinin El Şifa hastanesinin girişine yaklaşık iki metre mesafede "İsrail güçleri tarafından atılan bir füzeyle" vurulduğunu söyledi.[288] PRCS, hastaneden yaklaşık bir kilometre uzaklıkta başka bir ambulansa ateş açıldığını söyledi.[288] DSÖ başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, X'te yaptığı açıklamada, "hastaları tahliye eden ambulanslara yönelik saldırı raporları karşısında tamamen şok olduğunu" söyledi ve hastaların, sağlık çalışanlarının ve tıbbi tesislerin her zaman korunması gerektiğini ekledi.[287][289]

4 Kasım'da bir UNRWA sözcüsü İsrail'in Jabalia mülteci kampında BM tarafından işletilen bir okula hava saldırısı düzenlediği haberlerini doğruladı.[290] Gazze sağlık bakanlığına göre saldırıda 15 kişi öldü ve onlarca kişi yaralandı.[290] UNRWA'ya göre, en az bir saldırı yerinden edilmiş ailelerin çadırlarını kurduğu okul bahçesine isabet etti.[290] Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Nasır Çocuk Hastanesi'nin girişine düzenlediği bir başka füze saldırısında iki kadının öldüğünü açıkladı.[290] Beyaz Saray yetkililerine göre, Refah sınır kapısından yabancı uyrukluları tahliye etme çabaları, Hamas'ın kendi yaralılarının da belirli bir kısmının ayrılmasına izin verilene kadar kimsenin ayrılmasına izin vermemesi nedeniyle geçici olarak engellendi.[291][292]

Türkiye, "İsrail'in sivillere yönelik devam eden saldırıları ve İsrail'in ateşkesi (kabul etmeyi) reddetmesi nedeniyle Gazze'de yaşanan insani trajediyi göz önünde bulundurarak" İsrail Büyükelçisini geri çağırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gazetecilere yaptığı açıklamada Gazze'deki sivil ölümlerden Netanyahu'yu şahsen sorumlu tuttu ve "artık konuşabileceğimiz biri değil" dedi.[293]

İzzeddin el-Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail hava saldırıları nedeniyle kayıp 23 İsrailli rehinenin cesedinin enkaz altında kaldığını bildirdi.[294][295]

6 Kasım'da İsrail'in Gazze Şehri'ndeki Nasır Tıp Kompleksi'ne düzenlediği ve El Nasır Çocuk Hastanesi'ni vuran füze saldırılarında sekiz kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı.[296] Aynı gün, Human Rights Watch hem İsrail'e hem de Hamas ve diğer Filistinli militan gruplara karşı silah ambargosu çağrısında bulunmuş ve bu grupları sivillere karşı savaş suçu işlemekle suçlamıştır.[297]

Wall Street Journal'ın haberine göre ABD Biden yönetimi, savaş uçakları tarafından ateşlenen bir tür hassas güdümlü silah olan 320 milyon dolar değerinde "Spice Ailesi Süzülen Bomba Tertibatı "nı İsrail'e göndermeyi planlıyordu. Anlaşma kapsamında, silah üreticisi Rafael USA bombaları İsrail savunma bakanlığı tarafından kullanılmak üzere İsrailli ana şirketi Rafael Advanced Defense Systems'e gönderecek.[298]

Çatışmalar Kasım ayı ortasına kadar devam etti ve 18 Kasım'da İsrail saldırıları Jabalia mülteci kampında 80'den fazla kişiyi öldürdü.[299] 22 Kasım'da İsrail ve Hamas dört günlük bir "duraklama" öngören geçici bir ateşkes anlaşmasına vardılar[300] veya "lull"[301][302] çatışmalarda Gazze'de tutulan 50 rehinenin serbest bırakılmasını sağladı.[300][301] Anlaşma ayrıca İsrail tarafından hapsedilen yaklaşık 150 Filistinli kadın ve çocuğun serbest bırakılmasını da öngörüyordu.[301] Anlaşma günün erken saatlerinde İsrail kabinesi tarafından onaylandı; İsrail Başbakanlık Ofisi yaptığı açıklamada İsrail'in savaşa devam etme niyetinde olduğunu belirtti.[300][301]

Ateşkes süresi (24 Kasım-1 Aralık)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Katar arabuluculuğunda truce 24 Kasım'da İsrail saatiyle sabah 7.00'den itibaren yürürlüğe girmesinin ardından Gazze Şeridi'ndeki aktif çatışmalar durdu ve İsrail'in elindeki Filistinli siyasi tutukluların bir kısmının serbest bırakılması karşılığında exchange Hamas tarafından İsrailli ve yabancı rehinelerin bir kısmı serbest bırakıldı. Ateşkes dört günlük bir süre için ilan edilmişti, ancak daha uzun bir süre için uzatıldı.

24-30 Kasım tarihleri arasında Hamas rehineleri, İsrail de mahkûmları serbest bıraktı. 27 Kasım'da Katar, İsrail ile Hamas arasında ateşkesin iki gün uzatılması konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.[303] Hem İsrail hem de Hamas 28 Kasım'da birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Dakikalar sonra sona ermesi beklenen ateşkes bir gün daha uzatılırken, 30 Kasım'da Hamas iki rehineyi daha serbest bıraktı.[304]

Çatışmaların yeniden başlaması (1 Aralık-günümüz)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ateşkes 1 Aralık sabahı sona ererken, hem İsrail hem de Hamas uzatma konusunda anlaşamadıkları için diğer tarafı suçladı. New York Times'a göre, anlaşmazlık "askerlere karşı sivillerin nasıl tanımlanacağı ve İsrail'in rehinelere karşılık kaç Filistinli mahkûmu serbest bırakacağı" konularında yoğunlaştı.[305] Bir Hamas yetkilisi, takastan sonra geriye kalan tek rehinenin "işgal ordusunda görev yapan askerler ve siviller" olduğunu söyledi ve "tüm esirlerimiz serbest bırakılana ve ateşkes sağlanana kadar" onları takas etmeyi reddetti.[306] ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby, "Hamas'ın Kızılhaç'ın rehinelere erişimine izin vermeyi kabul ettiğini", ancak bunun "gerçekleşmediğini ve hala gerçekleşmediğini" söyledi.[307]

İsrail, Gazze'de kesin tahliyeleri emretmek için bir ızgara sistemi benimsedi, çevrimiçi bir harita yayınladı ve bağlantı için QR kodu içeren broşürler attı. Haritalar, elektrik ve internet bağlantısının olmaması nedeniyle erişimin zor olması ve kafa karışıklığı ya da paniğe yol açması nedeniyle eleştirildi. Bazı tahliye talimatları belirsiz veya çelişkili olmuştur,[308][309][310][311] ve İsrail insanlara tahliye etmelerini söylediği bölgeleri vurdu.[312]

Uzmanlar, İsrail'in sivillere yönelik uyarılarının etkisiz kalması ve Gazze'de herhangi bir yerin güvenli olup olmadığının belirsiz olması nedeniyle savaşın yürütülmesinde önemli değişiklikler görmediklerini söyledi.[313] Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard bir basın açıklamasında "ABD yapımı silahların geniş ailelerin toplu katliamlarını kolaylaştırdığını" söyledi. Af Örgütü, saldırıların yapıldığı yerlerde askeri hedeflere ya da evlerde yaşayanların Hamas'la bağlantılı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulamadı ve bu da grubun hava saldırılarının olası savaş suçu olarak soruşturulmasını talep etmesine yol açtı.[314] Gazze'nin kuzeyindeki Al-Nasr Çocuk Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde, hastanenin zorla tahliye edilmesinden iki hafta sonra çürümüş birkaç bebek bulundu.[315] ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail'in Filistinli sivilleri korumak için çalışmaması halinde "taktiksel bir zaferin stratejik bir yenilgiyle" değiştirilmesine karşı uyardı.[316] ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in ABD'nin sivilleri koruma çağrılarına kulak verip vermediğini kesin olarak değerlendirmek için çok erken olduğunu söyledi.[317]

IDF, birliklerinin Han Yunus, Jabalia ve Shejaiya merkezlerine ulaştığını ve Gazze'nin kara işgalinin başlamasından bu yana en "yoğun çatışmaların" yaşandığını bildirdi.[318] Yoğun bombardıman Filistinli sivilleri daha da güneye Refah'a itti.[319]

7 Aralık'ta İsrail 7 Aralık'taki toplu gözaltılar ile Gazze Şeridi'nde 150 kişiyi gözaltına aldı ve 10 Aralık'ta onlarca kişi daha gözaltına alındı. İsrail'e göre, gözaltılar Hamas militanlarının toplu olarak teslim olmasının ardından gerçekleşti.[320][321] "New York Times", Hamas savaşçılarının teslim olduğu iddiasının, sosyal medyada "iç çamaşırlarına kadar soyulmuş, yerde oturan veya diz çökmüş, bazıları bağlı ve gözleri bağlı erkeklerin" video ve fotoğraflarının görülmesinin ardından ortaya atıldığını bildirdi.[322] The Guardian görüntülerde görülen kişiler arasında sivil olarak tanımlanan kişiler olduğunu ve bunların arasında bir gazetecinin de bulunduğunu bildirdi. ICRC görüntülerden endişe duyduğunu ve "gözaltına alınan herkese uluslararası insancıl hukuka uygun olarak insanlık ve onurla muamele edilmesinin önemini" kuvvetle vurguladığını açıkladı.[323] "BBC", silahların görünürde teslim edildiği bir videonun, bir adamın silahları "teslim edip etmediğinin" veya sadece talimat verildiği gibi hareket ettirip ettirmediğinin belirsiz olduğunu, olayın gerçek bir teslim olma eyleminden ziyade kamera için yapıldığını ve gösterilen kişilerin Hamas veya 7 Ekim saldırısı ile herhangi bir ilişkisi olup olmadığının bilinmediğini bildirdi.[324] Haaretz, İsrailli güvenlik yetkililerinin videoda gösterilen kişilerin yaklaşık %10-15'inin Hamas'la bağlantılı olduğuna inandığını ve İsrail'in kamuoyundaki iddialarına rağmen bunun Hamas birimleri tarafından "kitlesel bir teslimiyet" olmadığını bildirdi.[325]

8 ve 9 Aralık tarihlerinde IDF, askerlerinin Şecaiye'deki iki okulun yakınında ve içinde savaşçılarla çatıştığını söylediği görüntüleri yayınladı. IDF'ye göre, savaşçılar ayrıca okullardan birinden yakındaki bir camiye giden bir tünel keşfetti.[326][327] Ayrıca El-Ezher Üniversitesi kampüsünde bulunduğunu iddia ettiği silahların ve 1 km uzaklıktaki bir okula giden bir tünel şaftının görüntülerini yayınladı.[328] İsrail ordusu, 18 Ekim'de Gazze Şeridi'nde siviller için insani bölge ilan edilmesinden bu yana Gazze'den İsrail'e 116 roket atıldığını ve bunlardan 38'inin Gazze'ye düştüğünü açıkladı.[329]

Pentagon 9 Aralık'ta Biden yönetiminin acil durum yetkisini kullanarak kongre izni olmaksızın İsrail'e yaklaşık 14.000 tank mühimmatı satışına izin verdiğini açıkladı.[330] 2024 girişinde Gazze, Tel Aviv'e füze saldırısı yaptı.

Diğer çatışmalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hizbullah ile daha geniş çaplı bir bölgesel askeri çatışma, tüm bölgeyi İsrail, İran ve ABD'nin yüksek sesle karşı çıktığı bir askeri çatışmanın içine çekebilir. Güney Lübnan'da İran destekli Hizbullah ve Yemen'de Husi milisleri İsrail'e karşı sınırlı ölçekte saldırılar düzenlemiştir. Irak ve Suriye'deki İran destekli milisler de ABD ve İsrail ordusuyla saldırı alışverişinde bulundu.[331] 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da İsrail askerleri ve yerleşimcilerle çıkan çatışmalarda 100'den fazla Filistinli öldürüldü. Yerleşimcilerin şiddeti IDF tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.[332][333]

Batı Şeria savaş bölgesi
  İsrail kontrolü altındaki Batı Şeria (C Bölgesi)
  İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs

Savaştan önce bile 2023 yılı Batı Şeria'daki Filistinliler için son 20 yılın en ölümcül yılıydı. B'tselem, 7-31 Ekim tarihleri arasında İsrail güçlerinin 100'den fazla Filistinliyi öldürdüğünü, İsrailli yerleşimcilerin ise en az yedi Filistinliyi öldürdüğünü ve durumun kontrolden çıkmasından endişe edildiğini açıkladı.[334] 7 Ekim'den bu yana yaklaşık 1.000 Filistinli yerleşimciler tarafından zorla yerlerinden edildi ve bir BM raporuna göre çatışmaların neredeyse yarısında "İsrail güçleri saldırıları gerçekleştirirken İsrailli yerleşimcilere eşlik etti veya aktif olarak destek verdi". N. raporu.[335] Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Batı Şeria Koruma Konsorsiyumu'na göre 7 Ekim saldırılarından bu yana altı Filistinli topluluk şiddet nedeniyle terk edildi.[336]

10 Ekim'e kadar, taş atan Filistinliler ile İsrail güçleri arasındaki çatışmalarda ikisi Doğu Kudüs'te olmak üzere 15 Filistinli öldü.[337] 11 Ekim'de İsrailli yerleşimciler Kusra Köyü'ne saldırarak dört Filistinliyi öldürdü. 16 yaşındaki bir çocuk Bani Naim'de IDF tarafından ölümcül şekilde vurulurken, bir kişi de Beytüllahim yakınlarında IDF tarafından vurularak öldürüldü.[338] 12 Ekim'de, İsrailli yerleşimcilerin daha önceki yerleşimci saldırılarında öldürülen Filistinlilerin cenaze törenini yarıda kesip ateş açması sonucu iki Filistinli öldürüldü.[339][340][341]

18 Ekim'de El-Ahli Arap Hastanesi'ndeki patlama nedeniyle protestolar patlak verdi ve Ramallah'ta çatışmalar yaşandığı bildirildi.[342] Cenin'de 12 yaşındaki bir kız çocuğu Filistin Yönetimi güvenlik güçlerinin çapraz ateşi sonucu vurularak öldürüldü ve bir başka genç de Tubas'ta Filistin Yönetimi güçleri tarafından yaralandı. Nabi Salih]]'te İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda bir Filistinli öldürüldü ve Batı Şeria genelinde 30 kişi yaralandı.[343] 19 Ekim'de Batı Şeria'da bir gecede Israeli raids 60'tan fazla Hamas üyesi tutuklandı ve 12 kişi öldürüldü. Tutuklananlar arasında hareketin Batı Şeria'daki sözcüsü Hassan Yousef de vardı.[344]

22 Ekim'de İsrail Cenin'deki El-Ensar Camii'ni vurdu ve içeride saldırı planlayan Hamas ve İslami Cihad'dan birkaç "terör operatörünü" öldürdüğünü söyledi.[345] Birkaç gün içinde Filistin İslami Cihad'ın üst düzey komutanlarından Ayser Mohammad Al-Amer Cenin mülteci kampında IDF ile girdiği çatışmada öldürüldü.[346] 31 Ekim'de IDF Shuweika çevresinde Hamas ile çatışmaya girdi.[347]

1 Kasım'da Issa Amro Batı Şeria'daki durumun "çok zor" hale geldiğini belirterek, "Tüm kontrol noktaları kapalı. İsrailli yerleşimciler ve askerler Filistinlilere şiddet uyguluyor."[348] BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddetinin arttığı uyarısında bulundu.[349]

İsrail-Lübnan sınırı

[değiştir | kaynağı değiştir]
Kuzey İsrail savaş bölgesi     İsrail     İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri     Lübnan'daki Hizbullah varlığı     Suriye                     İsrail tarafından boşaltılması emredilen bölgeler

İsrail-Lübnan sınırı boyunca bir sınır çatışmaları dizisi meydana geldi. 8 Ekim'de Hizbullah Shebaa Farms'daki İsrail mevzilerine topçu saldırısı düzenledi; buna anında misillemeyle karşılık verildi.[350][351] O zamandan beri her gün çatışmalar meydana geldi. Çatışmalar 86 Lübnanlı militanın ve dokuz İsrail askerinin ölümüyle sonuçlandı,[352][353] yanı sıra 16 Lübnanlı ve üç İsrailli sivil[354][355] ve Lübnan'da 29,000 kişinin ve İsrail'de on binlerce kişinin yerinden edildi.[356][357]

İsrail 12-22 Ekim tarihleri arasında başta Şam ve Halep olmak üzere Suriye'deki havaalanlarına en az üç saldırı düzenledi,[358][359] Şam Uluslararası Havalimanı'nda görevli Suriye meteoroloji servisinden iki çalışanın öldürülmesi.[360]

Suriye'nin devlet haber ajansı SANA'ya göre, 24 Ekim'de İsrail'in Daraa Valiliği'ne düzenlediği hava saldırısında sekiz Suriye askerinin öldüğü, yedisinin de yaralandığı bildirildi. IDF hava saldırılarını kabul etti ve Suriye'den Kuzey İsrail'e atılan iki rokete karşılık verildiğini belirtti.[361]

2 Kasım'da Irak'ta İslami Direniş İsrail'in Gazze'deki Filistinli sivillere yönelik saldırılarına misilleme olarak Ölü Deniz kıyı şeridindeki "hayati bir İsrail hedefine" yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi[362]

3 Kasım'da Irak'ta İslami Direniş Eilat'a düzenlenen füze saldırısının sorumluluğunu üstlendi.[363]

USS Carney Husi füzelerini vurdu

İsrail'e yönelik birçok saldırının Yemen'deki İran destekli Husi militanları tarafından gerçekleştirildiği düşünülmektedir.[364][365][366] 19 Ekim'de Birleşik Devletler Donanması Destroyeri USS Carney Kızıldeniz üzerinden kuzeye, İsrail'e doğru ilerleyen birkaç füzeyi vurdu.[367] 31 Ekim'de Husi askeri sözcüsü Yahya Saree, grubun İsrail'e balistik füze ve insansız hava araçları fırlattığını ve "Filistinlilerin zafere ulaşmasına yardım etmek için" bunu yapmaya devam edeceklerini söyledi[368] bazı haber sitelerinde Yemen'in savaş ilanı olarak yanlış yansıtılan bir olay.[369] 19 Kasım'da Galaxy Leader Husiler tarafından kaçırıldı ve gemide bulunan 25 kişi Mil Mi-17 helikopteri kullandı.[370]

ABD savunma yetkilisine göre, 24 Kasım 2023'te, ana şirketi İsrail olan Eastern Pacific Shipping'e ait CMA CGM Symi'ye Hint Okyanusu'nda İran'a ait olduğu düşünülen bir insansız hava aracı saldırdı. İsimsiz bir kaynak, insansız hava aracının bir Şahid-136 insansız hava aracı olduğundan şüphelenildiğini söyledi. Saldırı gemiye zarar verdi ancak mürettebattan hiçbiri yaralanmadı.[371]

Aralık ayında, ABD ordusunun İran tacizine karşı ticareti korumak için bir deniz görev gücü kurmayı düşündüğü bildirildi.[372]

23 Aralık'ta, İran'a ait olduğu düşünülen bir insansız hava aracı, Gujarat açıklarında, Hint Okyanusu'nda İsrail'e bağlı petrol tankeri MV Chem Pluto'ya saldırdı. Saldırı, 20 mürettebat üyesinden hiçbirine zarar vermedi ancak söndürülen bir yangına neden oldu. Geminin Hindistan'ın Mangalore kentine Suudi petrolü taşıdığı bildirildi.[373]

13 Nisan'da, 1 Nisan'da Suriye'nin Şam kentindeki konsolosluk binasına düzenlenen bir İsrail hava saldırısının ardından[374] İran, İsrail'e karşı bir dizi misilleme hava saldırısı olan Gerçek Vaat Operasyonu başlattı[375][376] ve ülkeye ilk kez İran topraklarından saldırdı.[377] Aynı gün, İslam Devrimi Muhafızları Ordusu Donanması, helikopterle Hürmüz Boğazı'nda Portekiz kayıtlı ve Madeira bayraklı konteyner gemisi MSC Aries'e bindi ve "deniz yasalarını ihlal ettiği" gerekçesiyle onu İran topraklarına yönlendirdi. Gemi, ana şirketi İsrail olan Zodiac Maritime'ın bir iştiraki olan Gortal Shipping'den MSC tarafından kiralanmıştır.[378][379]

İsmail Haniye Suikastı

[değiştir | kaynağı değiştir]

31 Temmuz'da Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniyeh, Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak için gittiği Tahran'da suikasta uğradı. İran medyası, İsrail saldırısının sabah 2:00'de gerçekleştiğini ve Haniyeh'in kaldığı Kuzey Tahran'daki savaş gazilerinin evlerini hedef aldığını söyledi.[380] Hamas, suikastı "Siyonistlerin Haniye'nin ikametgahına yönelik hain bir baskın" olarak nitelendirdi.[381]

Savaşın başında İsrail, Gazze Şeridi'ne tam bir abluka uyguladı, bu da yakıt, gıda, ilaç, su ve temel tıbbi malzemelerde ciddi kıtlıklara neden oldu.[382][383] İsrail'in kuşatması sonucunda Gazze'de yakıt, gıda, ilaç, su ve tıbbi malzeme sıkıntısı yaşanmaktadır.[384][385] Bu kuşatma, elektrik bulunabilirliğinde %90'lık bir düşüşe yol açtı, hastane enerji kaynaklarını, kanalizasyon tesislerini etkiledi ve içme suyu sağlayan tuzdan arındırma tesislerini kapattı.[386] Geniş çaplı hastalık salgınları Gazze genelinde yayıldı.

İsrail hava saldırılarındaki yoğun bombardıman, Gazze'nin altyapısına felakete yol açarak krizi daha da derinleştirdi. Gazze Sağlık Bakanlığı, savaşın ilk ayında 4,000'den fazla çocuğun öldüğünü bildirdi. BM Genel Sekreteri António Guterres, Gazze'nin "çocuklar için bir mezarlık haline geldiğini" ifade etti. UNRWA komisyon üyesi Philippe Lazzarini "Ortaya çıkan insani krizin boyutu ve hızı tüyler ürpertici" dedi.[387]

Bir Magen David Adom ambulansının Filistinli militanlar tarafından 7 Ekim'deki saldırıları sırasında Gazze'ye götürüldüğü bildirildi.[388] Aşkelon'daki Barzilai Tıp Merkezi 8 Ekim'de[389] ve 11 Ekim'de Gazze'den atılan roketlerle vuruldu.[390]

17 Ekim itibarıyla, hem güney hem de kuzey İsrail'den yaklaşık 120.000 İsrailli sivil ülke içinde yerinden edilmiş durumdaydı,[391] Sderot'un neredeyse tüm 30.000 sakini ve Gazze sınırına dört kilometre mesafedeki toplulukların sakinleri dahil. Sınırdan dört ila yedi kilometre uzaklıktaki topluluklarda yaşayanların tahliyesi devam ediyordu. İsrail'in kuzeyinde yaşayan bilinmeyen sayıda kişi Lübnan ile ikinci bir cephenin açılmasından korkarak ülkenin merkezine doğru hareket etti.[392][393] 22 Ekim itibarıyla bu rakam 200,000'e yükseltilmiştir.[394]

Savaş suçları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Uluslararası Ceza Mahkemesi, 10 Ekim'de bir açıklama yayınlayarak Haziran 2014'ten bu yana Filistin Devleti'nde işlendiği iddia edilen savaş suçlarını soruşturma yetkisinin mevcut çatışmayı da kapsadığını teyit etti.[395][396] ICC savcısı Karim Ahmad Khan Refah sınır kapısını ziyaret etti ve "ICC'nin İsrail'deki olaylar ve Filistin vatandaşlarının da suç işlediği iddiaları dahil olmak üzere Filistin'deki durumu bağımsız olarak incelediğini" söyledi."[397] BM İnsan Hakları Konseyi her iki tarafın da savaş suçu işlediğine dair "açık kanıtlar" olduğunu söyledi.[396] Bir İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin BM Komisyonu "İsrail ve Gazze'deki son şiddet patlamasında savaş suçlarının işlenmiş olabileceğine dair açık kanıtlar olduğunu ve uluslararası hukuku ihlal eden ve sivilleri hedef alan herkesin sorumlu tutulması gerektiğini" söyledi.[398][399][400]

12 Ekim'de Hamas'ın İsrail'deki saldırılarını kınayan bir ön hukuki değerlendirmede bulunan uluslararası insancıl hukuk uzmanı ve Cornell Hukuk Fakültesi Dekanı Jens David Ohlin kanıtların Hamas'ın "öldürme ve kaçırma eylemlerinin" Roma Statüsü'nün 6-8. Maddelerinin yanı sıra Soykırım Sözleşmesi'ni de potansiyel olarak ihlal ettiğini ve "insanlığa karşı suç" olduğunu gösterdiğini söyledi.[401] 15 Ekim'de TWAILR 800'den fazla hukukçunun imzaladığı ve "İsrail güçleri tarafından Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı soykırım suçu işlenmesi ihtimalinden duyulan endişeyi" dile getiren bir bildiri yayınladı.[402]

İsrail'in Gazze'ye gıda, yakıt ve suyun engelleneceği "tam bir kuşatma" uygulama emri, insan hakları örgütleri tarafından bariz bir savaş suçu olarak eleştirildi,[403][404] ile Tufts Üniversitesi Fletcher Okulu Uluslararası Hukuk ve Yönetişim Merkezi eş direktörü Tom Dannenbaum, emrin "bir savaş yöntemi olarak sivillerin aç bırakılmasını emrettiğini, bunun da uluslararası insancıl hukukun ihlali ve bir savaş suçu olduğunu" yazdı."[405] Oxfam bir açıklama yayınlayarak İsrail'i açlığı bir savaş silahı olarak kullanmakla suçladı ve "Uluslararası İnsancıl Hukuk (IHL) açlığın bir savaş yöntemi olarak kullanılmasını kesinlikle yasaklamaktadır ve Gazze'deki işgalci güç olarak İsrail, IHL yükümlülükleri uyarınca Gazze nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak ve onları korumakla yükümlüdür" dedi.[406][407]

Bağımsız Birleşmiş Milletler uzmanları,[d] İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze'deki eylemlerini kınayarak İsrail'in "ayrım gözetmeyen askeri saldırılara" ve "toplu cezalandırmaya" başvurduğunu söyledi.[409] İsrailli yetkililer, hava saldırılarının genellikle yerleşim alanlarına ve sivil kuruluşlara yakın inşa edilen askeri altyapıyı bozmayı amaçladığını söyledi.[410] Ayrıca Hamas tarafından "masum sivillerin kasıtlı ve yaygın bir şekilde öldürülmesi ve rehin alınmasını" kınayarak bunları "uluslararası hukukun iğrenç ihlalleri ve uluslararası suçlar" olarak nitelendirdiler.[408] İsrail'in Kuzey Gazze'nin zorla boşaltılması da uluslararası kınamaya yol açtı. 13 Ekim'de, BM ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin insan hakları Özel Raportörü Paula Gaviria Betancur, bunu "insanlığa karşı suç" olarak nitelendirdi.[411] 14 Ekim'de, Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrailli kamu görevlilerinin yeni bir Nakba'yı açıkça savunduklarına dikkat çekerek olayı "1948 Nakba'nın tekrarı" olarak nitelendirdi.[412]

Müzakereler ve diplomasi

[değiştir | kaynağı değiştir]
Toronto, Kanada'daki bir mitingde "Şimdi Ateşkes" talebi

27 Ekim'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu acil ateşkes çağrısında bulunan karar için oylama yaptı.[413] 120 lehte ve 45 çekimser oy aldı; İsrail, ABD dahil 14 ülke hayır oyu verdi, Avusturya, Hırvatistan, Çekya, Fiji, Guatemala, Macaristan, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay ve Tonga.[414]

Çok sayıda devlet başkanı, hükûmet yetkilisi ve uluslararası kuruluş ateşkes çağrısında bulundu. 8 Ekim'de Afrika Birliği Başkanı Moussa Faki Mahamat, çatışmanın sona erdirilmesi ve bir Filistin devletinin kurulması çağrısında bulundu.[415] 11 Ekim'de Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva "İsrailli ve Filistinli çocukları savunmak için acilen ateşkese ihtiyaç olduğunu" belirterek ateşkes çağrısında bulundu.[416] 15 Ekim'de Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro acil ateşkes çağrısında bulundu.[417] 16 Ekim'de Pakistan Başbakanı Anwar ul Haq Kakar acil ateşkes ve Gazze ablukasının sona erdirilmesi çağrısında bulundu.[418] 18 Ekim'de Dáil Éireann ateşkes çağrısında bulunan bir kararı kabul etti.[419] 19 Ekim'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping "Şu anda en önemli öncelik mümkün olan en kısa sürede ateşkes sağlanmasıdır" dedi ve bir Filistin devleti kurulması çağrısında bulundu.[420]

20 Ekim'de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye saldırısının soykırım anlamına geldiğini belirterek ateşkes çağrısında bulundu.[421] 21 Ekim'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah al-Sisi ateşkes için bir plan sundu.[422] Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa "Güney Afrikalılar olarak Filistinlilerin başına gelenleri anlayabiliyoruz" diyerek ateşkes çağrısında bulundu.[423] Irak Başbakanı Mohammed Shia' Al Sudani Kahire Barış Zirvesinde ateşkes çağrısında bulundu.[424] 24 Ekim'de Suudi Veliaht Prens Mohammed bin Salman ateşkes çağrısında bulundu.[425] Malezya Başbakanı Anwar Ibrahim ateşkes ve Filistinlilere "insan gibi davranılması" çağrısında bulundu.[426] 25 Ekim'de Ürdün Kralı II. Abdullah, savaşı sona erdirmenin "mutlak bir gereklilik" olduğunu söyledi.[427] Hamza Yusuf, İskoçya Başbakanı, ateşkes çağrısında bulundu ve kendi kayınvalidesinin Gazze'de sıkışıp kaldığını belirtti.[428]

19 Ekim'de Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez Parrilla, savaşın "Filistin halkının devredilemez haklarının ihlali "nin bir sonucu olduğunu belirterek ateşkes çağrısında bulundu.[429] Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi 22 Ekim'de ateşkes çağrısında bulundu.[430] 25 Ekim'de Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf bombardımanın derhal durdurulması çağrısında bulundu.[431] Retno Marsudi, Endonezya Dışişleri Bakanı, acil ateşkes çağrısında bulundu.[432] 26 Ekim tarihinde, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Bahreyn, Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt, Mısır ve Fas olmak üzere dokuz Arap ülkesinin Dışişleri Bakanları acil ateşkes çağrısında bulunan ortak bir bildiri imzaladı.[433]

Çeşitli büyükelçiler ve ileri gelenler de ateşkesi destekledi. Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Lana Zaki Nusseibeh 18 Ekim'de ülkesinin "tam bir insani ateşkesten daha azını desteklemediğini" belirtti.[434] 21 Ekim'de ve 24 Ekim'deki BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulundu.[435][436][437] Rusya'nın BM Büyükelçisi Vassily Nebenzia "tüm dünyanın" BM'den ateşkes çağrısı yapmasını beklediğini ifade etmiştir.[438] 29 Ekim'de Papa Francis ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.[439] 31 Ekim'de Filippo Grandi ateşkes çağrısında bulundu.[440]

Hem İsrail hem de Amerika Birleşik Devletleri ateşkes çağrılarını reddetti. 24 Ekim'de ABD Başkanı Joe Biden "Rehineleri serbest bırakmalıyız, sonra konuşabiliriz" dedi.[441] 30 Ekim'de, Benjamin Netanyahu İsrail'in ateşkesi kabul etmeyeceğini belirterek, "Kutsal Kitap barış için bir zaman ve savaş için bir zaman olduğunu söyler" dedi.[442][443] 25 Ekim'de İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da ateşkes çağrısını reddetti.[444]

Hostaj görüşmeleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

9 Ekim'de Reuters Katar'ın, İsrail'in 36 Filistinli kadın ve çocuğu serbest bırakması karşılığında İsrailli kadın rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için İsrail ve Hamas arasında arabuluculuk yaptığını bildirdi.[445] İsrail bu tür görüşmelerin yapıldığını yalanladı.[445] Mısırlı bir yetkili AP'e İsrail'in Filistinli militanların elindeki rehinelerin güvenliğini sağlamak için Mısır'dan yardım istediğini ve Mısır istihbarat şefinin bilgi almak için Hamas ve İslami Cihad ile temasa geçtiğini söyledi.[446] Mısırlı yetkililerin, Filistinli militanlar tarafından yakalanan İsrailli kadınlar karşılığında İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadınların serbest bırakılmasına aracılık ettiği bildirildi.[447]

Birleşmiş Milletler

[değiştir | kaynağı değiştir]
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun "acil ve sürekli" insani ateşkes ve çatışmaların durdurulması çağrısında bulunan ES-10/21 sayılı kararında yer alan ülkeleri ve oylarını gösteren bir harita.
  Kabul edenler
  Karşı
  Çekimserler
  Mevcut değil
  Üye olmayanlar

8 Ekim'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çatışmayla ilgili olarak 90 dakika süren kapalı bir toplantı yaptı. Toplantı, ortak bir açıklama yapılması için gereken oybirliği sağlanamadan sona erdi.[448]

İsrail'in savaş sonrası için bir planı olmadığından endişe duyan ve insani krizi sınırlamak ve savaşın bölgesel genişlemesini önlemek isteyen diplomatlar, Gazze'ye yönelik tam ölçekli bir kara harekâtının ertelenmesi çağrısında bulunuyor.[449] Rusya 15 Ekim'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden insani ateşkes çağrısı yapan bir karar taslağının oylanmasını talep etti.[450] Rusya'nın taslağı reddedilirken Brezilya'nın karar taslağı üzerinde müzakereler devam etti.[451] 18 Ekim'de, ABD vetoed a UN resolution "Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısını kınayan, sivillere hayat kurtarıcı yardımların ulaştırılabilmesi için tüm saldırılara insani ara verilmesi çağrısında bulunan ve İsrail'in sivillerin Gazze Şeridi'nin kuzey kesimini boşaltması yönündeki talimatını geri çekmesi çağrısında bulunan" BM kararını veto etti.

Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisini veto etti. Brezilya tarafından desteklenen ve 15 Konsey üyesinden 12'si tarafından desteklenen, Gazzeli sivillere yardım ulaştırmak için "insani duraklama" çağrısında bulunan BM Güvenlik Konseyi kararını veto etti. İngiltere ve Rusya çekimser kaldı.[452][453] İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Louis Charbonneau, ABD'nin yine "İsrail ve Filistin'e karşı eşi benzeri görülmemiş bir katliam sırasında BM Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesini önlemek için vetolarını alaycı bir şekilde kullandığını" söyledi. ABD'nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, ABD'nin sahadaki diplomasisinin "meyve vermesi" için daha fazla zaman istediğini söyledi ve metinde İsrail'in BM Şartı uyarınca meşru müdafaa hakkından bahsedilmemesini eleştirdi - bu görüş İngiltere'nin BM Büyükelçisi Barbara Woodward tarafından da yankılandı.[454][455][456] Ardından 25 Ekim'de Çin ve Rusya ABD'nin karar tasarısını veto ederken, Rusya'nın karar tasarısı da İngiltere ve ABD tarafından veto edildi.[457]

27 Ekim'de BM Genel Kurulu, "derhal ve sürekli" bir insani ateşkes ve düşmanlıkların durdurulması çağrısında bulunan ve "tüm terör eylemleri ve ayrım gözetmeyen saldırılar dahil olmak üzere Filistinli ve İsrailli sivillere yönelik tüm şiddet eylemlerini" kınayan bir resolution kabul etti.[458] 7 Ekim "terör saldırılarının" kınanmasını ve rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep eden bir değişiklik önergesi reddedildi.[459][460]

Büyükelçinin geri çağrılması

[değiştir | kaynağı değiştir]

31 Ekim'de, İsrail Hava Kuvvetleri Jabalia mülteci kampını bombaladıktan birkaç saat sonra, Başkan Gabriel Boric Şili'nin İsrail'deki büyükelçisini geri çağıracağını açıkladı.[461][462] Boric açıklamasında İsrail'in "Filistinli sivil nüfusu toplu olarak cezalandırmasını" kınadı.[463] Kısa bir süre sonra Devlet Başkanı Gustavo Petro Kolombiya'nın İsrail Büyükelçisini geri çağırdığını duyurdu.[464] Arce yönetiminde bir bakan olan María Nela Prada, Bolivya'nın İsrail ile tüm diplomatik bağlarını kopardığını açıkladı.[465]

İsrail'e yapılan askeri yardım

[değiştir | kaynağı değiştir]
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Tel Aviv, İsrail, 13 Ekim 2023

Hamas'ın saldırısından saatler sonra ABD Başkanı Joe Biden İsrail'e "kaya gibi sağlam ve sarsılmaz" destek sözü verdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABC News ile yaptığı bir röportajda Hamas'ın "büyük terör saldırısını" kınadı ve "İsrailli ortaklarımız ve müttefiklerimizle derhal temasa geçtik" dedi. Başkan Joe Biden dün erken saatlerde Başbakan Benjamin Netanyahu ile telefonda görüşerek kendisine tam desteğimizi iletti."[466][467] Time'a göre, İsrail Gazze'ye olası bir kara harekatı başlatmaya hazırlanırken, Biden yönetimi ve önde gelen Kongre üyeleri İsrail'i desteklemek için ABD'den yaklaşık 2 milyar dolarlık ek fon içeren bir yardım paketi hazırlıyor.[468] Blinken, 12 Ekim'de İsrail'e gitti ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ürdün Kralı Abdullah II ile yapılacak görüşmeleri de içeren bir ziyaretin parçası olarak liderlerle bir araya geldi.[469]

Almanya İsrail'e iki Heron TP insansız hava aracı gönderdi.[470][471] 15 Ekim'de ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, çeşitli savunma yetkililerine göre İsrail'e olası konuşlandırma için yaklaşık 2.000 askerin hazırlanması emrini verdi.[472]

19 Ekim'de, yabancı ülkelere silah transferlerini denetleyen büroda 11 yıldan fazla bir süre kongre ve halkla ilişkiler direktörü olarak görev yapan ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul, ABD hükûmetinin İsrail'e silah gönderme kararını protesto etmek için istifa etti.[473]

İsrail başta bir kadın olmak üzere roket saldırıları sonucu en az 16 kişinin yaralandığını söyledi.[474] Yetkili birimler daha sonrasında ölü sayısını 40 ve yaralı sayısını 540 olarak açıkladı.[475] Saldırılar sonrası özellikle Gazze şeridine çok sayıda ambulans sevk edildi. Bir bölge konseyi başkanı çıkan çatışmalarda öldürüldü ve Aşkelon'da en az 68 ölü bildirildi.[476]

Ayrıca Hamas, en az 38 İsrailli esiri alıp ellerinde tuttuklarını iddia etti.[477] Nepal'in İsrail büyükelçisi Kanta Rijal, saldırılarda ülkedeki en az yedi vatandaşının yaralandığını ve onların diğer on kişiyle birlikte Alumim'deki bir tarım çiftliğinde Hamas tarafından esir tutulduğunu söyledi.[478]

Hamas, 53 İsrailli sivili ele geçirdiğini ve onları Gazze Şeridi'ne taşıdığını iddia etti. En az dört kişinin Kfar Aza'dan alındığı bildirildi. İsrailli Tümgeneral Nimrod Aloni'nin Filistinliler tarafından esir alındığını gösteriyor gibi görünen bir fotoğraf yayınlandı; İSK tarafından X (eski adıyla Twitter) üzerinde paylaşılan Farsça bir mesaj, Tasnim Haber Ajansı'ndan Aloni'nin ele geçirilmesi hakkındaki bir mesajı alıntılayarak "Tasnim: IRGC'nin sahte haber dağıtıcıları" yazdı, Aloni'nin ele geçirilmesini ne doğrulayan ne de reddeden bir açıklama yapıldı.[479][480][481] Ayrıca, Gazze'den gelen videolar, ele geçirilen kişileri gösteriyor gibi görünüyor, militanların ölü cesetleri taşıyan kamyonlara tezahürat yaptığı görülüyor.

İsrail'in karşılık olarak düzenlediği hava saldırılarının ardından Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, "çok sayıda vatandaş" arasında belirtilmeyen sayıda yaralanma olduğunu bildirdi.[482] Daha sonrasında ise 198 Filistinlinin öldürdüğünü açıkladı. Filistin Eğitim Bakanlığı Gazze Şeridi'ndeki okulların bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını söyledi.[483] Filistin Sağlık Bakanlığı kan bağışı çağrısında bulundu.[484]

İlk dalga saldırılarından sonra pek çok Hamas militanı İsrail sokaklarında insanları esir aldı. Gazze şeridinde bulunan İsrail tankları ele geçirildi veya yok edildi.[485] Hamas saldırıların sonucu olarak, "İsrail'in ihlallerine karşı bir çizgi çekme kararı aldık, İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu'nu başlattık." dedi. İsrail Savunma Bakanlığı, hem İsrail içinde hembde dışında 17 Hamas hedefini vurdu.[486] Ayrıca Katar Dışişleri Bakanlığı, yaşanan olayları, İsrail'in bugüne kadar yaptığı suçların bir sonucu olarak değerlendirdi ve suçlunun İsrail olduğunu söyledi.[487] İran devleti ise saldırıları desteklediklerini bildirirken, İsrail ise buna karşı olarak "İran bizimle açıkça savaş başlattı ve ağır bir intikam alacağız.” dedi.[488]

İsrail saldırılara karşılık için Gazze'de bulunan 14 katlı Filistin binasını bombalayarak yıktı.[489] Ayrıca tüm Gazze genelinde akşam saatlerinde elektrikler kesildi.[490] Amerikanın mevcut başkanı Biden, "Başbakan Netanyahu'ya, İsrail Hükûmetine ve halkına her türlü uygun desteği sunmaya hazır olduğumuzu açıkça ifade ettim. Terör asla meşrulaştırılamaz. İsrail'in kendisini ve halkını savunma hakkı vardır." diyerek İsrail'e her türlü yardımı sonuna kadar vereceklerini bildirdi.[491]

İsrail Başbakanı Netanyahu, "uzun ve zorlu bir savaşa başlıyoruz" diyerek Gazze için saldırı sinyali verirken[492] İsrail ordusu Gazze'ye giden tüm yolları kapattı[493] ve ağır bir hava bombardıman saldırısı başlattı.[494] Hizbullah Suriye ve Lübnan'da savaş alarmına geçerken Filistin ise Arap Birliğini acil toplantıya çağırdı.[495][496]

Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'e ek yardım ve yanlarında olduklarını göstermek için Doğu Akdeniz'e uçak gemisi gönderme kararı aldı.[497] Savunma Bakanı Lloyd J. Austin ise, “Bölgedeki ABD Hava Kuvvetleri'nin F-35, F-15, F-16 ve A-10 savaş uçağı filolarını artırmak için de adımlar attık. ABD, gerekirse bu caydırıcılık duruşunu daha da güçlendirmek için küresel olarak hazır kuvvetlerini bulunduruyor” dedi.[497]

Hamas 9 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in Gazzeye yönelik saldırılarının bitmemesi hâlinde, her bir binanın vurulması için bir tane esirin infaz edileceğini ve bunu canlı video olarak yayınlayacaklarını duyurdu.[498] İsrail radyosu ise "sivillere zarar gelse bile" harekâtın sona ermeyeceğini söyledi.[499]

İsrail'in karşı tepkileri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Saldırılardan hemen sonra Demir Kubbe hava sistemleri devreye girse de, saldırılar yaşanırken hava savunma sistemi füzeleri durduramadı.[500] Başbakan Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (İSK) Tel Aviv'deki karargahında güvenlik değerlendirmeleri gerçekleştirdi. Gallant daha sonra on binlerce yedek askerin seferber edilmesini onayladı.[501] Ayrıca Hamas'ın saldırıyı başlatırken "büyük bir hata yaptığını" söyledi ve "İsrail'in kazanacağına" söz verdi.[54] Gazze Şeridi çevresindeki bölgelerde yaşayanlardan içeride kalmaları istenirken, güney ve orta İsrail'deki sivillerin "barınakların yanında kalmaları" istendi.[474]

Saldırının ardından İsrail, olası bir çatışmaya karşı hazırlık durumunun artırıldığını ilan etti.[502] İSK savaşa hazırlık durumunu ilan etti ve başbakan Binyamin Netanyahu güvenlik yetkililerini acil bir toplantıya çağırdı. İSK ayrıca Gazze Şeridi'nde "Demir Kılıç Operasyonu" olarak adlandırdığı hedefli eylemler başlattıklarını da bildirdi.[503][504] Ayrıca İsrail'in güney bölgesinin tamamının "sivil harekete" kapatıldığını ve bölgeye terörle mücadele biriminin konuşlandırıldığını duyurdu.[505] İSK'nin başsözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, bölgeye önceden var olan 31 taburun eklenmesiyle dört tümenin konuşlandırıldığını söyledi.[54]

İsrail, saldırılardan 1 gün sonra savaş durumuna geçti ve İsrail kabinesi de bunu onayladı. Kabine açıklamasında, "İsrail Devleti'ne Gazze Şeridi'nden yapılan ölümcül terör saldırısıyla başlayan savaş, 7 Ekim 2023 saat 06.00 itibarıyla başlamıştır" dedi.[506] Bu şekilde İsrail 1973'teki Yom Kippur Savaşı'ndan bu yana ilk kez resmî olarak savaş ilan etmiş oldu.[507]

İsrail anlık olarak tam 21 gündür Gazze'yi aralıksız bombalamaktadır.

İsrail'deki tepkiler

[değiştir | kaynağı değiştir]
Gönüllüler, Nesher'deki askerler için teslimatları organize ediyor
Ra'anana'daki Policeperson kavşağında "güney vatandaşları" ve IDF askerleri için destek işareti, Ekim 2023

Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısının ardından protesto grubu Kaplan Force, 7 Ekim'de İsrail yargı reformu karşıtı protesto planını iptal etti ve bunun yerine krizin ortasında IDF'ye destek verdi.[508] Forum 555 ve Brothers in Arms gibi diğer protesto grupları da yedek askerleri çağrılmaları halinde hizmet etmeye çağırdı.[509]

Kudüs Belediyesi'ndeki bazı şantiyelere üst düzey yöneticiler de dahil olmak üzere İsrailli Arapların girmesi yasaklanmış, sadece Yahudilere ve yabancı işçilere izin verildiği belirtilmiştir.[510]

İsrail'de yaşayan Filistinlileri savunan bir İsrail insan hakları örgütü olan Adalah, İsrail'deki akademik kurumlarda okuyan 50 Filistinlinin sosyal medyada Hamas'a destek verdikleri gerekçesiyle disiplin kurullarına çağrıldığını ve bazılarının eğitimlerinin askıya alındığını bildirdi.[511] Yeni oluşturulan bir toplum koalisyonu, 30 Filistinli İsrail vatandaşının aynı nedenle işlerini kaybettiğini söyledi.[511]

Adalah ayrıca 100 İsraillinin Gazze'deki Filistinlileri destekleyen paylaşımları nedeniyle tutuklandığını ve 18 Ekim itibarıyla 70'inin gözaltında olduğunu bildirdi.[512] İsrail doğumlu Filistinli bir şarkıcı olan Dalal Abu Amneh, 17 Ekim'de Filistin bayrağının bir görüntüsüyle birlikte Arapça olarak "'Allah'tan başka galip yoktur'" paylaşımında bulunduğu için tutuklandı.[513] Ertesi gün serbest bırakıldı ve beş gün boyunca ev hapsinde tutuldu.[514] İsrail polisi savaşın başından bu yana 170 Filistinlinin (tamamı İsrail vatandaşı ya da Kudüs'te ikamet eden) sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandığını ya da sorgulanmak üzere getirildiğini açıkladı. Adalah'a göre bu, 20 yıldır bu kadar kısa bir süre içinde gerçekleşen en yüksek tutuklama oranıdır.[511] Bu tutuklamalara yol açan içerikler arasında Kuran ayetlerinden alıntılar, "Gazze halkı için dualar ve İsrail askeri operasyonlarının siyasi analizi" yer almaktadır.[512]

Artan şiddet olaylarının ortasında Magen David Adom kan bağışı kampanyası başlattı ve Eğitim Bakanlığı 7 Ekim'de okulları kapatarak 15 Ekim'den itibaren çevrimiçi eğitime geçti.[515] Hayfa Uluslararası Film Festivali, Bruno Mars konseri ve UEFA tarafından planlanan futbol maçları dahil olmak üzere çeşitli etkinlikler ve performanslar iptal edildi veya ertelendi.[516] İsrail Enerji Bakanlığı Chevron'a açık denizdeki Tamar gaz sahasını geçici olarak kapatma talimatı verdi.[517] Yeni İsrail Şekeli'nin değerindeki önemli düşüşün ardından, İsrail Bankası ilk döviz satışında 30 milyar dolara kadar döviz rezervi satacağını açıkladı.[518]

İsrailli yetkililerin saldırıyı önleyememesiyle ilgili soruşturmalar başlatıldı ve krizi öngöremediği ve önleyemediği için Başbakan Netanyahu'ya eleştiriler yöneltildi.[519][520][521]

Savaş çabalarını desteklemek amacıyla El Al 13 Ekim'de New York ve Bangkok'tan hayati önem taşıyan personeli almak üzere özel uçuşlar düzenleyeceğini duyurdu.[522] Okullar ebeveynlere çocuklarını savaşla ilgili şiddet içerikli medyadan korumak için bazı sosyal medya uygulamalarını telefonlarından silmelerini tavsiye etti.[523] IDF Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi 12 Ekim'deki saldırıları önlemede askeri başarısızlıkları kabul etti.[524]

Knesset etik kurulu, solcu siyasetçi Ofer Cassif'in savaş başladıktan sonra verdiği röportajlarda İsrail karşıtı ifadeler kullandığı gerekçesiyle 45 gün süreyle görevden uzaklaştırılmasına karar verdi. Hayfa'da düzenlenen Gazze'ye destek mitinginin ardından polis komiseri Kobi Shabtai savaş karşıtı protestocuları Gazze Şeridi'ne göndermekle tehdit etti. İsrail polisine göre 18 Ekim itibarıyla çatışmaların başlamasından bu yana İsrail'de 63 kişi "terörü" destekledikleri veya kışkırttıkları şüphesiyle tutuklandı.[525] Filistinli mahkûm hakları grubu Addameer, İsrail'de çalışan yaklaşık 4.000 Gazzeli işçinin İsrail yetkilileri tarafından 1.000'i ile birlikte tutuklandığını söyledi, Çatışmaların başlamasından bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te düzenlenen gece baskınlarında 070 Filistinli daha gözaltına alınırken, Gazze'den gelen tutukluların çoğu Beersheva yakınlarındaki Sde Teyman'da tutuluyor.[526] Rahat'ın eski belediye başkan adaylarından Amer al-Huzail, Gazze Şeridi'nin bir haritasını sosyal medyada paylaştıktan sonra İsrail güçleri tarafından düzenlenmesi beklenen bir kara harekâtına ilişkin olası senaryoları analiz ettiği gerekçesiyle tutuklandı.[527]

İsrail gazetesi Maariv tarafından 18-19 Ekim tarihlerinde yapılan bir ankete göre İsraillilerin %65'i 2023 İsrail'in Gazze Şeridi'ne kara harekâtı düzenlemesini desteklerken %21'i buna karşı çıktı.[528]

Acil durum birlik hükümeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

11 Ekim'de Likud ve Ulusal Birlik partilerinin ortak açıklamasının ardından, eski savunma bakanı ve genelkurmay başkanı Benny Gantz'ın başbakan olarak Netanyahu ve savunma bakanı olarak Yoav Gallant'tan oluşan savaş kabinesine katılmasıyla Likud ve Ulusal Birlik partileri arasında acil bir birlik hükûmeti kurulduğu resmen ilan edildi. Açıklamada, birlik hükûmetinin Hamas'la devam eden çatışmalarla ilgili olanlar dışında herhangi bir politika veya yasayı desteklemeyeceği belirtildi.[529] Savaş kabinesi 12 Ekim'de Knesset tarafından onaylandı.[kaynak belirtilmeli] Netanyahu'nun önceki aşırı sağcı koalisyon ortaklarının, Gantz'ın taleplerinden biri olan savaşın yürütülmesi üzerindeki etkisini önemli ölçüde azaltıyor.[530] Haaretz eski IDF genelkurmay başkanı Gadi Eizenkot ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in savaş kabinesine gözlemci olarak katılacağını bildirdi.[529]

Netanyahu 29 Ekim'de X'te (eski adıyla Twitter) yaptığı bir paylaşımda Hamas'ın saldırısından güvenlik şeflerini sorumlu tuttu; bu paylaşım daha sonra gelen eleştiriler üzerine silindi.[531]

Gazze'deki tepkiler

[değiştir | kaynağı değiştir]
Hava saldırısının ardından bir adamın tepkisi, Jabalia'daki Endonezya Hastanesi, 8 Ekim

Gazze'deki tepkiler uluslararası toplumun tepkisizliğine duyulan öfkeden düpedüz korkuya kadar uzanıyordu.[532][533] Bölge çok sayıda büyük krizle karşı karşıya kaldı. İsrail'in Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne uyguladığı abluka gıda, ilaç ve su eksikliği gibi önemli zorluklara neden oldu.[534] ABD'de eğitim görmüş bir araştırmacı olan Azmi Keshawi "Tüm dünya nasıl oldu da İsrail'in suyu kesmesine seyirci kaldı?"[535] 19 Ekim'de Oxfam'da görevli Omar Ghraieb, yiyecek, su veya internet eksikliğine dikkat çekerek, "Aileler yerlerinden edildi, insani durum korkunç ötesi, binlerce kişi öldü ve yaralandı, yüz binlerce kişi travma geçirdi" diye yazdı.[536]

İsrail'de çalışma izni olan Gazzeliler Gazze'ye dönemedi.[537][538] Röportajlarda işçiler yoğun polis sorgusuna ve tacizine maruz kaldıklarını belirttiler.[539] The Washington Post'a konuşan bir adam, "Çocuklarım ölürken ben burada kalıp yiyip içemem. Elektrik, su ya da başka bir şey yok. Bırakın orada çocuklarımın arasında öleyim".[540]

İsrail Hava Kuvvetleri'nin yoğun bombardımanları nedeniyle birçok Gazzeli her an ölebilecekleri korkusunu dile getirdi. Bir röportajda 22 yaşındaki ABD vatandaşı Mai Abushaaban, "İnsanlar endişeli, insanlar aslında ölmeye hazırlanıyor" dedi.[541] Gazeteci Muhammed Smiry, "Herkesi ve her şeyi kaybediyoruz" diye yazdı.[542] 27 yaşındaki mühendis Saeb al-Jarz, "Sadece gerçekten, gerçekten yaşamak istiyorum" dedi.[543]

Gazze'deki sağlık çalışanları arasında tepkiler kederden öfkeye kadar değişiyordu. El-Ahli Arap Hastanesi'ndeki bir doktor "Bu gerçekten bir soykırım" dedi.[544] Kamal Edwan Hastanesi'nde pediatri doktoru olan Hüsam Ebu Safiye Gazze'deki durumu "gerçekten tehlikeli" olarak tanımladı.[545] Ebu Safiye, İsrail'in Kuzey Gazze Şeridi'nin boşaltılması emrine uymanın zorluklarını, çocukların nakledilmesinin "onlara ölüm cezası vermek" anlamına geleceğini anlattı.[546] İsrail'in temiz su vermemesinin bir sonucu olarak, koğuşundaki bebeklerde kusma, ishal ve ateş görüldüğünü belirtti.[547] El-Ahli hastanesindeki patlama'dan sağ kurtulan doktor Samer Tarzi, "Çocuk cesetleri ve birçok vücut parçası topladık. Bin yıl yaşasam bile aklımda kalacak bir manzara" dedi.[548]

El Cezire muhabiri Hani Mahmud, 27 Ekim'de Gazze'de yaşanan iletişim kesintisinin ardından uydu aracılığıyla "korkunun artmaya başladığını" bildirdi.[549] 28 Ekim'de Gazze'de yaşayan Mansour Shouman, halkın Gazze'ye daha fazla yardım girmesine izin verilmemesine "son derece kızgın" olduğunu belirterek, kendi ailesinin kirli su içtiğini ve yetersiz beslenme sorunu yaşadığını söyledi.[550]

Çifte vatandaşlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Çatışmanın başlangıcında Gazze'nin her iki sınır noktası da kapatılınca yabancı uyruklular ve çifte vatandaşlar mahsur kaldı. Bunlar arasında, ABD Büyükelçiliği'nin kendilerine çok az destek verdiğini ya da hiç destek vermediğini bildiren yaklaşık 500-600 ABD vatandaşı da vardı.[551][552] Salt Lake City'de ikamet eden Lena Beseiso, büyükelçiliğin "acil durum hattının İsrail için olduğunu" söylediğini bildirdi.[553] Eşi ve beş çocuğuyla Gazze'yi ziyaret eden ABD vatandaşı Emilee Rauschenberger Eşi ve beş çocuğuyla birlikte Gazze'yi ziyaret eden ABD vatandaşı Emilee Rauschenberger, "Çifte standart inanılmaz derecede sert" dedi.[554] Amir Kaoud, "Amerika bize yardım etmiyor, Biden bize yardım etmiyor, elçilik bize yardım etmiyor" dedi.[555] Boston'da göçmenlik avukatı olan Sammy Nabulsi, "Ciddi bir ulusal trajediye doğru sürükleniyoruz ve Beyaz Saray ve Devlet Bakanlığı umursamıyor gibi görünüyor" dedi.[556] Ailesiyle birlikte Gazze'de mahsur kalan Australian bir adam, "Yarına kadar yaşayamayacağımızdan korkuyoruz" dedi.[557] 30 yaşındaki ABD vatandaşı Wafaa Abuzayda, çocuğu için yardım çağrısında bulundu ve iki gündür ABD büyükelçiliğine ulaşamadıklarından yakındı.[558]

Gazzeli yetkililer

[değiştir | kaynağı değiştir]

Filistin Eğitim Bakanlığı Gazze Şeridi'ndeki okulların bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını açıkladı.[559] 7 Ekim'de Filistin Sağlık Bakanlığı kan bağışı çağrısında bulundu.[560] 13 Ekim'de Gazze'deki İçişleri Bakanlığı sözcüsü İsrail'in sadece askeri hedefleri vurma konusunda dürüst olmadığını ve "Gazze'deki herkesin hedef olduğunu" söyledi.[561] Gazze Şehri Belediye Başkanı Yahya al-Sarraj, İsrail kuşatmasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirtti ve uluslararası toplumu "mağdurları desteklemeye" çağırdı.[562]

Hamas'ın askeri hedefleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Hamas, 170'i çocuk olmak üzere 4.499 ila 5.200 arasında olduğu tahmin edilen Filistinli mahkûmların özgürlüğünü güvence altına almak için İsraillileri kaçırdığını açıkladı.[563][564][565] Esir takası, Arap-İsrail çatışması'nda uzun süredir uygulanmaktadır.[566] 2006 yılında Hamas, esir takasının bir parçası olarak Gilad Shalit ile 1.000 Filistinliyi takas etti.[567][568] Hamas lider yardımcısı Saleh al-Arouri Al Jazeera'ye İsrail'deki Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını sağlamak için yeterli İsrailli rehineye sahip olduklarını söyledi.[565] Hamas sözcüsü Abu Obaida, esir alınan İsrail askerlerini "güvenli yerlerde" ve tünellerde tuttuklarını söyledi.[564]

13 Ekim'de Hamas, amacının İsrail askeri üslerine saldırmak olduğunu ve sivillerin hedef alınmaması için talimat verildiğini iddia etti.[569][570] Hamas yetkilisi Basem Naim herhangi bir sivilin öldürüldüğünü reddederek sadece İsrail askerlerinin öldürüldüğünü söyledi.[571] Filistin İslami Cihad sözcüsü, İsrail'in İsrail'de zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle İsraillileri sivil olarak görmediklerini belirtti.[572]

Üst düzey Hamas yetkilisi Khaled Mashal, grubun İsrail'e saldırmanın sonuçlarının tamamen farkında olduğunu ve Filistin'in kurtuluşunun fedakarlıklarla geldiğini belirtti.[573]

Batı Şeria'daki tepkiler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başlangıçta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Filistinlilerin "yerleşimcilerin ve işgal birliklerinin terörüne" karşı meşru müdafaa hakkını ileri sürdü[574] ve İsrail'in Gazze'nin kuzeyini boşaltma emrini kınayarak bunu "ikinci bir Nakba" olarak nitelendirdi.[575] Daha sonra Abbas, her iki tarafta da sivillerin öldürülmesini reddetti ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Filistinlilerin tek temsilcisi olduğunu söyledi.[576]

Saldırının ardından Ramallah'ta kutlamalar yapıldı. İsrail yerleşimcileri]] tarafından misilleme yapılacağı korkusuyla 50 yerde mahalle nöbetleri başlatılırken, 8 Ekim'de genel grev çağrısı yapıldı.[577] 7 Ekim'de İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda yedi Filistinli öldürüldü,[578] 126 kişi ise yaralanmıştır.[577] El Cezire, 19 Ekim itibarıyla Batı Şeria ve Kudüs'te sekizi silahlı İsrailli yerleşimciler tarafından olmak üzere 76 Filistinlinin öldürüldüğünü kaydetti;[579] Filistin Sağlık Bakanlığı Batı Şeria'da 61 kişinin öldüğünü ve 1.250 kişinin yaralandığını söyledi.[580] Filistinli Mahkûmlar Kulübü, savaşın başlangıcından bu yana aralarında milletvekilleri, önde gelen isimler, gazeteciler ve eski tutukluların da bulunduğu 850 Filistinlinin İsrail makamları tarafından tutuklandığını açıkladı.[581]

Önceki Filistin-İsrail savaşlarının aksine, savaşın ilk bölümünde daha sessiz bir tepki vardı. Bölgedeki birçok hükûmet, Müslüman Kardeşler ile olan ilişkisi ve İran ile olan bağları nedeniyle Hamas'a karşı son derece olumsuz bir bakış açısına sahip. Hamas'a yönelik bu antipatinin çeşitli etkileri oldu. Arap dünyasındaki pek çok devletin, özellikle de Suudi Arabistan ve Mısır'ın müttefiki olan devletlerin çatışmanın başındaki resmi tepkileri tarafsızdı ve basın açıklamalarıyla sınırlıydı. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ülkelerdeki haber programları Hamas yetkilileriyle röportaj yapmazken, Arapça konuşan Yahudiler sık sık davet ediliyordu. BAE ve Suudi Arabistan'daki sunucular IDF'den bahsederken artık "işgal ordusu" demiyor, sadece İsrail ordusu diyor ve Filistinli kayıplardan "şehit" yerine "kurban" olarak bahsediyordu.[582]

Arap dünyasındaki kamuoyu tepkisi bölgesel hükûmetlerinkinden belirgin bir şekilde farklıydı. Hamas, bir militanın çocuğun annesini öldürdükten sonra Yahudi bir çocuğu Arapça "Tanrı adına" demeye zorladığı video gibi videolar üreterek propaganda savaşını kesin olarak kazandı, bu video El-Cezire'nin Facebook'unda 1,4 milyondan fazla kez izlendi ve 75.000'den fazla beğeni aldı. Bu tür videolar, İslam Devleti'nin aksine Hamas'ın İslam hukukuna uyduğunun kanıtı olarak kullanıldı ve Arap dünyasında kamuoyunun kutuplaşmasına yardımcı oldu. El Cezire, Hamas'ın propagandasını büyütmede ve daha geniş bir kitleye ulaştırmada büyük bir rol oynadı. Hamas'ın ilk saldırısı sırasında, El Cezire'nin en önde gelen gazetecilerinden biri olan Majed Abdulhadi, bir tür düzyazı şiir okuyarak olayı kutladı.[583] Propaganda savaşındaki bu kayıp, başlangıçta İsrail'in bir hava saldırısından sorumlu tutulan El-Ahli Hastanesi Patlaması ile birleştiğinde, halklarını kışkırtmaktan ve iç huzursuzluğa neden olmaktan kaçınmak isteyen İsrail ile birçok Arap devleti arasında gelişmekte olan diplomatik ilişkiler üzerinde feci bir etki yarattı.[584] Başlangıçta hem Hamas'ın hem de İsrail'in eylemlerini suçlama konusunda ihtiyatlı davranan birçok bölgesel hükûmet, yalnızca İsrail'i suçlama konusunda daha güçlü hale geldi ve başlangıçta Hamas'ın hikâye çizgisine direnen Al Arabiya ve Sky News Arabia gibi hükûmet destekli birçok haber ajansı, kamuoyunun bir sonucu olarak daha uysal hale geldi ve daha Hamas yanlısı bir hikâye çizgisi sunmaya başladı.[583]

Filistinlileri desteklemek için çok sayıda miting düzenlenmiş olsa da popülizm ve kutuplaşma bölgenin bazı kesimlerinde halkın tepkisini de yumuşatmıştır. Birçok Lübnanlı ve Suriyeli Filistinlilere sempati duyarken, Hamas'ın Suriye İç Savaşı ve 2006 Lübnan Savaşı'ndaki eylemleri nedeniyle birçok kişi tarafından nefret edilen İran ve Hizbullah ile olan bağlantısı, halkın mevcut savaşa daha az sempati duymasına neden oluyor. Lübnan, Suriye ve Mısır'daki pek çok kişi de Hizbullah ve İran'ın eylemleri nedeniyle istemeden de olsa çatışmanın içine çekilebileceklerinden korkuyor. Mısır'da hükûmet yanlısı popülist talk show sunucuları Hamas ve Filistin davasına karşı çıkarak izleyicilere Filistinlilere yardım etmek için neden Mısırlıların acı çekmesi gerektiğini sordu.[582] Mısır, ABD'nin baskılarına rağmen, hem Hamas ve diğer Filistinli militan grupların Sinai'deki militanlarla bağları olması nedeniyle güvenlik sorunları korkusuyla hem de geçici bir mülteci durumunun kalıcı hale gelebileceği endişesiyle Gazze'den mülteci kabul etmeyi reddetti.[585]

Hizbullah saldırılardan haberdar olduğunu reddetti ve ABD ordusuyla yüzleşmeye hazır olduklarını söyleyerek ABD'yi Lübnan'ı işgal etmemesi konusunda uyardı.[586][587] 3 Kasım 2023'te Hizbullah lideri Hasan Nasrallah yaptığı bir konuşmada Amerikalıların İran'ı bombalamakla tehdit ettiğini söyledi[588] ve Hizbullah'ın Hamas'ın saldırısından bir gün sonra savaşa girdiğini ve İsrail ile devam eden çatışmalarla eylemlerine son vermeyeceğini vurguladı.[589] Hasan Nasrallah, Gazze'ye ve halkına karşı yürütülen mevcut savaştan tamamen ABD'nin sorumlu olduğunu ve İsrail'in sadece bir infaz aracı olduğunu belirtti. Ayrıca Amerikalılara hitaben şunları söyledi: Bölgesel bir savaşı önlemek isteyen herkes Gazze'ye yönelik saldırganlığı derhal durdurmalıdır.[590][591]

İran saldırıyı överken, saldırının planlanması ve icrasıyla arasına mesafe koymaya özen gösterdi.[592] Hamas sözcüsü Ghazi Hamad BBC'ye yaptığı açıklamada Hamas'ın saldırı için İran'dan doğrudan destek aldığını söyledi;[593][594] Avrupalı, İranlı ve Suriyeli subaylar İran'ın olaya karıştığını doğruladı,[595][596] Hamas'ın üst düzey yetkilisi Mahmud Mirdawi ise grubun saldırıları kendi başına planladığını söyledi.[597] İsrail ordusu ve ABD, İran'ın Hamas'ın saldırısıyla bağlantılı olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını söylüyor.[598] Amerikan istihbaratı, Hamas'ın İsrail'e saldırısının İranlı yetkilileri şaşırttığını gösterdi.[599]

Al-Monitor tarafından hazırlanan bir rapora göre, İsrail ve Gazze milisleri arasındaki savaşın başlamasından bu yana İran bir yandan çatışmanın yayılmasına karşı ilgisiz bir görüntü sergilemeye çalışırken diğer yandan da İsrail'i izole etmek için aktif bir diplomatik kampanya yürütmüştür. Filistin davasını desteklemek, 1979 devrimi'nden sonra İran'ın Şii İslami teokrasisinin ideolojik ilkelerinden biri olmuştur,[600] İran'ın ilk dini lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni, her Ramazan ayının son Cuma gününü "Kudüs Günü" olarak ilan etmiştir[601] ve tüm dünya Müslümanlarını Filistinli Müslüman halkın meşru hakları ile dayanışmaya davet etmiştir.[602]

İran hükûmeti insanların hayır amaçlı yardım ulaştırması için bir hesap açtı.[603] Ayrıca bir web sitesi açtı ve altı milyondan fazla kişinin savaşmak için gönüllü olduğunu bildirdi.[604] Dini Lider Ayetullah Ali Khamenei savaşın devam etmesi halinde İslami direnişin durdurulamaz hale geleceği tehdidinde bulundu.[605] Sözcüsü daha sonra 2015 İran nükleer anlaşması'nın bunu geciktireceğini ancak İsrail'in beş yıl içinde çökeceğini söyledi.[606] Hamaney, İsrail'e yapılan yabancı ziyaretlere işaret ederek İsrail'in çöküşünün yakın olduğunu söyledi.[607]

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Gazze'ye kara harekâtı düzenleyen IDF'nin tükeneceğini söyledi.[608]

Birleşmiş Milletler'e hitap eden İran Dışişleri Bakanı Hossein Amir-Abdollahian, çatışmanın kontrol altına alınmaması halinde Amerikalıları güvensiz olacakları konusunda uyardı.[609] ABD askerî güçleri Suriye'nin doğusunda Devrim Muhafızları tarafından kullanılan iki tesise saldırı düzenledi.[610] Başkan Joe Biden Hamaney'i ABD ordusuna saldırmaması konusunda uyardı.[611]

1 Kasım'da İran hükûmeti İsrail'e destek ifadelerini ve halkıyla temas kurmayı suç saydı.[612][613] Aynı gün Hamaney, Müslüman devletleri İsrail'e gıda ve yakıt ablukası uygulamaya çağırdı.[614]

Amerika Birleşik Devletleri

[değiştir | kaynağı değiştir]
ABD Başkanı Joe Biden İsrail'de devam eden durumla ilgili açıklamalarda bulunuyor, 7 Ekim 2023

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un liderlik ettiği ve USS Normandy kruvazörü ile USS Thomas Hudner, USS Ramage, USS Carney ve USS Roosevelt muhripleri tarafından desteklenen Birleşik Devletler Donanması Taşıyıcı Saldırı Grubu 12'nin Doğu Akdeniz'e konuşlandırılması emrini verdi. Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri bölgedeki F-35, F-15, F-16 ve A-10 avcı filolarını artırdı,[615][616] bildirildiğine göre diğer aktörleri çatışmaya girmekten caydırmak için.[617]

15 Ekim'de uçak gemisi USS Dwight D. Eisenhower, güdümlü füze kruvazörü USS Philippine Sea ve güdümlü füze destroyerleri USS Laboon, USS Mason ve USS Gravely'den oluşan bir ABD deniz saldırı grubunun Doğu Akdeniz'e konuşlandırıldığı bildirildi.[618]

17 Ekim'de, amfibi saldırı gemisi USS Bataan, amfibi nakliye rıhtımı USS Mesa Verde'den oluşan bir ABD donanma grubunun ve havuz çıkarma gemisi USS Carter Hall, bölgede ihtiyaç duyulması halinde 26. Deniz Seferi Birimi'ni taşımak üzere Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz'e konuşlandırıldı.[619]

USS Dwight D. Eisenhower ve USS Gerald R. Ford uçak gemisi saldırı grupları Kasım 2023'te

19 Ekim'de Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı USS Carney'in Kızıldeniz üzerinde kuzeye giden üç seyir füzesi ve sekiz insansız hava aracını düşürdüğünü açıkladı. Füzelerin Yemen'deki Husi isyancılar tarafından ateşlendiği ve İsrail hedeflerine gidiyor olabileceği belirtildi.[620][621]

ABD askerlerinin bulunduğu Irak'taki askeri üslere yapılan çok sayıda drone ve roket saldırısı sonrasında, ABD 22 Ekim'de acil olmayan tüm personeline Bağdat'taki büyükelçiliğini ve Erbil'deki konsolosluğunu terk etme emri verdi.[622] Birkaç gün önce, Al-Asad Hava Üssü'nde yanlış bir alarm sivil bir müteahhidin kalp durmasından ölümüne neden oldu.[623] Dışişleri Bakanı Antony Blinken İranlılara saldırılarına müsamaha gösterilmeyeceği tehdidinde bulundu.[624]

Amerikalı yetkililer, Biden yönetiminin İsrail'e rehine görüşmelerine daha fazla zaman tanımak için Gazze Şeridi'ne kara harekâtını ertelemesini tavsiye ettiğini söyledi.[625] Joe Biden, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarının kısmen ABD'nin müttefiki Suudi Arabistan ile ilişkilerinin potansiyel normalleşmesini engellemeye yönelik olduğunu söyledi. Hamas saldırılarının İsrail-Suudi Arabistan anlaşmasını durdurmayı amaçladığını belirtti.[626]

25 Şubat 2024'te Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri’ne bağlı asker Aaron Bushnell Washington D.C.’de bulunan İsrail Büyükelçiliği kapısında Hamas-İsrail savaşını protesto ederek kendini yaktı.[627]

Birleşmiş Milletler

[değiştir | kaynağı değiştir]

25 Ekim'de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Hamas'ın saldırılarının "bir boşlukta gerçekleşmediğini" ve İsrail'in Filistinlilere yönelik 56 yıllık "İsrail işgali altındaki topraklar işgali" bağlamında anlaşılması gerektiğini belirttiği bir konuşma sırasında ateşkes çağrısında bulundu ve ayrıca "Filistin halkının şikayetleri Hamas'ın korkunç saldırılarını haklı gösteremez. Ve bu korkunç saldırılar Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez."[628][629] İsrail, BM temsilcilerini "onlara bir ders vermek" için İsrail'den men edeceğini söyleyerek karşılık verdi ve Genel Sekreterin istifasını istedi.[630][631]

27 Ekim'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun acil ve sürekli insani ateşkes ve düşmanlıkların durdurulması çağrısında bulunan ES-10/21 sayılı Kararı, 44 çekimser oyla, 14'e karşı 121 devletin oyuyla kabul etti.[632]

Ekim 2023'ün sonlarında, İsrail karşıtı bir güruh[633][634] Telegram kanalları üzerinden yayılan ve insanları havalimanında toplanmaya ve bir uçağın inişini engellemeye çağıran mesajların ardından Tel Aviv'den gelen bir uçağın inişinden sonra Uytaş Havalimanı'nı bastı.[635] Bu mesajlar İsrail'den Dağıstan'a geldiği iddia edilen mültecilerle ilgili söylentilerle bağlantılıydı. Rus-Ukraynalı politikacı Ilya Ponomarev ile ilişkili olan "Morning Dagestan" Telegram kanalı tarafından yayıldılar.[636][637] Aralarında ikisi ağır olmak üzere dokuz polis memurunun da bulunduğu 20 kişi yaralandı.[638] Uçaktaki yolcular yara almadan kurtuldu. 150 şüpheli tespit edilirken, 60 kişi gözaltına alındı.[639]

Dağıstan Devlet Başkanı Sergey Melikov, olayı hukukun ağır ihlali olarak nitelendirdi.[640] Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üst düzey güvenlik yetkililerine bir toplantı emri verirken, sözcüsü Dmitry Peskov huzursuzluğu "dış müdahale" ile suçladı.[641] İsrail hükûmeti Rus yetkilileri İsraillileri ve Rusya'daki Yahudileri korumaya çağırdı.[642]

Protestocular büyük bir Filistin bayrağı tutuyor
Melbourne, Avustralya'da Filistinlilerle Dayanışma
İsrail bayrağı taşıyan iki kişi birlikte Brandenburg Kapısı'nın karşısında duruyor
Berlin'de İsraillilerle Dayanışma
Yahudi ailem filistinli ailelerin güvende olmasını istiyor pankartı
Washington'da Filistinlilerle Dayanışma

Arjantin de dahil olmak üzere uluslararası liderler,[643] Hindistan,[644][645] Filipinler,[646][647] ABD ve Avrupa ülkeleri Hamas'ın saldırılarını kınadı, İsrail ile dayanışma içinde olduklarını ifade etti, İsrail'in silahlı saldırılara karşı kendini savunma hakkı olduğunu söyledi ve Hamas'ın taktiklerini terörizm olarak niteledi.[648][649] Latin Amerika hükûmetlerinin çoğu Hamas'ın İsrail'deki saldırılarını kınarken, Kolombiya gibi bazıları Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını ifade etti.[650] Beyaz Saray brifinginde Başkan Joe Biden İsrail ile dayanışma içinde olduğunu ifade etti.[651] Avrupa Birliği, yardımın terörizmi finanse etmediğinden emin olmak için Filistinli yetkililere yapılan yardımı gözden geçireceğini açıkladı ve ardından Gazze'ye acil insani yardımın üç katına çıkarılacağını duyurdu.[652][653] Avusturya, Almanya ve İsveç, Hamas'ın saldırısına tepki olarak Filistin'e kalkınma yardımını askıya aldı ve diğer projeleri ve verilen yardımları gözden geçireceklerini söyledi.[654][655][656] Dünya Uygur Kongresi "Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik korkunç saldırılarını" kınayan bir açıklama yayımladı.[657] Hırvatistan'ın cumhurbaşkanı Zoran Milanovic İsrail'in Gazze'de işlediği insani suçlar ve "misilleme eylemleri" nedeniyle sempatisini kaybettiğini açıkça ifade etti.[658] Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro IDF'in Filistinlilere yönelik saldırılarını Nazilere benzetti ve İsrail Büyükelçisinden "özür dileyip ülkeyi terk etmesini" istedi[659][660] İspanya başbakan yardımcısı Yolanda Díaz uluslararası toplumu Gazze'de katliam olarak nitelendirdiği olayları durdurması için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.[661]

Afrika hükûmetlerinden gelen tepkiler, çatışmanın kaynağı ve kimin suçlanacağı konusunda bölünmüşlük göstererek çeşitlilik arz etmiştir. Ancak çoğu, sivillere yönelik saldırıları kınayarak ve İsrail ve Filistinlilerin daha fazla can kaybını önlemek için itidal ve gerilimi azaltma çağrıları yaparak şiddetin patlak vermesinden duydukları üzüntüyü ve derin endişelerini dile getirdi.[662]

Gazze'ye yakın bölgeler de dahil olmak üzere İsrail'in her yerinde 20.000 kadar Taylandlı işçi (İsrail'in göçmen iş gücünün yaklaşık yarısı) yaşıyor.[663] Tayland Dışişleri Bakanlığı, "İsrail'e karşı Hamas liderliğindeki ölümcül saldırıya karşı tutumlarının tarafsızlık olduğunu ve Krallığın Filistin ve İsrail'in bir arada yaşamasına izin verecek bir çözümü desteklediğini" söyledi.[664]

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog Tel Aviv, İsrail'de, 12 Ekim 2023

Ürdün Kraliçesi Rania Batılı ülkelerin liderlerinin çifte standartları olduğunu ve Gazze'deki sivillerin acı çekmesinde "suç ortağı" olduklarını söyledi.[665]

31 Ekim'de Bolivya, dışişleri bakan yardımcısının "saldırgan ve orantısız İsrail askeri saldırısı" olarak adlandırdığı durum nedeniyle İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesti.[666]

Yabancı uyrukluların tahliyesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Brezilya hava kuvvetlerine ait bir nakliye uçağı kullanarak vatandaşları kurtarma operasyonu başlattığını duyurdu.[667] Polonya, 200 vatandaşını Ben-Gurion havaalanından tahliye etmek için iki C-130 nakliye uçağı konuşlandıracağını duyurdu.[668] Macaristan 9 Ekim'de iki uçakla 215 vatandaşını İsrail'den tahliye ederken, Romanya aynı gün iki TAROM uçağı ve iki özel uçakla iki hacı kafilesi dahil 245 vatandaşını tahliye etti.[669] Avustralya da geri dönüş uçuşlarını duyurdu.[670] İsrail'deki 300 Nijeryalı hacı, hava yoluyla evlerine gönderilmeden önce Ürdün'e kaçtı.[671]

12 Ekim'de Birleşik Krallık İsrail'deki vatandaşları için uçuşlar ayarladı; ilk uçak o gün Ben Gurion Havaalanı'ndan kalktı. Hükûmet daha önce yaptığı açıklamada, mevcut ticari uçuşlar nedeniyle vatandaşlarını tahliye etmeyeceğini söylemişti. Ancak uçuşlar ticariydi.[672] Nepal, İsrail'de eğitim gören en az 254 vatandaşını tahliye etmek için bir uçuş düzenledi.[673][674] Hindistan vatandaşlarını İsrail'den tahliye etmek için Ajay Operasyonu başlattı.[675] Ukrayna, 18 Ekim itibarıyla yaklaşık 450 vatandaşının İsrail'den tahliyesini sağladı ve yakın gelecekte ilave tahliye uçuşları planlanıyor.[676]

Yabancı liderlerin ziyaretleri

[değiştir | kaynağı değiştir]
Detaylı liste için bakınız: 2023 Hamas-İsrail Savaşı sırasında İsrail'i ziyaret eden devlet ve hükümet başkanlarının listesi
Biden ve Netanyahu 18 Ekim 2023 tarihinde Tel Aviv, İsrail'de bir araya geldi
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile Tel Aviv'de, 19 Ekim 2023

17 Ekim'de Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ülkeyle dayanışma içinde olduğunu ifade etmek üzere İsrail'i ziyaret etti. Ben-Gurion havaalanından ayrılırken, bir roket alarmının çalması üzerine bir sığınağa tahliye edildi.[677]

18 Ekim'de ABD Başkanı Joe Biden İsrail'e geldi ve Ben-Gurion havaalanında İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Netanyahu tarafından karşılandı. Bir basın toplantısında, Gazze'deki el-Ahli hastanesi bombalamasını İsrail'in yapmadığını söyledi ve saldırı için "diğer takım" olarak adlandırdığı tarafı suçladı.[678] Saldırının ardından, Kral Abdullah II'nin ev sahipliğinde Amman'da yapılacak olan ve Biden, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi'nin de katılacağı zirve Ürdün hükûmeti tarafından iptal edildi.[679]

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Netanyahu ile görüşmek ve ilk saldırılarda ölen siviller için taziyelerini sunmak üzere 19 Ekim'de İsrail'e geldi.[680] İtalya Başbakanı Giorgia Meloni21 Ekim'de İsrail'e geldi.[681]

24 Ekim'de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron İsrail ile dayanışmasını ifade etmek üzere bu ülkeyi ziyaret etti. Macron, İslam Devleti'ne karşı savaşan IŞİD karşıtı koalisyonun Hamas'a karşı da savaşması gerektiğini söyledi.[682]

Filistin ve İsrail

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • İsrail İsrail eski başbakanı ve muhalefet lideri Yair Lapid, Ulusal Birlik başkanı Benny Gantz, Yisrael Beiteinu Partisi lideri Avigdor Liberman ve İşçi Partisi lideri Merav Michaeli, İSK'ye tam destek verdiklerini ve hükûmetle birliğini ifade eden ortak bir bildiri yayınladılar.[683]
  • Filistin Devleti Filistin Eğitim Bakanlığı Gazze Şeridi'ndeki okulların bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını söyledi.[483] Filistin Sağlık Bakanlığı kan bağışı çağrısında bulundu.[684]

İsrail'i destekleyenler

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Almanya Almanya şansölyesi Olaf Scholz, "Gazze'den yapılan füze atışları ve artan şiddet bizi sarsıyor. Almanya, Hamas'ın bu saldırılarını kınıyor ve İsrail'in yanında duruyor." dedi.
  •  ABD: Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, ABD'nin Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarını "kesin bir dille kınadığını" ve İsrail hükûmeti ve halkının yanında olduğunu söyledi.[488]
  • Arjantin Arjantin Dışişleri Bakanlığı, "Hamas'ın İsrail topraklarına yönelik terörist eylemlerinden" "üzüntü duyduğunu" belirterek, İsrail halkıyla dayanışmasını daha da ifade ederek etkilenenlere başsağlığı diledi.[686]
  •  Hırvatistan saldırıları, "sivillere yönelik terör eylemleri" olarak nitelendirdi ve saldırıları kınayarak İsrail ile dayanışmasını ifade etti. Dışişleri Bakanı Gordan Grlić-Radman da saldırıyı kınadı ve İsrail ile dayanışma içinde olduğunu ifade etti.[687]
  •  Hindistan başbakanı Narendra Modi ise "İsrail'deki terör saldırıları haberiyle derinden sarsıldım. Düşüncelerimiz ve dualarımız masum kurbanlar ve aileleriyle birlikte. Bu zor zamanda İsrail'le dayanışma içindeyiz." yorumunu paylaştı.[488]
  •  Pakistan: Pakistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, "Uluslararası toplumu düşmanlıkların durdurulması, sivillerin korunması ve Ortadoğu'da kalıcı barış için bir araya gelmeye çağırıyoruz." denildi.[688]
    Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu, Filistin'e destek açıklamasında bulundu.
  •  Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz." dedi.
  • Daha sonrasında çatışmaların durmaması üzerine Erdoğan, Hamas'a desteğini açıkladı ve İsrail'i terör devleti olarak nitelendirdi. İsrail başbakanı Netanyahu ile sözlü polemiğe giren Erdoğan, bütün dünyaya İsrail'in savaş suçu işlediğini ilan edeceğiz demiştir.
  •  Katar Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, bölgedeki gelişmelerle ilgili endişesini ifade ederek, tüm taraflara gerginliği sona erdirme, sükûneti sağlama ve azami şekilde itidalli olma çağrısında bulundu.[488]
  •  Suudi Arabistan: "Bir dizi Filistinli grup ile İsrail işgal güçleri arasında yaşanan ve birçok cephede yüksek düzeyde şiddete yol açan benzeri görülmemiş gelişmeleri takip ediyoruz." dedi.[488]
  •  Mısır: Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Filistin ile İsrail arasındaki gerilimin düşürülmesi için uluslararası yetkililerle yoğun temaslarda bulunduğu bildirildi.[488]
  •  Kırgızistan: Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu'da barışın sağlanması ve istikrarın sağlanması için taraflara bir an önce düşmanlıkları durdurmaları ve diplomatik diyaloğa başlamaları çağrısında bulunuyor.[689]
  •  Azerbaycan: Milli Meclis'in Azerbaycan-İsrail parlamentolar arası ilişkileriyle ilgili çalışma grubu, yayınladığı bir açıklamada Gazze Şeridi topraklarından İsrail'e yönelik bugünkü saldırılara, sivil nesneleri, yerleşim yerlerini ve bireyleri kasten hedef alan roket saldırılarının eşlik ettiği saldırılar şiddetle kınadı.[690] Dışişleri Bakanlığı, "İsrail-Filistin çatışma bölgesinde sivillere yönelik şiddeti" kınadı ve "tarafları gerginliği azaltmaya çağırıyoruz" çağrısında bulundu.[691]

Filistin'i destekleyenler

[değiştir | kaynağı değiştir]
  •  Afganistan: Afganistan Dışişleri Bakanlığı, Afganistan İslam Emirliği'nin "Gazze Şeridi'ndeki son olayları dikkatle izlediğini" ve "bu tür olayların meydana gelmesini İsrailli Siyonistlerin ezilen Filistin halkının haklarını ayaklar altına almasının bir sonucu olarak değerlendirdiğini" söyledi.[688]
  •  İran: İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Gazze'den İsrail'e yönelik başlatılan "Aksa Tufanı" saldırısının, "işgal altındaki topraklarda İsrail'e karşı silahlı mücadelede yeni bir sayfa açtığını" söyledi.[488]
  •  Irak: Irak Hükûmet Sözcüsü Basim el-Avadi, “Filistinli gruplarca İsrail'e düzenlenen saldırıya dair "Filistinlilerin bu sabah başlattıkları operasyonlar yıllardır uğradıkları haksızlığın bir sonucudur” dedi.[692]

Bölgesel etkiler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Filistinli gruplar üzerindeki etkisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Daniel Byman ve Alexander Palmer'a göre saldırı, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)'nün düşüşünü ve Hamas'ın Filistin siyaseti'nde bir güç merkezi olarak yükselişini göstermiştir. "Statüko" devam ederse FKÖ'nün daha da gerileyeceğini öngördüler.[693] Laith Alajlouni Hamas saldırısının ilk etkisinin Hamas ve FKÖ'yü birleştirmek olduğunu yazdı. Ancak bu durum kısa süre içinde aralarında çatışmaya yol açabilir ve FKÖ'nün Batı Şeria'daki güvenlik durumunun kontrolünü kaybetmesine neden olabilir, zira buradaki militan gruplar kendi bağımsız saldırılarını başlatabilir.[694]

İsrail istihbaratının başarısızlığı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Siyasi gazeteci Peter Beaumont saldırıyı İsrail hükûmetinin "çağlar boyu süren bir istihbarat başarısızlığı" olarak nitelendirdi.[695] Jewish News Syndicate bunu bir "failure of imagination" olarak değerlendirdi.[696] BBC'nin istihbarat başarısızlığıyla ilgili bir raporunda, "Hamas'ın olağanüstü düzeyde operasyonel güvenlik sağlamış olması gerektiği" belirtildi.[697] Amerikalı yetkililer, İsrail istihbaratının Hamas'ın herhangi bir hazırlığından habersiz görünmesi karşısında şok olduklarını ifade ettiler.[698] İsrailli yetkililer daha sonra isim vermeden Axios'a IDF ve Shin Bet'in saldırıdan bir gün önce Hamas'ın anormal hareketlerini tespit ettiğini, ancak ordunun alarm seviyesini yükseltmeden önce ek istihbarat beklemeye karar verdiklerini bildirdi. Ayrıca istihbarat raporları hakkında siyasi liderleri bilgilendirmediler.[699]

Netanyahu hükümeti üzerindeki etkisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

İsrail Kanal 12'nin baş siyasi yorumcusu Amit Segal, çatışmanın Benjamin Netanyahu'nun Başbakan olarak hayatta kalmasını test edeceğini söyledi, 1973'teki Yom Kippur Savaşı'nın ardından Golda Meir, 1982 Lübnan Savaşı'nın ardından Menachem Begin ve 2006 Lübnan Savaşı'nın ardından Ehud Olmert gibi seleflerinin hükûmetlerini devirdiğini belirtti.[700] 11 Ekim'de acil birlik hükûmeti kurulmadan önce, Politico o zamanki potansiyel hamleyi Netanyahu'nun rotasını düzeltme ve siyasi mirasını kurtarma fırsatı olarak tanımladı.[701] Bazı gözlemcilerin Otuz yedinci İsrail hükümeti'nin iç muhalefete daha fazla odaklanmasına bağladığı İsrail istihbaratının başarısızlığını gerekçe göstererek, 2023 İsrail yargı reformu]] ve İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini derinleştirme çabaları,[702] bazı yorumcular Netanyahu'yu FKÖ'yü bir kenara bırakıp Hamas'ı desteklediği için eleştirmiş ve onu bir sorumluluk olarak tanımlamıştır.[703]

İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesine etkisi

[değiştir | kaynağı değiştir]

"The Times of Israel" gazetesi tarafından yapılan bir analizde, "Hamas'ın dünyanın gözünü yeniden Filistinlilere çevirdiği ve İsrail ile Suudi Arabistan arasında ABD'nin arabuluculuğunda imzalanan anlaşmanın ivmesine ağır bir darbe indirdiği" belirtilmiştir.[704] Andreas Kluth Bloomberg News köşesinde Hamas'ın "Biden'ın Orta Doğu'yu yeniden inşa etme anlaşmasını ateşe verdiğini" yazdı ve Suudi Arabistan, İsrail ve ABD arasında görüşülen anlaşmanın Filistinlileri soğukta bırakacağını, bu nedenle grubun "her şeyi havaya uçurmaya" karar verdiğini savundu. Gazze'den bakıldığında, Netanyahu'nun koalisyon ortaklarının çatışmaya iki devletli bir çözüm bulunmasına karşı çıktığı düşünüldüğünde, işlerin daha da kötüye gideceğini sözlerine ekledi. İsrail'i bir ırkçı devlete dönüştürmek pahasına da olsa Batı Şeria'nın tamamını ilhak etmeyi tercih edeceklerini öne sürdü[705]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ 5 Kasım 2024'te Netanyahu tarafından görevden alındı.
  2. ^ İsrail'e göre[18]
  3. ^ 169.500 aktif personel dahil[19] and 360,000 reservists[20]
  4. ^ Francesca Albanese, Pedro Arrojo-Agudo, Şablon:Dillerarası bağlantı, Aua Baldé, Gabriella Citroni, Angkhana Neelapaijit, Grażyna Baranowska, Ana Lorena Delgadillo Pérez, Şablon:Dilarası bağlantı, Mama Fatima Singhateh, Şablon:Dilarası bağlantı, Şablon:Dilarası bağlantı, Javaid Rehman, Şablon:Dilarası bağlantı, Şablon:Dilarası bağlantı, Tomoya Obokata, Şablon:Dilarası bağlantı, Şablon:Dilarası bağlantı, Irene Khan, Mary Lawlor, Şablon:Dilarası bağlantı, Şablon:Dilarası bağlantı, [[Elizabeth Broderick]], Meskerem Geset Techane, Melissa Upreti, Farida Shaheed, Şablon:Dillerarası bağlantı, Clément Nyaletsossi Voule, Attiya Waris, Vitit Muntarbhorn, Şablon:Dillerarası bağlantı, Bina D'Costa, Catherine S. Namakula, Dominique Day, Miriam Ekiudoko, Isha Dyfan, Şablon:Dilarası bağlantı, José Francisco Calí Tzay, Şablon:Dilarası bağlantı, Obiora C. Okafor, David Richard Boyd, Livingstone Sewanyana, Alice Jill Edwards, Şablon:Dilarası bağlantı, Ravindran Daniel, Sorcha MacLeod, Chris Kwaja, Carlos Salazar Couto ve Şablon:Dilarası bağlantı.[408]
  1. ^ United Nations Relief and Works Agency for Palestine Refugees in the Near East (UNRWA) (7 October 2023). "UNRWA Situation Report #1 on the Situation in the Gaza Strip" 16 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Situation Report). United Nations. Retrieved 16 October 2023. At 06:30 on the morning of 7 October 2023, Hamas launched United Nations Relief and Works Agency for Palestine Refugees in the Near East more than 5,000 rockets reportedly fired towards Israel from multiple locations in Gaza, as well as ground operation into Israel.
  2. ^ Fabian, Emanuel (9 October 2023). "Officer, 2 soldiers killed in clash with terrorists on Lebanon border; mortars fired" 9 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The Times of Israel. Retrieved 11 October 2023.
  3. ^ "Hamide Rencüs: İsrail ilk defa Gazze sınırındaki kontrolü kaybetmiş durumda" 9 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [Hamide Rencüs: Israel has lost control of the Gaza border for the first time]. Bianet (in Turkish). Retrieved 18 October 2023.
  4. ^ "Al-Qassam fighters engage IOF on seven fronts outside Gaza: Statement". Al Mayadeen English. 8 October 2023. Archived from the original on 8 October 2023. Retrieved 8 October 2023.
  5. ^ Fabian, Emanuel (19 October 2023). "IDF says it killed head of military wing of Gaza's Popular Resistance Committees" 19 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The Times of Israel. Retrieved 19 October 2023.
  6. ^ a b c "Israel Army Fires Artillery at Lebanon as Hezbollah Claims Attack". Asharq Al-Awsat (İngilizce). 8 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2023. 
  7. ^ Dahan, Maha El (31 October 2023). "Yemen's Houthis enter Mideast fray, hardening spillover fears" 1 Kasım 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Reuters. Retrieved 31 October 2023.
  8. ^ "Second Shia militia group joins clashes on Lebanese border". en.royanews.tv (İngilizce). 11 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2023. 
  9. ^ Khoury, Elias. "Why has America risked it all in Gaza?". Al Jazeera (İngilizce). 4 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2024. 
  10. ^ a b "Gaza war: Where does Israel get its weapons?". BBC News (İngilizce). 5 Nisan 2024. Erişim tarihi: 7 Ekim 2024. 
  11. ^ "US says it helped Israel shoot down Iran missiles". BBC. 1 Ekim 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2024. 
  12. ^ "UK forces involved in response to Iran attacks on Israel". BBC. 1 Ekim 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2024. 
  13. ^ "France helps down Iran missiles, Germany sees risk of region ablaze". Reuters. 2 Ekim 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ekim 2024. 
  14. ^ "Israel carrying out artillery strikes in Syria after mortar fire". The Times of Israel. 11 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2023. 
  15. ^ "Israel's military says it fully controls communities on Gaza border". BBC. 9 Ekim 2023. 9 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2023.